İnsanın yaşama, doğaya olan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu sezdirici bir yolla XX. yüz

Yaz aylarında ya da iklimi uygun yerlerde, açık havada oyunlar oynanan tiyatro yerleri.

Üstü ve çevresi kapalı olmayan tiyatro yapısı. Yaz aylarında ya da iklimi uygun yerlerde, aç

Açık havada, bir alan üzerine kurulmuş tiyatro.

Açık alanda kurulan tiyatro.

İnsanın doğaya ve yaşama olan giderek artan uymusuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu ye yabancıl

lonesco'nun, Genet'nin ve daha bir takım öncü yazarların oyunları için kullanılan bir terimdi

Eski Yunan ve Latin tiyatroları için kullanılan terim.

Eski Yunan ve Roma tiyatrosuna verilen ad.

İÖ VI. yüzyıldan, İÖ II. yüzyıla dek uzanan bir süreç içindeki eski Yunan tiyatrosu.

Kabul edilmiş ve bilinen tiyatro kurallarının her yönden dışına çıkan ve tiyatroya karşı

1. Aristoteles'in önerdiği kurallara ters bir yolda davranılarak ortaya çıkarılan tiyatro tür

Üç-Birlik Kuralı (yer, zaman, olay) ile kurulu, dinsel niteliği olan tiyatro. Seyirciye acıma v

1. Aristoteles'in Poetika adlı yapıtındaki dram sanatına ilişkin kuralları izleyen tiyatro. 2.

Tiyatronun kaynağını ortaya çıkaran, tiyatronun henüz örgütlenmediği ve herhangi bir betiğ

Oyunların bahçede oynandığı tiyatro. Oyun alanı çoğu kez ortadadır, seyirciler çepeçevre

Aşağı yukarı 1590 ile 1750 yılları arasındaki süreçte egemen olan bir sanat ve kültür anl

XVI. yüzyılın sonundan XVII yüzyılın sonuna değin süren tiyatro akımı. Aydınlanma çağı

(Yun. amphi = iki yanlı, theatron = seyir yeri) Oyun yerini at nalı biçiminde iki yandan çeviren

Seyir yerinin arkaya doğru basamak basamak yükseldiği tiyatro.

(Mimarlık) (Yun. amphi = iki yandan theatron - tiyatro) Seyir yerinin basamak basamak yükseldiği

Belediyeden ödenek alarak çalışan ve belediye hizmetlerinden birini gören tiyatro.

Yaşanmış önemli bir olayın belgelere dayanılarak tiyatro sahnesi için uyarlanmasıyla ortaya

Seyirciyi duygusal açıdan sahnede olan bitenlere kaptıran ve baş oyun kişileriyle özdeşleşti

Başlıca iki tiyatro anlayışından biri. Gerçek bir yaşantı vermek isteyen yanılsamacı tiyat

İçeriği ikinci plana atarak biçimi önemseyen tiyatro anlayışı. Biçimin özerkliğini ve ön

Özü, ikinci düzeye atarak biçimi önemseyen tiyatro türü. Kimi ülkeler bu tiyatro türünü g

Güncel konuları belli bir tutumla yansıtan ve seyirciyi etki altına almayı amaçlayan tiyatro a

Günlük konuları belli bir tutumla yansıtan ve seyircide bir etki yaratmayı ödev edinen tiyatro

Tüm sanatların bir uyum içinde kaynaÅŸtırıldığı ve bundan bireÅŸimsel bir bütün ortaya çÄ

Öncü oyunlar oynayan ve çok az seyirci yeri olan, genellikle yapıların bodrumlarında bulunan t

Bir yapının alt katındaki tiyatro az seyirci alan, büyük tiyatro repertuvarlarından ayrı (dah

Büyük kentler dışında, çeşitli yörelerde kurulmuş aynı zamanda gezici olan ödenekli tiyat

Büyük kentler dışında kurulan, bulundukları yerlerin dolaylarında da oynayabilmek işinde gez

On dokuzuncu yüzyılda kentsoylu seyircinin sevdiği, içerik açısından hafif, insanların küç

Seyirci sığası bin ya da üstünde olan tiyatrolara verilen ad.

Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro. Ülkemizde, bu terim, açık saçık dans gö

Kimi gezici toplulukların tiyatro alanı çadırlardır. Bunlar büyük çadırlar olup sahneleri o

Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatrolar için kullanılan deyim.

Oyun yeri ile seyirci arasında düz bir bağlantı çizgisi olan bir tiyatro biçimi. İlk kez Roma

Seyircilerin ortada bulundukları, oyun yerlerinin de seyircilerin etrafına dolandığı bir oyun b

Dört bir yanı seyirci ile çevrili oyun yeri olan tiyatro biçimi. Örnek : Ortaoyunu, ABD, SSCB v

XVII. yüzyıl ortasından XVIII. yüzyıla değin süregelen dinsel öğretim tiyatrosudur Barok ti

Büyük ölçüde simgelere başvurarak ezgi, dans, akrobasi ve sözsüz oyun sanatlarını birleşt

Ezgi, dans, maske ve belli simgeleri plan giysiler, akrobasi, pantomim sanatlarını birleştiren ve

On yedinci yüzyıl ortasından on sekizinci yüzyıla değin süregelen dinsel öğreti tiyatrosu.

Çocuklar için yazılmış eğitsel ve eğlendirici oyunlar oynayan sahne düzeni, oyuncuların tut

İlköğretim öncesinden erginlik yaşına değin, çocuklar için yapılan tiyatro. Gelişmiş ül

Özellikle çocuklar için kurulmuş ve onlar için oyun oynayan tiyatro.

Bir tiyatro dönemi içinde oynanmasını uygun gördüğü oyun demetini, ilerde de oynayabilecek b

Yeni denemelerin yapıldığı, genç oyun yazarlarının, yönetmenlerin ve oyuncuların değişik

Sahne üzerinde yeni denemelerde bulunan ve sahne plastiği açısından yenilikler getiren tiyatroy

Devleten ödenek alan, kamu hizmeti ile sorumlu olan geniş olanaklı tiyatro.

Doğalcıların aşırı doğa kopyacılığına, izlenimciler ve simgecilerin içe dönük gizemcil

Bir betiÄŸe dayanmadan, önceden saptanmış bir geliÅŸim çizgisi üzerinde doÄŸaçtan oynanan ve Ã

1. Konuşmanın, hareketlerle desteklendiği tiyatro. 2. Epik tiyatronun çıkışından sonra, güz

Naturalizmin aşırı doğa kopyacılığına ve empresyionizmin dış izlenim düzenine karşı bir

1896 yılında gerçekçiliğe karşı çıkmış bir akımdır. Bu akımın oyunları daha çok sö

Yanılsamacı tiyatronun seyirciyi sahnedeki karakter ve olayla özdeşleştiren duygusal yaşantıs

İllüzyoncu tiyatronun seyirciyi saran yaşantısı yerine, anlatıcı, belgeleyici, göstermeci bi

Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsal sorunlara değinen gösteri

Aristoteles'in tanımlamasına uyan, başı, ortası, sonu (serimi, düğümü, çözümü) bulunan,

Türk toplumuna özgü gösterim türlerini kapsayan halk tiyatrosu ve köy tiyatrosu geleneÄŸini iÃ

Orta öğretimdeki gençler tarafından kurulan, yönetilen ve gerçekleÅŸtirilen tiyatro. GeliÅŸmiÅ

1. Gençlerin bir araya gelerek kurdukları topluluk 2. Repertuvarı gençlik için düzenlenmiÅŸ eÄ

Gerçekliği nesnel, somut ve dolayımsız olarak yeniden yaratarak yansıtmayı amaçlayan tiyatro.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa'da André Breton'un, Freud'un görüşlerine dayanarak aç

Belli yerleşik bir düzeni olmayan, kentten kente, köyden köye gezerek oyunlar oynayan tiyatro.

