Almayacağın bir şeye alacakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, işinde çalıştırmayacağın

Denizde yaşayan, amino azotunu amonyak biçiminde dışarı atan hayvanlar.

Özellikle dört ayaklı hayvanlar için kullanılan, bir hayvanın ebeveynlerinden dişi olanına v

Genellikle öldürmek ve yemek için diğer hayvanları avlayan hayvan.

Kesim ağırlığına ulaşıncaya kadar beslenilmek amacıyla satın alınan genç çiftlik hayvanÄ

Çoğalma, beslenme, büyüme gibi canlılığa özgü olayları kendi başına, bağımsız olarak

Zoolojinin, bir gözeli hayvanları anlatan dalı.

Bir hücrelilerin (Protozoa), kirpikliler (Ciliata) sınıfının, çember kirpikliler (Spirotricha)

(Stentor): Birgözeli hayvanlardan kirpikliler (Ciliata) sınıfının çember-kirpikliler (Spirotri

DoÄŸuÅŸtan boynuzu olmayan hayvan.

Bir hücrelilerin (Protozoa), kirpikliler (Ciliata) sınıfının, çevre kirpikliler (Peritricha) t

(Vorticella) Birgözeli hayvanlardan kirpikliler (Ciliata) sınıfının çevrekirpikliler (Peritric

Ürünlerinden gelir elde etmek amacıyla kullanılan koyun, sığır, keçi ve at gibi evcil hayvan

Birçok gözenin belli bir düzen içerisinde dokulaşıp örgenleşmesiyle biçimlenen ve solucanla

Hayvan kaynaklı bir sterol fraksiyonun ultra-viyole ışını veya diğer yolla etkinleştirilmesiy

Yetiştiricilik için kullanılan kümes hayvanları.

Cinsel konular başta olmak üzere, tür özeliklerinin dışında davranışlar gösteren hayvanlar

Eğitilmiş ve özel olarak yetiştirilmiş hayvanlara çeşitli numaralar yaptıran kişi.

Eğitilmiş yırtıcı hayvanlarla yapılan numaraları kapsayan gösteri.

Çok az bulunan vahşi hayvan.

Eğreti olarak kullanılmak üzere verilen şey uydurma olur, hiç umulmadık bir anda bozulur.

Ürünleri ve hizmetleriyle insana yarar sağlayan, insan çevresinde yaşayan, yabani formlarına g

Yaban kedisi gibi, evcilleşme açısından evrimsel süreci tamamlamamış olan, kendi başlarına

Ticari amaçla, ekonomik kazanç için yetiştirilen hayvan.

Gösteri yapacak duruma gelmiş sirk hayvanı.

(Yun. helios: güneş zoon: hayvan) Bir hücrelilerin (Protozoa), kök ayaklılar (Rhizopoda) sını

(Heliozoa), (Yun. helios = güneş, Yun. zoon = hayvan) Birgözeli hayvanlardan kök-ayaklılar (Rhi

Halkın hayvan dünyasıyla ilgili bilgi ve uygulamalarını içeren bilim dalı. bk. halkbilim, krÅ

Hayvan yapı bilimi hayvanların iç yapıları ile uğraşan bilim dalı.

Hayvan yapı bilimi hayvanların iç yapılariyle uğraşan bilim dalı.

Büyük sirk hayvanlarının bulunduğu alan.

Kafesteki hayvanlara bakan ve onları koruyan kişi.

Hayvan kemiklerinin ateşte çıkardıkları seslere bakarak geleceği okuma işi. bk. bakı. krş.

Zoomastigophorea sınıfındaki protozoonlar.

Hayvanın yaşaması, büyüme ve gelişmesi, döl ve diğer verimlerini verebilmesi için gereksini

Bir lisans veya lisans üstü diplomasını ilgili bilim dalında, bir fakülteden almış olan, yem

Duyargaları beşer eklemli olup, kediden başka bütün evcil hayvanlarda, raslansal olarak insanla

Zararsız hayvanların barındığı çadır.

Eğitim ve gösteri sırasında hayvanların üstüne çıktığı yükselti.

(Yun. oikos: ev logos: bilim) Hayvanların kendi aralarındaki ve çevreleri ile karşılıklı iliÅ

(karşılık: Hayvan ekolojisi), (Yun. oikos=ev, Yun.logos = bilim): Hayvanların kendi aralarında

(Ar.+ Far. menşe-i şahâdetnâme) Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu’na göre, hayvanların far

Hayvanların yeryüzündeki dağılışlarını inceleyen bilim dalı. Zoocoğrafya.

Canlılar coğrafyasının, hayvanların coğrafyasal yayılışlarını ve hayvan topluluklarıyla

(anlamdaş. Zoocoğrafya), (Yun. zoon = hayvan) Hayvanların yeryüzüdeki dağılışlarını incel

‘Hayvan’ sözcüğünün veya hayvan adlarının, dildeki kullanım farklılığı ve anlam kaymas

Türlü duygularını anlatmak üzere hayvanların içgüdü ile çıkardıkları çeşitli sesler.

Aynı türden hayvanların iç güdülerine dayanarak gerçekleştirdikleri ve belirli anlamlı hare

Temiz ve bozulmamış hayvan dokusunun kimyasal ve/veya enzimatik hidrolizinden meydana gelen, kulla

Hayvanları eğiterek gösteri yapacak duruma getiren yetiştirici kişi.

