Bir işe büyük bir özen ve önem vererek girişmek. Örn: Sen bize dört elle sarılırsan zarar

Peşini bırakmamak, musallat olmak. Örn: Şimdiye kadar bana iki paralık faydan dokundu mu ki he

İstediği şeyi almak veya dövüşmek için birini bırakmamak, zorlamak.

Glukuronik asitle birleştirememiş olan safra pigmentinin böbreklerden atılamaması sonucu biçim

Yaygın olarak deterjanların yapısında yer alan, iyonik olmayan yüzey etkin maddelerden biri.

Tek tek ya da bir toplum düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakl

Bir olayın başka olayların etkileri ya da ikincil özelliklerinden yalıtılmış olma ya da bir

Bitki asalağı böcek kurtçuklarında da geliştiği için, tarımsal savaşın doğal silâhları

Canlı varlığın iç ve dış çevrenin dürtülerine anında ve aşırı ölçüde tepki göstere

1. Tek bölmeli modele göre ilacın yarılanma ömrü. 2. Plazma ilaç yoğunluğu-zaman eğrisinde

Solunum bozukluğundan ileri gelen anlaşılması güç, bozuk bir konuşma biçimi.

Aile içindeki, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara duyurulmamalıdır.

Sinema Sanat ya da tecim yönünden başarı kazanmış film.

Kolesterol üretimini düzenleyici enzim, HMG-CoA redüktaz.

(Yun. bios: hayat logos: bilim) Canlı dokuya, organa ya da organizmaya verilen radyoaktif madde mik

Üstüne yürümek. Örn: Tam boğazına sarılacaktım, yere düştü, bir daha kalkamadı. -R. H.

Bir anonim ortaklığın nominal sermayesinin henüz hisse senedi biçiminde çıkarılmamış kısm

Bir anonim ortaklığın satışı yapılmış hisse senetlerini temsil eden sermayesi.

Bir erkeğin sadece cinsel etmenle değil, aynı zamanda iş gücünü artırmak, topluluk içinde d

Bir erkeğin bir anda iki ya da daha çok sayıda kadınla evli olabildiği evlilik biçimi.

Güç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır.

Gebelik süresi tamamlanmasına rağmen doğum başlamayan hayvanlarda veya gebeliğin sonlarında h

Belirtileri özellikle devimsel alanda gelişen, kimi durumlarda devinimlerde donukluk, tutukluk ve

Tıkanma sarılığı.

Bir yerin boş ve yoksulluk içinde bulunduğunu anlatan bir söz.

Davranış ve uyumda ilkel gelişim basamaklarına doğru gerileme gösteren usyarılım türü.

Gözlerinde sevinç ve istek belirmek. Örn: İki kere gidip geldikten sonra gözleri parladı, evi

Çok keyiflenmek. Örn: Kahpe karının neredeyse gülleri yarılacaktı. -O. Kemal.

Aşırı derecede gülmek. Örn: Ahali gülmekten kırılıyordu. -R. N. Güntekin.

Köpeklerdeki Harder bezinin kronik ve hiperplazik yangılarında veya bunun adenomunda üçüncü g

Vücutta fazla miktarda alyuvar yıkımı sonucu meydana gelen sarılık, hemolitik ikterus, posthep

Hepatotoksik sarılık.

Hepatotoksik sarılık.

Karaciğer parenkim hücrelerinin zedelenmesi sonucu bilirubinin glukuronik asitle birleştirememesi

Eksiltmeye veya artırmaya çıkarılmak.

Hepatotoksik sarılık.

Hemen yazmaya başlamak. Örn: Partinin kurulacağını duyunca kâğıda kaleme sarılmış, korku

Hemen yazmaya başlamak. Örn: Hemen kaleme sarıldı. Bir hafta her gece çalışmak suretiyle hik

Bir gözelilerden de ilkel sayılan özel bir asalağın doğurduğu, titreme, ateş, kusma, baş ve

Karbamat türevi dönüşümlü kolinesteraz baskılayıcısı bir insektisit.

1) evli bir kadın kocasına olan görevini yerine getirmek 2) hkr. erkek için döneklik etmek, hil

Kesim anlaştırma yöntemiyle, bir parçadaki belirli kesimlerin arılaşması.

Kesim kesim ve kantarda eritme yoluyla yapılan arılaştırma işlemi, kesimsel eritme de denilir.

Geçimsiz, inatçı, şirret yaşlı bir kadın gibi davranmak. Örn: Fakat kocakarılığı tutup

Karaciğerde safra akımının durması veya azalmasıyla biçimlenen sarılık.

Köpeklerin safra ateşi.

Eskiden daha çok yapılan, gebeliÄŸin sona erdirilmesi veya kızgınlık döngüsünün yeniden baÅ

Birçok türü çeçesineklerinin ve tarımsal bitki zararlısı kelebek tırtıllarının düşmanÄ

Östrojen, progesteron ve kortizol gibi hormonlar kullanılarak laktasyonda olmayan hayvanlarda süt

Akciğer, beyin veya karaciğer lobunun ameliyatla çıkarılması, lobektomi.

