1) içtenlikle karşılamak veya kucaklamaya hazırlanmak, sevgisini ve dostluğunu göstermek. Örn

Etanol ve tuz yardımı ile DNA moleküllerinin yoğunlaştırılması.

anat. Bazı koyun, keçi ve domuz ırklarında, boynun başlangıcında görülen ve bir deri oluşu

Atlarda cidago, sırt ve boyun derisinde kesin olarak bilinmeyen nedenlerden kaynaklanan, kollagen d

Belediye sınırları içinde, belediye yasa ve yönetmeliklerinin uygulanması, belediye suçların

Dört değerli bir öğeciğin değerlik bağlarının çekirdekten dörtyüzlünün dört köşesin

Okullarda sınıf dışı eğitim etkinliklerinden bir bölümünün gerçekleşebilmesi için ortak

1. Kedi ve atlarda yaygın olarak gözlenen, deride eozinofilik reaksiyon ve kollajen erimesıyle be

Yapmak istediği iş için uygun bir zaman veya bir durum beklemek. Örn: Sonra fırsat kollamasın

Özellikle kısa kafalı köpek ırklarında gırtlağın katlanıp bükülerek üst hava yollarınd

Köpeklerin siklik hematopoyezisi.

Bir akarsu ağının anaakarsu dışında kalan, büyüklü küçüklü tüm öteki kolları.

Kollajenin hatalı üretimi sonucu dokuların kasılma gücünde azalma derinin kolay yırtılması

Kavga sonucu karakola gitmek zorunda kalmak. Örn: Sonra karakolluk olmaz mıyız? -M. Ş. Esendal.

Kedilerde yaygın olarak görülen, nedeni bilinmeyen, deride sarı-pembe plaklar tarzında granülo

Sönmüş, çökmüş.

(Yun. kolla: zamk genos: soy) Hücreler arası maddede bulunan, prolin, hidroksiprolin ve glisin ami

(Yun. kollo = zamk) Ak baÄŸ dokusunun ve kemiÄŸin organik kısmının kollagen tellerinin yapısınÄ

(anlamdaş. beyaz tel), (Yun. kolla = yapışkan) Bağ dokusunun bir tip teli olup kollagen denilen

(Yun. kolla: zamk genos: soy) Bazı bakterilerde bulunan ve özel olarak kollageni parçalayan enzim

1. Hücreler arası maddede bulunan, prolin, hidroksiprolin ve glisin amino asitlerinden oluşan, ü

anat. Bağ dokusunun temel maddesinde en çok bulunan, asit boyalarla boyanan, üç adet iplik biçi

Hücre dışında kollajene dönüşen polipeptit, prokollajen.

Bağdokunun fibröz bileşenlerinden kollajen ipliklerin yangısı.

Bazı bakterilerde bulunan ve özel olarak kollajeni parçalayan enzim.

Korneada mikrobiyel, lökositik veya nekrotik hücrelerden açığa çıkan kollajenazlar nedeniyle

Fibroblastların farklılaşmasıyla oluşan, kollajen üreten hücre.

Kollajen'in erimesine neden olan, kollajeni eriten.

Kedilerin eozinofilik ve kollajenolitik granülomu.

Köpeklerin kollajenolizisli eozinofilik granülomu.

Kollajen üreten, tam olarak gelişmiş hücre.

1. Çevresel damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tab

Anestezik ilaçların yüksek dozda uygulanması sonucunda solunum ve dolaşım gibi önemli yaşam

Ağır bir şey taşımaktan veya çok iş yapmaktan yorulmak.

Bir iÅŸ yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak. Örn: Selami de kolları paçaları sÄ

Kucaklamak. Örn: Beni kollarının arasına alıyor, saçlarımı okşuyor. -H. Z. Uşaklıgil.

anat. Yan tarafta bulunan.

Herhangi bir nedenle deri bütünlüğü bozulmaksızın deri altı bağ dokularının yırtılma ve

(Yun. kolla: zamk engchyma: içine dökülme) Bitkilerde primer hücre duvarları eşit olmayan şek

Odunlu bitkilerde reçine, zamk gibi yapışkan madde salgılayan tüyler.

Böceklerde yumurtaları bir arada tutan veya ooteka için malzeme olan dişi eklenti bezleri.

Böceklerin dişi üreme sistemlerinde yumurtaları bir arada tutan bir kılıf ya da yumurtaları z

İskoçya’dan köken alan, yüzyıllar boyunca sürülerin korunması ve güdülmesinde çoban köp

anat. Tectum mesencephali'nin arkada yer alan iki yumrusu.

anat. Tectum mesencephali'nin önde yer alan iki yumrusu.

anat. Meni tepeciÄŸi.

Gözde kullanılmak üzere hazırlanan ilaçların genel adı.

(Yun. kolla: zamk blastos: tomurcuk) İçinde küçük yapışkan granüllerin bulunduğu ve ava yap

Azotlu selüloz bileşiği olan piroksilinin eter-alkol (3/1) karışımında çözdürülmesiyle ha

Kolloit veya jelatin tabiatında veya yapısında olan.

