İzin vermek. Örn: Saliha, anneye çocuğunu haftada iki kere görme hakkı tanıyan kararı yazd�

Babaya itaat etmeyen kimse, ana ve babaya itaat etmeyi buyuran Tanrıyı da tanımıyor demektir.

1) birine özel hak vermek 2) birini kayırmak.

Birey üzerindeki her türlü zorlayıcı devlet örgütünü yadsıyan siyasal öğreti.

(…) biçimsel dizgesinin abecesinde bulunmayan t gibi bir değişmezin Dz0 da belirtik tanım'ı, t

Elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.

Biçimsel bir dilde yapılan dilsel tanım.

Bir kuramda ilkel imlerinin anlamlarını bir arada, kuramın ilksavları yardımıyla belirleme.

Her bir öğrenciyi birey olarak başkalarından ayırmaya ve onun gelişimini gerçeğe uygun biçi

Başlangıçta dizgeli dirimbilimde başvurulan, bitki ve hayvan türlerini adlandırıp betimleyere

Kişi, başka yerlerde ne kadar rahat ve mutlu olursa olsun yine de kendi yurdunu özler.

Yazıyı oluşturan basılı damgaları, örüntü tanıma yöntemlerinden yararlanarak çözümleye

Dilsel olmayan etmenlere de dayanan tanım. || Krş.. göstermeyle tanım.

Yalnızca dilsel deyimler yardımıyla yapılan tanım, || Krş.. belirtik tanım, örtük tanım.

Birey ya da kümenin, karşılaştığı durumları geçmiş yaşam deneylerinin etkisi altında alg

Birinin egemenliğini tanıma ve buyruğu altına girme.

Osmanlılarda, Topkapı sarayındaki Ağalar kapısı önünde, yeni tahta çıkmış padişahın ö

Her türlü zorluğa karşın başarılı olmak. Örn: Bir gece içinde donanmasını, bir sepet su

Ölçümler ve ölçerler arasında bağıntıyı sağlayan etkenler saptandıktan sonra, bunlarla y

Bir örneklemede, evreni ve örneği oluşturan gözlem birimlerinin bir düzen içinde sıralanarak

Kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymak.

İşaretli bir belirtecin dokuya, hücreye, kromozoma veya gene uygulanması sonucu tümleyicilik g�

Yakından, bütün özellikleriyle bilmek. Örn: Kaç kat elbiseleri olduğuna varıncaya kadar iç

Kitaplıktaki işlerin iyi yürüyebilmesi için yapılması gerekli bütün işlemlerin tek tek tan

Gözlenebilen öğeler ya da davranışlar yoluyla yapılan bir tanım türü.

Kavramları görgül ve olgusal içerimlerine göre anlamlandırma.

Bir izergenin önalanı.

Bildiğinden veya öğrendiğinden kesinlikle şaşmamak.

Her x için (…)önermesinin doğru olmadığını kanıtlamak amacıyla (…)doğru olmayan bir öne

(…) Krş.. tanım imi. Örn. (…)

Mıknatıslı boyaya basılmış standart biçimde damgaları tanımayı amaçlayan aygıtlarla, bu

Kendisinden beklenilen veya istenilenlerin bütününü istememek.

1. Bir nesnenin zorunlu olarak taşıdığı özellikler yardımıyla belirtilmesi. 2. Anlamı önce

Bir işin olmasına elverişli ortamı hazırlamak.

t gibi bir deyimin, kaplamına giren birtakım somut nesneler arasından örnek olarak seçilmiş (�

Belirtik olmayan dilsel tanım. || Krş.. tümevarımlı tanım, yinelgen tanım, birarada tanım.

Bir görüntüde yer alan anlamlı biçimlerin özdevimli biçimde çözümlenerek tanınmasıyla il

Program tanımlı konsolide bütçenin gelirleri ile faiz dışı harcamaları arasındaki fark.

Program tanımlı konsolide bütçe gelirlerinin faiz dışı bütçe harcamalarından büyük olmas

Konsolide bütçe harcamalarından risk hesabının düşürülmesi ve sosyal güvenlik kuruluşlar�

Konsolide bütçe gelirlerinden faiz gelirleri, Merkez Bankası kârı, yeniden değerleme ve devred

Program tanımlı konsolide kamu kesimini oluşturan her bir biriminin faiz dışı dengeleri toplan

Program tanımlı merkezi yönetim bütçe gelirleri ile program tanımlı merkezi yönetim bütçe

Program tanımlı merkezi yönetim bütçe gelirlerinin program tanımlı merkezi faiz dışı büt�

Merkezi yönetim bütçe gelirlerinden faiz gelirleri, Merkez Bankası kârı, yeniden değerleme ve

Merkezi yönetim bütçe harcamalarından risk hesabının düşürülmesi ile sosyal güvenlik kuru

Kendini hiçbir şarta bağlı saymamak.

