Solunum sırasında akciğerlerde oluşan basınç, intrapulmonik basınç. Atmosfer basıncına gö

Bir yerdeki hava basıncının ortamın havayuvarı basıncından düşük olması durumu.

Üzerindeki hava basıncı çevresine göre daha düşük ve genellikle 1010 milibardan az olan böl

Orta kulaktaki hava basıncı dış kulaktakine eşittir. Bunu östaki borusu sağlar. Bu boru orta

Bir akışkanın değdiği yüzeye uyguladığı itme kuvvetinin birim yüzeye düşen tutarı.

Birim alan başına dik olarak düşen kuvvet.

Bir organ veya doku üzerine yapılan devamlı basınç sonucu, kan damarlarının lümenlerinin dar

Basıncın eşbasınç çizgilerine dik doğrultuda değişim hızı ya da değişim oranı.

1. Basınçlı yağ, yakıt ya da hava ileten boru. 2. Patlamasız motorlarda püskürtme basacında

Yakıt topluluğu ve soğutucu maddesi basınçlı su olan ve basınca dayanıklı borular içinde b

Süreli rüzgâr ve benzeri zorlama sonucu ağaçta oluşan iç çatlama.

İtme divertikülümü.

Sinema/TV. İletken olmayan bazı bakışımsız kırılcalarda kendini gösteren etki. (Bu çeşit

Sinema/TV. Basınç elektriğine dayanarak çalışan çeşitli aygıtların genel adı.

Basınç arttıkça gaz içindeki özdecik izge çizgilerinin genişlemesi olayı.

Püskürtme basacı çıkışında bulunan ve basınç besleme borusundaki basıncı denetleyen kapa

Bir ışınım kaynağının yüksek basınç altında ışıdığı izge çizgilerinin dalga boyund

Parçalara çok yüksek basınç uygulama temeline dayanan bir tür soğuk kaynak yapma yöntemi.

Süngerimsi yapıdaki kemiklerde basınca bağlı olarak görülen kırık, kompresyon kırığı. E

Sıvı veya gaz basıncını ölçmek için kullanılan alet, manometre.

Emme döşemi içindeki basınçtan motor yükünü sezen ve buna göre ateşleme zamanını düzenl

Durduraç ayaklığındaki ayak kuvveti gereksinmesini azaltan durduraç yardımcısının basınçl

Dağoluş devinimleri süresinde, yeğin mekanik güçler altında kalmış kayaçların uğradıkla

Koruyucu atmosfer kullanılan fırınlarda, parçaların eşit biçimde etkilenmesini sağlamak içi

Meta parçaları kurutmak için kullanılan basınç altındaki hava.

Basınçlı hava biriktirmeye yarayan birikimlik.

Basınçlı hava kullanarak yapılan soğutma işlemi.

Su verme işleminin, basınçlı hava ortamında yapılan türü.

Kapalı ve basınca dayanıklı fırınlarda, basınç altında yapılan nitrürleme işlemi.

Yaygın bir kanamadan kuÅŸkulanıldığında kanı durdurmak amacıyla veya punksiyonla boÅŸaltılmÄ

Yemlerin atmosferik basınçtan daha yüksek basınç altında kuru veya yaş olarak ısıtılması

Siyanürsiyanat yunaklarına, susuz amonyak ekleyerek basınç altında yapılan nitrürleme işlemi

İki geçirimsiz katman arasında kalmış geçirimli katmanda basınç altında bulunan ve insan el

Basınç altında bulunması nedeniyle yeryüzüne fışkırarak çıkan su kaynağı, bk. basınçl

İçinde basınçlı su kullanılan, birincil ve ikincil olmak üzere birbirinden bağımsız iki ay

Yağlama yağının yağlanacak yerlere basınçlı olarak gönderilmesi.

Hava ya da sıvıların sıkıştırılması yoluyla kimi dizgelerin çalıştırılması işi.

Açık hava basıncını ölçmeye yarayan aygıt.

Havanın basıncını ölçmeye yarayan aygıt.

Havayuvarı basıncını ölçen araç. bk. havayuvarı basıncı.

Açık hava basınç ölçülerini değerlendiren etkinlikler.

Bir buğunun birim alana yaptığı basınç.

Bir burgu kuyusu suyunun basıncı.

Sistolik kan basıncı.

Havanın p yoğunluğu ve v bağıl hızı cinsinden 1/2 p v2 ile gösterilen hıza bağlı basınç

Sol karıncığın diyastolü sırasında kanın atardamar sistemini terk etmesiyle atardamarda oluÅ

Dönenceler dolayında yer alan, güneşin görünürde devinimine uyarak kuzey-güney doğrultuda a

Dönüşül sıcaklıktaki bir özdeğin doygun uçun basıncı.