Hayvan eğiticiliği yapabilen ama aynı zamanda halkı güldürmekle görevli sanatçı.

1) hayvana benzer biçimde 2) iri yarı 3) mec. akılsız, duygusuz, kaba.

Yırtıcı ve evcil hayvanlarla düzenlenen gösteri.

Kesilen memeli hayvanların karaciğerlerinin kurutulup öğütülmesiyle elde edilen bir ürün.

Hayvan kadavrasının, hayvan organlarının, hayvan ürünlerinin özel biçimde işlenip kurutulup

Ä°nsanlar konuÅŸarak birbirlerini daha iyi anlarlar.

Ä°nsanlar konuÅŸarak birbirlerini daha iyi anlarlar.

Avcı kültürlerde ve avcılıkta görülen, avcıyla hayvan arasındaki büyüsel, gizemsel ve din

Mesmer'ce ileri sürülen, uyutanın deneği uyutabilmekte etkili olduğu güç.

İnsanın ikincil durumda kaldığı, ana konu olarak hayvanla ilgili olayların anlatıldığı hal

Büyük çoğunlukla, insansal özellikler yüklenen hayvanlarla ilgili imgesel olayları konu alan

Hayvan yemi üretimi amacıyla yetiştirilen, şeker pancarına göre düşük düzeyde şeker içer

Hayvan davranımlarını deneysel yöntemlerle inceleyen ve inceleme sonuçlarını çok kez insan d

Davranışın incelenmesinde hayvanları denek olarak kullanan, bu hayvanların davranışını araÅ

Hayvan sağlığıyle ilgili görevleri yapacak kimseleri yetiştirmek amacını güden, ortaokula d

Hayvanlara karşı cinsel ilgi duyma.

Hayvanların çevresinde oluşan ilginç ve coşkulu olayları konu alan serüven, bk. serüven, hay

Bir bölgede yaşayan çeşitli türde hayvanların tümü.

Hayvan toplumlarının kuruluş ve işleyişini inceleyen bilim dalı.

İçgüdüsel olarak toplu durumda yaÅŸayan, üyeleri arasında belirli bir örgütlenme ve iÅŸbölÃ

Sürü hayvanlarından 1950 yılına kadar baş hesabıyla alınan vergi. Bu vergi, Türkiye'de 1931

Yemleme amacıyla, canlı buharla tankajlanarak veya kuru usulle renderinglenerek hayvan dokularınd

Saman, arpa hasılı, taze veya kuru otlar, silo yemleri gibi kaba yemlerle insan gıdası olarak ku

Yularından tutulan hayvan başka yöne sapamadığı gibi insan da söylediği sözün dışına ç

Bugün birçok halk kültüründe kalıntıları bulunan ilkadamla ilkellerin, hayvanlarda bulunduğ

İnsan davranışını, onun altındaki düzeylerde bulunan yaratıklara özgü olan kavramlarla bet

Ölü ya da hayvanları cinsel birleşim için kullanma.

Evcil hayvanlar yetiştirerek onların her çeşit ürünlerinden, kimilerinin de güçlerinden yara

Hayvanların ahlaki ve toplumsal konumları, hayvan refahı ve hayvan haklarıyla ilgili tartışmal

Hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü

(Animalia): Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap ver

Canlı varlıklardan, bitkilerden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besi

Kış mevsimi yaklaÅŸtıkça, hava soÄŸur, günler kısalır, yapraklar renk deÄŸiÅŸtirir ve yere dÃ

Ya tek başına kanda veya hem kanda hem de dokulara yerleşen kan protozoonlarının neden olduğu

Toxoplasma gondii, Neospora caninum (Hammondia heydorni) ve Tritrichomonas foetus gibi paraziter pro

Protozoa alt aleminde bulunan tek hücreli organizmaların hayvanlarda neden olduğu enfeksiyonlar.

Hayvanlarda helmint grubunda bulunan paraziter solucanların neden olduğu enfeksiyon.

Paraziter organizmaların neden olduğu enfeksiyon veya enfestasyonlar.

(Yun. taxis: tertip nomos: kanun systematikos: düzenleme) Hayvanların yapılarına ve akrabalık i

(karşılık: Taksonomi, Sistematik), (Yun. taxis = tertip, Yun.nomos= kanun, Yun.systematikos): Hay

Asalak yaşama uymuş bulunan ilkel ya da yüksek yapıda hayvan asalak hayvan.

Etkeni hayvan olan hastalıkların genel adı. (Sıtma bir hayvansal asalak hastalığıdır.)

Konakçının dış yüzünde beslenen ve barınan hayvansal asalak.

Konakçının iç yapısında yaşayan hayvansal asalak. (Bağırsak solucanı bir hayvansal içasal

Hayvanların birbirlerini yalamaları sonucu tüy, kıl veya yapağıdan oluşan, özellikle kediler

İnsan özellikleri taşıyan kimi hayvanlara ilişkin olayları anlatan masalcık türü. bk. masal

Ãœzerinde bulundukları canlılarla nesnelere, ilgili oldukları hayvanların her türlü güç ve Ã

Proteince zengin olan ve hayvan beslemede protein kaynağı olarak kullanılan hayvansal yemler.

1. Memeli ve/veya kanatlı hayvanların dokularından rendering veya özütleme işlemleri uygulanı

Ä°nsanlar konuÅŸarak birbirlerini daha iyi anlarlar.