Damar, sinir ve göz gibi duyarlı dokuların ameliyatlarında kullanılan büyüteç, operasyon mik

Belirli bir kemoterapötiğe duyarlı olan mikroorganizma türlerinin tümüne verilen ad.

Mikroorganizmaların ölümüne neden olan, çoğalmalarını önleyen veya gelişmelerini durduran

Vücut dokusuna zarar vermeden patojenleri tahrip eden herhangi bir kimyasal madde.

[beta2 mikroglobulin] Miyeloid ve lenfoid hücrelerden köken alan molekül ağırlığı düşük (

Domuzlarda ödem hastalığının bir sonucu olarak biçimlenen beyin ve omurilikteki arteryollerde

Işık kaynağı olarak görünür ışığın kullanıldığı ve en az iki takım merceği olan bi

Bir mikroskopla yarık bir lambadan geçen lamba ışığını birleştiren optik göz muayene aygı

Streptokokkus agalaksiya hariç streptokoklar, koliformlar, stafilokoklar ve psödomonas gibi türle

Biyolojik yapıların çeşitli kısımlarındaki kırılma indisindeki farklardan yararlanarak boya

(Yun. mikros: küçük tome: kesmek) Tespit edilmiş ya da edilmemiş hücre ya da dokuların ince k

Tespit edilmiş veya edilmemiş, dokuların ince kesitlerinin hazırlanması sırasında lipit ve en

Elektron mikroskobunda incelenen yapının çekilmiş fotoğrafı.

Elektron mikroskobunda incelenen yapının çekilmiş fotoğrafı.

Ancak elektron mikroskopla görülebilen hücre, doku veya organa ait yapı veya oluşum.

Canlı yapıların, özellikle hücrelerin ince yapısının incelenmesinde kullanılan, ısıtılan

Hücrelerin ince yapısının incelenmesinde kullanılan, ışık yerine, vakum içinde yönlendiril

Işığı farklı kırma indisleriyle hücre ve hücre dışı yapılardan geçerek geçirgen nesned

Faz kontrast mikroskobu.

Canlı, boyanmamış hücre ve dokuları incelemek için geliştirilmiş özel mikroskop.

Işığı geçirme veya yansıtma yerine ışık yayma özelliğine sahip örneklerin akridin oranj,

Belli floresan maddelerin uygun dalga boyundaki ışık altında doku kesitlerinin görülebilirliğ

Işığı geçirme ya da yansıtma yerine ışık yayma özelliğine sahip örneklerin mikroskop iç

Canlılardan alınan doku parçalarının tespit edilmesinden sonra çok ince kesitler alınarak hü

Işık kaynağından gelen ışığın saçılmasını sağlayan bir sistemle numunenin koyu zeminde

Cismin üzerine ışığın farklı bir açıyla gönderilerek şeffaf cisimlerin görülmesini sağ

(Yun. chemeia: değiştirme syn: ile tithenai: koymak) Yüksek bitkilerde metabolizma sonucu meydana

(Yun. chymos: sıvı mikros: küçük) Plâzmada ve diğer vücut sıvılarında bulunan ve bağırs

Besin kaynaklı trigliseritleri taşıyan, büyük moleküllü lipoproteinler.

Bilgisayar ve lazer ışınlarının birleştirilmesiylele elde edilen görüntünün değerlendiril

Öncelikle meme içi ve üzerinde yaşayan, sağımla inekten ineğe yayılan, etkili sağım önces

Organizmada az miktarda gereksinim duyulan, bu nedenle rasyona küçük miktarlarda eklenen mineral,

Dokuların mikroskop altında ameliyat edilmesi.

Sürgün uçları ya da boğumlara ait eksplantlardan bitkilerin in vitro klonal çoğaltılması ge

Hayvanlar tarafından çok küçük miktarlarda (mg, µg veya ünite) gereksinim duyulan, iz element

Bir kilogram yağsız vücut ağırlığında 50 miligramdan daha az miktarlarda bulunan esansiyel m

Miktarları rasyonun kilogramında miligram veya mikrogramla ya da milyonda kısımlarla ölçülüp

Herhangi bir yapıtın tümünün ya da bir bölümünün küçültülerek aktarıldığı kâğıt

Mikro opakları okumaya yarayan aygıt.

(Yun. mikros = küçük, Yun.organon=alet) Ancak mikroskop altında görülebilen bir organizma mikr

Normal atmosferik oksijen varlığında (% 21) gelişemeyen ancak, gelişmesi için az miktarda (% 5

Anaerobik sistemde ve mikroaerofilik ortamda (% 5 oksijen) geliÅŸebilen.

1. Küçük çaplı kan damarı duvarlarının dayanıklılığını kaybetmesi sonucu kanama ve pro

Mikroanjiyopati özelliklerine sahip, mikroanjiyopatiyle ilgili olan.

Mikroanjiyopatik hemolitik anemi.

Alyuvarların küçük arteryoller ve kılcal damarlarda parçalanmasından kaynaklanan, damar içi

Arteryollerdeki ve kılcal damarlardaki endol bozuklukları veya atardamar-toplardamar fistülleri g

Mikroskobik olarak görülebilen yerel irin birikimi, çok küçük apse.

Ana iÅŸlem birimi olarak bir mikroiÅŸleyiciyle bellek ve öteki donanım birimleri olarak çok büyÃ

Ãœremeye engel olan maddelere verilen genel ad

Mikropların sebep olduğu olay.

