
Türkçe | İngilizce | SesDosyası |
---|---|---|
Hava belki yarın daha iyi olur. | Perhaps the weather will get better tomorrow. | |
Bunu nereden biliyorsunuz? | How do you know that? | |
Umarım, daha iyi olur. | I hope that it gets better. | |
O (erkek) mutlaka gelir. | He will definitely come. | |
Bu kesin mi? | Are you sure? | |
Geleceğini biliyorum. | I know that he’ll come. | |
O (erkek) mutlaka telefon eder. | He’ll definitely call. | |
Sahi mi? | Really? | |
Telefon edeceğini zannediyorum. | I believe that he’ll call. | |
Bu şarap muhakkak eskidir. | The wine is definitely old. | |
Bunu tam biliyor musunuz? | Do you know that for sure? | |
Eski olduğunu tahmin ediyorum. | I think that it is old. | |
Şefimiz yakışıklı. | Our boss is good-looking. | |
Öyle mi? | Do you think so? | |
Hatta çok yakışıklı olduğunu düşünüyorum. | I find him very handsome. | |
Şefin mutlaka bir kız arkadaşı vardır. | The boss definitely has a girlfriend. | |
Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? | Do you really think so? | |
Bir kız arkadaşı olması muhtemel. | It is very possible that he has a girlfriend. |
2018-06-26 Admin Admin
Taglar: İngilizceCümlelerSubordinateClausesThat
İngilizce Konuşma Kalıpları - İlginizi çekebilecek başlıklar |
---|
İngilizce Bağlaçlar 1 - Conjunctions 1
İngilizce Bağlaçlar 1 - Conjunctions 1; Yağmur durana kadar bekle - Wait until the rain stops. Ben hazır olana kadar bekle - Wait until I’m finished. O geri gelene kadar bekle - Wait until he comes back. |
İngilizce Bağlaçlar 2 - Conjunctions 2
İngilizce Bağlaçlar 2 - Conjunctions 2; Kendisi (kadın) ne zamandan beri çalışmıyor - Since when is she no longer working? Evlendiğinden beri mi - Since her marriage? |
İngilizce Bağlaçlar 3 - Conjunctions 3
İngilizce Bağlaçlar 3 - Conjunctions 3; Saat çalar çalmaz kalkarım - I get up as soon as the alarm rings. Ders çalışmam gerekir gerekmez yoruluyorum - I become tired as soon as I have to study. |
İngilizce Aile - Family Members
İngilizce aile - family members konuşma kalıpları; anne, baba, çocuk, büyükanne, büyükbaba, amca, dayı, hala, teyze |
İngilizce Alışveriş Merkezinde - In the Department Store
İngilizce Alışveriş Merkezinde - In the Department Store; Bir alışveriş merkezine gidelim mi - Shall we go to the department store? Alışveriş yapmam lazım - I have to go shopping. Çok şey satın almak istiyorum - I want to do a lot of shoppi |
İngilizce Alışveriş Yapmak - Running Errands
İngilizce Alışveriş Yapmak - Running Errands; Kütüphaneye gitmek istiyorum - I want to go to the library. Kitapçıya gitmek istiyorum - I want to go to the bookstore. Gazete satıcısına gitmek istiyorum - I want to go to the newspaper stand |
Sayfa Yorumları