Emme döşemindeki düşük basınçla çalışan hava yardımlı durduraç dizgesinde, durduraç ö

Eksenucu bölgesinde yer alan, kuzey-güney yönünde az çok oynamasına karşın süreklilik nitel

Basınçları özdeş olan noktaları birleştiren eğriler.

Eşbasınç altında, bir özelliğin başka bir değişkene göre nasıl değiştiğini gösteren e

Basıncın yeryüzündeki ya da bir yöredeki dağılışını belirlemek amacıyla düzenlenen hari

Güneş ışınlarının yılda iki kez dik ve öteki günlerde de dikeye yakın geldiği eşlek bö

Göğüs kafesinin içinde, akciğerlerin dışında bulunan, parietal ve viseral plöral zarı aras

Gezegen uçunyuvarının uyguladığı her doğrultuya yönelik basınç.

Küçük bir elektrikli basacın bastığı hava ile ses çıkartan taşıt düdüğü.

Havayuvarının yeryüzüne yaptığı, milibar birimi ile ölçülen ağırlığı.

Sıvı erkesinin oylumuna göre değişmesini verip, sıvıyı bir arada tutan kuvveti ölçen nicel

Göğüs içi basınç.

Akciğer içi basınç.

Akımmıknatıssal ışınıma dik tutulan bir yüzeye etkiyen basınç.

Işınımın, yayılma doğrusuna dik bir düzlem üzerinde, birim yüzeye birim zamanda verdiği it

Kanın içinde bulunduğu damar çeperlerine yapmış olduğu basınç, atardamar kan basıncı, tan

(karşıtlık, tansiyon), (Lat. tendere = germek): Vurum sırasında, kanın kan damarlarının duva

Karın boşluğu içindeki basınç. Özellikle ineklerde karın içi basıncının artması prolaps

İçinde bulunduğu ayrımlı durumlar ya da üyesi bulunduğu değişik toplumsal katman ve kümele

Kaynak işlemi sırasında, elektrotlar yoluyla yüzeye uygulanan basınç.

Kılcal etki sürecinde oluşan sıvı basıncı.

Terlemenin düşük olduğu hallerde ksilemde oluşan pozitif hidrostatik basınç.

Yarı geçirgen bir zardan geçemeyen kolloit maddelerin (plazma proteinleri özellikle albumin) olu

Diyastolik kan basıncı.

içlastiğin havasının basıncı.

Anestezi sırasında merkezî venöz basıncı ölçen alet, sentral venöz basınç katateri.

Sistolik ve diyastolik basınç farkı.

Herhangi bir ülkede nüfus artışı oranının alışılanın üstünde bir değere ulaşması ve

760 milimetrelik cıva basıncı ve O°C sıcaklık derecesi. Bunlar uçunların oylumlarını karş

Kolloit ozmotik basınç.

Ortalama atardamar basıncı.

Bir kalp döngüsünde oluşan basınçların ortalaması, orta basınç. Sistolik basınçla iki di

Dolaşımın kanla dolması için gerekli olan ortalama basınç. Dolaşımdaki kan hacmiyle doğru

Bütün kan akımı durdurulduğunda sistemik dolaşımın herhangi bir yerinde ölçülen ve kalbe

(Yun. osmos=sevk, tahrik), Osmoz sırasında meydana gelen basınç, bk osmoz.

Düşük yoğunluktaki bir çözeltiden yüksek yoğunluktaki bir çözeltiye ozmozla su ya da diğe

Yarı geçirgen bir zarla ayrılmış, bir tarafında su diğer tarafında herhangi bir çözelti bu

Pelvis boşluğu içindeki basınç. Özellikle ineklerde pelvis içi basıncın artması prolapsus

Merkezî toplardamar basınç kateteri.

Sıkıştırma işlemi sonucu yanma odası içinde oluşan basınç.

Sistolik kan basıncı.

Kalbin sol karıncığın sistolü sırasında kanın atardamar çeperine yaptığı basınç, sisto

Sıvıbasınçla denetlenen herhangi bir aygıt ya da araç.

Durgun bir su kütlesinin birim yüzeyini etkileyen yerçekimi.

Sinema/TV. Alıcının subasınçlı bir düzenle alçalıp yükselmesini sağlayan, çok sessiz ve

Bir karışımı oluşturan uçunlardan her birinin, tüm oylumu tek başlarına doldurdukları zama

Basıncın, bir kimyasal özdeğin özdem sayısına göre alınmış türevi.

Belli sıcaklıkta, sıvı ya da kafasıyla dengede bulunan uçuğun gösterdiği basınç.

Bir uçun özdeciklerinin içkide bulundukları kabın çeperlerine çarparak uyguladıkları, birim

Devinen bir akışkanın, akış doğrultusuna dik bir yüzeye uyguladığı basınç.

Yağın birim alana etkidiği güç.

Başkalaşmış kayaçlarda, ısı etkisiyle ve su basıncıyle oluşumu kolaylaştırılmış miner