Sinyal hipotezine göre, zar proteinlerinin sentezi sırasında ribozomdan çıkan sinyal dizisini t

Bilgi işlemde, bir sorun'un çözüm yöntemi, yordamlar, algoritmalar ve yararlı her türlü baş

Anlamı önceden bilinmeyen, başka bir deyişle yeni olan bir deyimin tanımı. || Krş.. nesne tan

Bir kavramın ya da bir nesnenin sınırlanması, belirlenmesi kavramın içeriğini kuran belirtile

1. Genel olarak: Bir deyimin anlamının, eksiksiz olarak dille ya da dilsel olmayan davranışlarla

Mantık kurallarına uygun olarak fiziksel ya da düşüncel herhangi bir konuyu ayırt etme, bulma

Tümdengelimci bir dizgede kavram ve işlemlerin temel niteliğini belirten ve kanıtlamalarda ört�

Örneklerinin kümesi bir dilsel tanımı oluşturan kalıp. || Örn. (…)

1. Bir (G,A,B) bağıntısı için, birinci izdüşüm gönderimi altında G bağıntı çizgesinin

1. Daha önce bilinen bir şeyi, bir kimseyi anımsama. 2. Bir şey ya da bir kimse ile ilgili doğr

Daha önce görülmüş ya da öğrenilmiş bir kişi ya da nesneyle karşılaşınca anımsayarak o

Bulgu. Aristoteles'in "Poetiko" adlı kitabındaki bölümleme. Bir yabancıyı bir işaretten, taş

Bir nesne ya da özelliği, tanımlama ve çözümlemelere elverecek biçimde başkalarından ayıra

Sınava giren kimseden, iki ya da daha çok sayıda yanıttan doğru olanını tanıyıp seçmesi is

Promoter ile diğer DNA dizileri arasında muhafaza edilen ve RNA polimeraz ile düzenleyici protein

Deneğin daha önce edindiği bilgileri, türlü ölçerler aracılığıyle denetleme yöntemi.

Bir kimseyi tanıdığı hâlde tanımıyormuş gibi davranmak.

1. Bir deyimin tanımını verme işlemi. 2-Bir deyiminbelirtik tanımını verme işlemi.

Tanımları konu edinen mantık dalı.

Anlamları önceden bilinen deyimlerden birisinin anlamının, öbürlerinin anlamına bağlı olara

Elde edilen verilerin sınıflandırılması, sıklık dağılımlarının oluşturulması, merkezî

Belirlilik kat sayısı.

1. Bir yapının ne işe yaradığı, ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı gibi noktaları g�

Bir takım dillerde isimlerin basma veya sonuna getirilerek çeşidine göre o ismin taşıdığı k

Bir biçimsel dizgenin abecesine bir ya da birden çok tanımlanmış imi katarak bu imlerin belirti

İlkel imlerden oluşan bir düzgün deyimde tanımlayanlar yerine tanımlananlarını koymakla elde

Tanrı kitaplarından hiç birine inanmayan.

Tanrı'nın varoluşunu yadsıyan öğreti. // Bu öğretiye felsefe açısından şu anlayışlar t

Doğaüstü varlık anlayış ve inancını geçersiz sayan görüşlere verilen genel ad.

Kimi toplum ve bireylerde görülen Tanrı ya da Tanrıların varlığına inanmama durumu, krş. Ta

Daha üstün saydığı bir töre adına geçerli töreyi tanımayan.

1. Ahlaksal değerlere, törelere ve ilkelere karşı kayıtsızlık, aldırışsızlık. 2. Genelli

Bir şeyi türeyişine, oluşuna göre belirleyen tanım. (Ör. Çember, bir düzlem üzerindeki bir

Bir kimseyi, bir şeyi bütün özellikleriyle bilmek veya tanımak.

Sözeden dildeki bir deyimin kaplamını ya da içlemini belirleyen yorumsal sözeden dildeki bir de

Bir öbeğin belli bir öğesinin, bu öbeğin tüm öğelerine (dolayısıyla bu öğenin kendisine

1) bir iş için yeterli zaman vermek 2) bitmeyen bir iş için süreyi uzatmak.