Buna Değmiş, Buna Değmemiş Fıkrası


Buna Değmiş, Buna Değmemiş Fıkrası
Nasreddin Hoca’nın komşusunun iri yarı toy bir delikanlı olan oğlu, sıcak bir yaz gününde ormana gidip odun hazırlamağa karar vermiş. Gittiği baltalık ormanda su yokmuş. Herkes heybesine bir testi su koyar öyle gidermiş. Delikanlı ise, "Su testisini taşıyacağıma iki üç karpuzu taşırım, daha iyi olur. Nasıl olsa dönüşte odunları sırtlayıp getireceğim. Birde toprak testimi kırmadan geri getirmeye uğraşmayayım"diye düşünmüş. Torbasına karpuzlarını koyup ormana gitmiş.
İşe koyulmadan evvel bir karpuz yiyeyim demiş. 
Karpuzu kesmiş. Beğenmemiş, bir kenara atmış. Öbür karpuzları kesmiş, o karpuzlar da çok hammış, kaldırmış atmış. Kızmış karpuzların üstüne işemiş.
Ormana gitmekte olan Nasreddin Hoca olayı görmüş. Yanına yaklaşınca : 
  "Delikanlı, ham da olsa nimete işenmez, tövbe et. Nimeti vereni gücendirirsin !"Demişse de delikanlı öfkesini yenip tövbe edememiş.
Öğlen vaktine doğru, hem sıcaklardan hem de çalışmaktan dolayı iyice susamış. Etrafta su isteyebileceği hiç kimse yok. Su yok. Varmış ham karpuzların yanına. "Ona değdi, buna değmedi"diye diye attığı bütün karpuzları yemiş. Son parçalardan birini yemekteyken, ormanda işini bitirip, eşeğine odunlarını yükleyip dönen Nasreddin Hoca ile tekrar karşılaşmış. Hoca bir yenmiş karpuzların kabuklarına ve birde delikanlı’ya bakmış :
"Suphanallah, bak , becerip tövbeni yetiştiremedin. Rabbim ne kadar çabuk, senin çişini sana yedirdi! ..."demiş.

Admin

Taglar: BunaDeğmişBunaDeğmemişFıkrası

Nasreddin Hoca Fıkraları - İlginizi çekebilecek başlıklar
Boğazından Yakalayacağım Fıkrası

Nasreddin Hoca çaydan su almak için testisini daldırdığı sırada testi elinden kayıp derin suyun dibini boylamış. Hoca yerinden kımıldamadan bir an öylece kalakalmış.

Bu Ayağını Kaldıracaksın Fıkrası

Nasreddin Hoca öğlen namazının sünnetini kılarken, önündeki cemaatten birinin paçasında abdeste ( dolaysıyla namaza ) engel bir necaset görüyor.

Bu Karanlıkta Fıkrası

Nasreddin Hoca’nın bir konuğu gece yatısına kalmış. Adam zayıf inançlı biriymiş. Ben görmediğime inanmam, Ahirete gidip gelen var mı? Görülmeyen şey bilinir mi? gibi şeyler dermiş.

Acemi Bülbül Fıkrası

Hoca bir gün, yol kenarındaki hayrat ağaçlardan birine çıkmış, incir yemeye başlamış. Yanından geçen bir yolcu seslenmiş

Akıl Sır Ermiyor Fıkrası

Hoca’nın iki yüz akçe parası kaybolmuş. Bulunması için dua etmeye başlamış. O sırada Akşehir’in zenginlerinden birinin bindiği gemi yolda fırtınaya tutulmuş.

Belki Ağaçtan Öteye Bir Yol Düşer Fıkrası

Mahallenin çocukları Nasreddin Hoca’ya muzip bir şaka yapmak istemişler. Plânlarını kurmuşlar. "Hoca’yı ağaca çıkaralım.



Sayfa Yorumları

Yorum Ekle





Mesaj / Bildirim Gönderin