Mikroorganizmaların neden olduğu olay.

İşkembede proteolitik mikroorganizmaların rasyon proteinini parçalayarak ve ortamda bulunan ener

Süt örneğinde herhangi bir mikroorganizmanın üretilemediği meme bezi yangısı.

Baklagil otlarının köklerinde bulunan düğümcüklerdeki bakterilerin (Rhizobium spp) havanın a

İşkembe mikroorganizmalarının azotlu bileşiklerden protein üretmesi.

(Yun. mikros: küçük bios: hayat logos: bilim) Mikroorganizmalarla uğraşan bilim dalı.

Mikropları ve "mikro" boyutundaki organizmaları inceleyen bilim dalına verilen ad.

(Yun. mikros: küçük bios: hayat) Herhangi bir ekolojik sistem, habitat, özellikle toprak vb.deki

Herhangi bir ekolojik sistem, habitat, özellikle toprak vb. bakteriler, tek hücreli algler, fungi,

Bacakların doğuştan çok küçük oluşu.

anat. Ökaryotik hücrelerin sitoplazmalarında bulunan, çok sayıda enzim içeren, daha çok karac

Bitki ve hayvan hücrelerinde bulunan, tek bir zarla çevrili, küçük, yuvarlak yapılar.

Parmakların normale oranla çok küçük oluşu.

Diyelim ki, normal bir fırında bir keki piÅŸiriyorsunuz. Kekler normal olarak 170-180 derecede piÅ

İç içe iki kaptan birindeki maddenin fiziksel veya kimyasal bir etkiyle bir gaz yayması ve bu ga

(Yun. mikros = küçük, Lat. dissecare = kespi açmak): Mikroskop altında ince iğneler araciyle d

Dişlerin normale oranla çok küçük oluşu.

Hacmi 1-20 ml arasında olan ve rektal yoldan uygulanan çözelti veya süspansiyonlara verilen ad.

Özel mikropipetlerle tek bir hücrenin içine madde sokulması.

Özel mikropipetlerle tek bir hücrenin içine madde sokulması.

Beynin anormal olarak küçük biçimlenmesi. Sıklıkla, kuzu ve buzağılarda Akabane virüs enfek

Mutasyon ve rekombinasyonlar sonucu gen frekanslarında, kromozom yapı ve sayılarında değişikle

(Yun. mikros: küçük phagein: yemek) Küçük fagositik kan hücresi polimorf çekirdekli lökosit

Göz merceÄŸinin doÄŸuÅŸtan küçük olması. Köpek, buzağı ve kedilerde göz merceÄŸinin yer deÄ

Protozoonlar gibi 200 mikrondan küçük, ancak mikroskopla görülebilen hayvanlar.

Keratin telleri, selüloz mikro-fibrilleri gibi mikroskobik protein ya da polisakkarit telleri.

(Yun. mikros: küçük phyllas: yapraklar) Atkuyrukları gibi tohumsuz bitkilerde bir tek damarlı d

Aktin, miyozin, ara filâmentler ve ökaryot hücrelerin hücre iskeletini oluşturan iplikler gibi

Ökaryotik hücrelerin plazma zarının altında yer alan, endositoz, eksositoz ve hücre göç hare

Dolaşım kanında mikrofilerlerin bulunması durumu.

Filariidae ailesinde bulunan nematodların, omurgalıların kanında (Wuchereria bancrofti) veya der

(Yun. mikros: küçük philein: sevmek) Bazı bakteriler gibi çok dar bir sıcaklık aralığına d

Herhangi bir yayının küçültülerek üzerine aktarıldığı 16 ya da 35 mm. eninde şerit film.

Mikrofilmleri okumak için kullanılan özel aygıt. (Hem okumayı sağlayan, hem de istenen bölüm

Sonuçların, çıkış birimince mikrofilm ortamına yazıldığı bilgisayar çıktısı.

Herhangi bir yayının küçültülerek üzerine aktarıldığı, genellikle 9x12,5 cm. boyutunda dÃ

Mikrofişleri okumaya yarayan aygıt.

Bakteriler, bir hücreli mantarlar ve alglerden oluşan, başka organizmaların içinde, üzerinde y

Başka organizmalar içinde, üzerinde veya belli bir ekosistem veya konakçıda yaşayan bakteriler

Basit ön mide işlev bozukluğu.

Hikâye, roman, oyun vb. eserleri radyo için elverişli duruma getirip yayımlamak.

Bir veya iki gözün tüm ölçülerinin küçük veya yetersiz biçimlenmesi, mikroftalmi. Çoğunl

Mikrogamontların bölünmesi sonucunda oluşan az miktarda sitoplazmik materyal içeren, küçük g

(Yun. mikros: küçük gametes: eş blastos: tomurcuk) Bazı sporozoonlarda, mikrogametosit ile mikr

Kimi sporozoanlarda mikrogametositle mikrogamet arasında bir ara evre.

(Yun. mikros: küçük gametes: eş phyton: bitki) Küçük ve erkek olarak kabul edilen sporları v

(Yun. mikros: küçük gametes: eş genesis: soy) Mikrogametlerin ya da spermatozoonların gelişmes

Mikrogametlerin veya spermatozoonların gelişmesi olayı.

(Yun. mikros küçük gametes: eş kytos: boşluk) Bazı protozoonlarda mikrogameti veren ve merozoi