Bitkilerde, özellikle meşelerde, türe göre değişik biçim gösteren ve genel olarak "mazı" ad

Tıkanma sarılığı.

Ağaçların odun katında gelişerek büyük zararlara yol açan zarkanatlılar familyası.

Vücut yapıları ve verimleri yerli ırklarla kültür ırkları arasında bir durum gösteren, yer

Ovulasyon gecikmesi veya olmaması gibi döl verimi düşüklüğüne neden olan olgularda LH, HCG,

İyonlaştırıcı parçacığın neden olduğu çok kısa süreli (birkaç mikrosaniye ya da daha a

Sinema/TV. Bir optik dizgede, görüntü yüzeyine düşen gereksiz ışık.

Nitrürlenecek parçaların eksiuç (katot) ve fırının da artıuç (anot) yapılarak, azot ve hid

Parlaklığı kısa zaman aralıklarında birden bire ve gelişigüzel olarak değişen yıldız.

Tıkanma sarılığı.

Çoğunluk otsu bitkilerde yaşayan, bu arada çeşitli tarım bitkisi için de zararlı görülen,

Safra renkli maddelerin kanda birikerek çeşitli dokuları sarıya boyaması, ikterus, ikter, hlk.

Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya

Yoğun etki altında kalmak. Örn: Çünkü bir bakmışım ki hep başkalarının fikirleriyle sar

(karşılık. krosing-over) Mayoz bölünmesinin profaz evresinde çiftler halinde yanyana gelen hom

hiçbir şey yok anlamında kullanılan bir söz. Örn: Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıça

Halkı sirke çekmek için soytarıların ön planda olduğu geçit.

Söz, davranış ve görünüş ile halkı güldürme eylemi.

Kişide öncelikle çevre etkilerinin geliştirdiği, uygun koşullar altında iyileşme olanağı b

Safra yapıldıktan sonra safra kanallarının dıştan bir baskıya uÄŸramasıyla veya safrayı baÄ

Hepatotoksik sarılık.

Bir toplumun, bir toplumsal kümenin üyelerinde özdeş duyguların uyarılması.

Bir iş için birini çok sıkıştırmak.

Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde zayıflaması, düşünce, duygu ve davranış alan

Hastanın davranışının, gerçeklerle ilişkili olan yönüyle bilinçaltı karmaşa ve çatışm

Yapay olarak başlatılmış doğum, teşvik edilerek uyarılarak meydana getirilmiş doğum.

Duygu ve coşkuları kolayca ve güçlü olarak uyandırılabilen.

1. Uyartıının meydana getirilmesi veya şiddetinin artırılması. 2. Hücrenin bir uyartıya hem

Duyusal herhangi bir sürecin harekete geçirdiği beyin bölgesi. (Bu, belirli süreçlerin beyinde

Canlı dokular yoluyla bir sinir tepesine dönüştürülen elektrokimyasal bir değişim.

Anestezik ilacın beyin merkezlerinde depresif etki yaratmaya başlaması, şuur kaybı, hareketleri

(Hull) Belirli bir biçimde tepki yaparken söz konusu olan eÄŸilimin gücü. (Bu, dürtü ile alıÅ

Elektronları yörünge değiştirmiş atom.

Bulunduğu katmandan bir üst katmana yükseltilen elektron.

Deneği uyutarak ya da sözle inandırarak içinde uyandırılan sanrı.

Harcanabilir gelire bağlı olarak değişen tasarruf.

Faktör fiyatlarının değişmesine bağlı olarak teknolojinin fiyatı artan faktörden tasarruf e

Harcanabilir gelire bağlı olarak değişen tüketim.

Yatırım fonksiyonunda yatırımı belirleyen değişkenlere bağlı olarak değişen yatırım.

Bitkisel ürün yağmacısı olarak büyük rol oynayan ve sokması ağrılı, rengi sarı, kahveren

Çevre ve toplumla olan ilişkilerin yavaş yavaş zayıfladığı, duygu kütlüğü ve ağır geli

1) çok pahalı olan şeyler için kullanılan bir söz 2) kibirli, gururlu kimseler için kullanıl

Gerçeklerden çok dileğe dayanan düşüncenin, sanrıların ve çoğu zaman düzenli büyüklük

Çeşitli türleri, kurtçuk evresinde, önemli tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına zarar vere

Bir acıyı dindirmek için gereken yardım hemen yapılmalıdır.

X ya da gama ışınlarının canlı madde içinden geçerken belirli bir oranda emilmesi nedeni ile

Bir erke düzeyi ya da izge çizgisinin iki, üç... düzey ya da çizgiye ayrılması.

Bir buzsulu, doğal katmanları doğrultusunda yarma işlemi ya da yarma biçimi.

Bir özdecik çekirdeğinin kendiliğinden ya da dıştan gelen bir parçacık etkisiyle bölünmesi

Yavaş ılıncıkları algılamak içini kullanılan bir aygıt. Bu, çeperleri ince bir uranyum bir