Peptik ülsere karşı kullanılan bizmut bileşikleri.

(Yun. kolla: zamk eidos: ÅŸeklinde) Yarı geçirgen zarlardan kolayca geçemeyen yüksek molekül aÄ

1. Jelatine benzer, tutkalımsı. 2. Tutkal kıvamında madde. 3. Tiroit bezi foliküllerini doldura

Tiroit bezinde foliküllerin genişlemesi ve içlerinin aşırı miktarda kolloitle dolması sonucu,

Antiseptik olarak kullanılan gümüşün çeşitli proteinlerle yaptığı bileşik.

Kanda kalsiyum ve fosfor düzeyleri normal olmasına karşın, tiroit foliküllerindeki kolloidin iÃ

Yarı geçirgen bir zardan geçemeyen kolloit maddelerin (plazma proteinleri özellikle albumin) olu

Fibröz protein kollojenini oluşturan güçlü bağ doku lifleri.

(Yun. kolla = zamk, Yun.eidos = biçim) Hayvansal ya da bitkisel bir zardan kolayca geçemiyen ve ç

Sinema Düzeneği, elle döndürülür bir kolla devinime geçen eski yapı alıcı.

Bir oyunda gerekli olan havayı sağlamakta kullanılan, sahne için yapılmış özel mumluk.

Yurt içinde güveni ve barış içinde yaşama düzenini sağlamakla görevli yönetim, tüze hizme

anat. Collum anatomicum ve collum chirurgicum olmak üzere iki kısımdan ibaret olan kol kemiği bo

anat. Kaburga boynu.

anat. Çekiç boynu.

anat. Alt çene kemiğinde, caput mandibulae'nin alt yarımındaki dar kısım.

anat. Kürek kemiği boynu.

anat. Aşık kemiği boynu.

anat. Öd kesesinin ductus cysticus’a geçen boyun kısmı.

Ağız boşluğu ve diş eti hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların genel adı.

Köpeklerde ağız mukozasında veya deride düğümcük veya ülserlerin görülmesi, kollajen ipli

anat. 1. İkinci parmak kemiğiyle üçüncü parmak kemiği arasındaki bağlar. 2. El tarak kemiğ

anat. Cartilago ungularis’i üçüncü parmak kemiğine bağlayan bağ.

anat. Parmak kemikleriyle susam kemiği arasındaki bağlar.

anat. Dirsek kemiğinin proc. styloideus’undan başlayıp atgillerde ve geviş getirenlerde ön aya

anat. Ön kol kemiğinin proc. styloideus’undan başlayıp ön ayak tarak kemiğinde sona eren bağ

anat. Birinci parmak kemiğinin alt ucuyla ikinci parmak kemiğinin ön ucu ve üçüncü parmak kem

anat. Kol kemiğinin epicondylus lateralis’inden başlayan, ön kol kemiğinin yanında sona eren b

anat. Kol kemiğinin epicondylus medialis’inden başlangıç alıp iki kirişle sonlanan bağ.

anat. Uyluk kemiğinin yan kısmıyla kaval kemiği arasındaki bağ.

anat. Malleolus lateralis’ten çıkıp topuk kemiği ve arka ayak tarak kemikleri arasındaki bağ.

anat. Malleolus lateralisÂ’ten arka ayak tarak kemiklerine uzanan baÄŸ.

anat. Uyluk kemiğinin iç kısmıyla kaval kemiği arasındaki bağ.

anat. Arka ayak bilek kemikleriyle kaval kemiği ve baldır kemiği arasındaki yan bağ.

anat. Arka ayak bilek kemikleriyle kaval kemiği ve baldır kemiği arasındaki orta bağ.

anat. Malleolus medialis ile aşık kemiği arasındaki bağ.

anat. Malleolus medialis ile arka ayak tarak kemikleri arasındaki bağ.

anat. Boyun kasları.

anat. Boynun alt yarımında bulunan, etçillerde olmayan güçlü bir deri kası.

anat. Boyun uzun kası, boynu büken kas.

anat. Atgiller ve etçillere özgü, baş-boyun deri derin kası.

anat. Etçillere ve domuza özgü, baş-boyun deri yüzlek kası.

anat. Çene altı derisini uyaran sinir.

anat. Tectum mesencephali’nin colliculi caudales’inin derin bölgesi.

(Yun. pro: önce kolla: zamk genos: soy) Özel terminal peptitlerin ayrılmasından sonra tropokolla

anat. Sığır ve koyun hariç diğer türlerde, n. auriculopalpebralis'in çıkış yerinin tam kar

anat. Sırasıyla boynun üst, yan ve alt bölgesi.

Monosakkaritlerin karbonil grubunun basınçlı hidrojen gazı altında veya metal katalizörlerin m

Alman Kurt köpeklerinin eniklerinde taban yastıklarının zayıflığı, ülserleşmesi ve kollaje

Kil ve humustan oluşmuş negatif elektrik yüküne sahip ve toprağın emme kuvvetini oluşturan el