
Türkçe | İngilizce | SesDosyası |
---|---|---|
Seyahat gerçi güzeldi, ama yorucuydu. | The journey was beautiful, but too tiring. | |
Tren gerçi dakikti, ama doluydu. | The train was on time, but too full. | |
Otel gerçi rahattı, ama pahalıydı. | The hotel was comfortable, but too expensive. | |
O, ya otobüs ya da trene binecek. | He’ll take either the bus or the train. | |
O, ya bu akşam ya da yarın sabah gelecek. | He’ll come either this evening or tomorrow morning. | |
O, ya bizde ya da otelde kalacak. | He’s going to stay either with us or in the hotel. | |
O (kadın) hem ispanyolca hem de ingilizce konuşuyor. | She speaks Spanish as well as English. | |
O hem Madrid’te hem de Londra’da yaşadı. | She has lived in Madrid as well as in London. | |
O hem İspanya’yı hem de İngiltere’yi biliyor. | She knows Spain as well as England. | |
O sadece aptal değil, aynı zamanda tembel. | He is not only stupid, but also lazy. | |
O sadece güzel değil, aynı zamanda akıllı. | She is not only pretty, but also intelligent. | |
O sadece Almanca değil, aynı zamanda Fransızca da konuşuyor. | She speaks not only German, but also French. | |
Ben ne piyano ne de gitar çalabiliyorum. | I can neither play the piano nor the guitar. | |
O ne vals, ne de samba dansı yapabiliyor. | I can neither waltz nor do the samba. | |
Ne opera ne de bale seviyorum. | I like neither opera nor ballet. | |
Ne kadar hızlı çalışırsan, o kadar çabuk bitirirsin. | The faster you work, the earlier you will be finished. | |
Ne kadar erken gelirsen, o kadar erken gidebilirsin. | The earlier you come, the earlier you can go. | |
İnsan ne kadar yaşlanırsa, o kadar rahat oluyor. | The older one gets, the more complacent one gets. |
2018-06-26 Admin Admin
Taglar: İngilizceÇiftBağlaçlarDoubleConnectors
İngilizce Konuşma Kalıpları - İlginizi çekebilecek başlıklar |
---|
İngilizce Belirten - Genitive
İngilizce Belirten - Genitive; kız arkadaşımın kedisi - my girlfriend’s cat. erkek arkadaşımın köpeği - my boyfriend’s dog. Çocuklarımın oyuncakları - my children’s toys |
İngilizce Nitelik Zarfları - Adverbs
İngilizce Nitelik Zarfları - Adverbs; biri – hiç kimse - someone – no one. Burda tanıdığınız var mı - Do you know someone here? Hayır, burda kimseyi tanımıyorum - No, I don’t know anyone here. |
İngilizce Aile - Family Members
İngilizce aile - family members konuşma kalıpları; anne, baba, çocuk, büyükanne, büyükbaba, amca, dayı, hala, teyze |
İngilizce Alışveriş Merkezinde - In the Department Store
İngilizce Alışveriş Merkezinde - In the Department Store; Bir alışveriş merkezine gidelim mi - Shall we go to the department store? Alışveriş yapmam lazım - I have to go shopping. Çok şey satın almak istiyorum - I want to do a lot of shoppi |
İngilizce Alışveriş Yapmak - Running Errands
İngilizce Alışveriş Yapmak - Running Errands; Kütüphaneye gitmek istiyorum - I want to go to the library. Kitapçıya gitmek istiyorum - I want to go to the bookstore. Gazete satıcısına gitmek istiyorum - I want to go to the newspaper stand |
Sayfa Yorumları