Tiyatronun tiyatro, oyunun oyun olduğunu vurgulayan, kişileri ve olayları canlandırmadan göster

Tiyatronun iki temel türünden biri öbürü: Benzetmeci Tiyatro. Oyunun oyun olduğunu vurgulayan

Yirminci yüzyılın başlarında, İtalya'da Birinci Dünya Savaşı'nın yarattığı karamsarlık

Geniş halk yığınlarına yönelen hem öğretici hem eğlendirici tiyatro.

Halk çoğunluğuna yönelen, yan öğretici, yarı eğlendirici tiyatro türü. Örn. Reşat Nuri G

Kökeni tarihin derinliklerine dayanan, yaratıcısı, oyuncusu ve seyircisi halk olan geleneksel ti

Işık, dekor uyumu ve yöntem ile ilk görünüşte seyirciyi etkileyen tiyatro bk. empresyonist ti

Ä°S 320 tarihinden sekizinci yüzyılın sonlarına kadar süren klasik dönemden sonra dokuzuncu yÃ

1959 yılından bu yana, türü içinde üstün nitelikler gösteren ve yargıcılar kurulunca seçi

Başlıca iki tiyatro anlayışından biri. Bu tür oyunlar, seyircinin, dramatik yönden, sahnedeki

1. İşçi sınıfının çıkarları doÄŸrultusunda, onların sözcülüğünü yapan tiyatro. 2. Ä

1896 bildirisi ile doğalcılığa karşı çıkmış bir akım. Çoğu kez simgeci tiyatro ile çak

Belli bir güzelduyusal uzaklık uygulayımı ile oynanan oyunları kapsayan bu tiyatro, tiyatralliÄ

Belli bir yabancılaÅŸtırma ile oynanan oyunlar, (Çin tiyatrosunda olduÄŸu gibi) Bütün tiyatro Ã

İğneleyici, yerici, taşlayıcı (daha çok aktüel olan) konuları kapsayan skeçlerin oynandığ

İspanyolca caba reita, yani «renkli çanak» anlamına gelen bu tür tiyatro, her türlü güncel

(Japonca ka = ezgi, bp = dans, ki = beceri) : Soyluların tiyatrosu olan no tiyatrosu karşısında,

Dört duvarı olan ve üstü örtülü tiyatro yapısı. Yalnızca Almanların kullandığı bir ter

Dört duvarı olan, üstü örtülü tiyatro yapısı.

1. Aristoteles'in dram sanatına ilişkin güzelduyusal kurallara uymayan tiyatro. 2. Bertolt Brecht

Kısa güldürüler oynayan ve genellikle küçüklere yönelik kukla tiyatrosu.

Almanya ve Avusturya'da baş kuklası Kasperle adını taşıyan kukla tiyatrosuna verilen ad.

Bir kentin kenar semtlerinde gösteri düzenleyen yerleşik ya da gezici tiyatro topluluğu.

Bir kentin kenar semtlerinde oynayan yerleÅŸik ya da gezici tiyatro topluluÄŸu.

Dinsel günlerde rahiplerin ya da kiliseye gelenlerin oynadıkları dinsel oyunları sunan topluluk.

Ortaçağın ilk yarısından (XI.-XII. yüzyıllar) bu yana sürüp gelen bir tiyatro geleneğidir.

Antonin Artaud'nun 1938'de öne sürdüğü, oyunculuğu bilincin yok edildiği trans durumuna kadar

Arthur Antoine'ın (1896-1948) ileri sürmüş olduğu bir tiyatro türü. "Le Théâtre et son doub

Rönesans'ta İtalya'da başlamış ve on yedinci yüzyılda Fransa'da Corneille ve Racine'in yapıt

Oyuncuların özel nitelikleri söner. Her biri, makinenin parçaları gibi yalnızca iş görür. H

İşçi sınıfının sanayileşme sürecindeki emeğini ve üretimini, çalışma tartamını ve de

Köşebaşlarında, yalın, kaim çizgili oyunlar oynayan birkaç kişilik topluluk. bk. sokak oyunc