1) bir işi sona erdirmek için sıkı çalışmak 2) birini gözden ayırmayarak arkasından gitmek

Arkasından gitmek, peşini bırakmamak. Örn: Muhatabı da olmayan gecikmiş hesapların ardına d

Sona erdirilmek, bitirilmek, bir yerde durdurulmak. Örn: Kaçakçılığın arkası alındı.

Arkada kalanlarla ilgilenmeden bir yerden hızlıca ayrılmak. Örn: O kadar korktular, o kadar pı

1) sırtına yüklemek, taşımak 2) mec. desteğini sağlamak.

Bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme f

1) iş yaptırmak için birinin arzusunu kollamak, görüşme fırsatı aramak 2) birine çok ilgi d

Tenekeye sopa vb. ile vurarak giden bir kiÅŸiye hakaret etmek.

Birinin bir yerden ayrılmasına veya bir işte başarısızlığa uğramasına çok sevinmek.

Dönmek. Örn: Ateşe arkasını verdi.

Başladığı bir işi sürdürüp sona erdirememek.

Bir işe başlarken çok güçlü bir destek bulmuş olmak.

Algılanan bir alanın, karşılıklı olarak birbiri üzerine etki yapan (beti ve arkası adı altÄ

Hayır. Güneşte cildimizin renginin değişmesini sağlayan güneş ışığının içindeki ültr

Çok çabuk yer değiştiren bir şeyin durumunu anlatan bir söz. Örn: Sizin sevgili bir yerde du

Dekorun gerisindeki kulis.

Yapabileceği bütün kötülükleri yapmak. Örn: Düşüncesini en iyi biçimde anlatabilmek içi

Tekniğine uygun olarak kesilmiş, kanı akıtılmış, tüyleri yolunmuş, içi boşaltılıp baş

Bir insan evinden pek uzağa gitmese bile evden ayrıldıktan sonra kendini gurbete çıkmış gibi

(Kar. Ort. O.) Kavukluyu izleyen kiÅŸi.

Kavuklu'nun ardından gelen cüce tipi. Kavukluyu kızdırmaktan hoşlanan sevimsiz bir tiptir. Göl

Dikkate almamak, göz önünde tutmamak. Örn: Bazıları hava kirlenmesinde olduğu gibi bu eleşt

Eve gelin geldikten sonra oÄŸlanın anası kapı dışarı edilecek kadar fazla görülür ama kızÄ

Kendisinden çekinilen kimsenin yüzüne karşı kimse bir şey söylemez ama arkasından herkes dü