Allah İnancı


Allah’ın Varlığı ve Birliğinin Nedenleri

→ İnsan; aklıyla hiçbir şeyin kendiliğinden meydana gelmeyeceğini, her şeyin bir yapıcısının var olduğunu bulabilir. Örneğin bir masanın, koltuğun bir imalatçısı, bir kitabın bir yazarı, bir resmin bir ressamı olduğunu kabul ederiz. Her şeyin bir yapıcısı, bir ustası olduğuna göre, evrenin de bir yapıcısı ve yaratıcısı bulunmaktadır. O da Allah’tır. 
→ Evrende hiçbir şey başıboş, anlamsız ve amaçsız değildir. Her varlık ince, tesadüflerle açıklanmayacak düzen içerisinde hareket etmektedir. Bu da bize bu ince ayarlanmış düzenin bir yapıcısının olduğunu gösterir. 
→ Evrendeki büyük uyum, insanlara birliği yani tevhidi gösterir. Kuran-ı Kerim bu gerçeği şöyle ifade eder: "Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar olsaydı kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu ... " (Enbiya 22) 
→ Yine "Biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık." (İsra 70) ayetiyle de insanın üstün bir varlık olarak yaratıldığı belirtilmektedir. 


Allah Her Şeyi Yaratan, Yaşatan ve Gözetendir

→ Yaratmak, bir nesneyi yokluktan varlık sahasına çıkarmaktır ve Allah’a mahsustur. Allah, evrendeki her şeyi yarattığı gibi aynı zamanda onların varlığını sürdürmesini sağlayandır. 


İnsanın Allah İle İletişimi

a) Dua
➢ Dua kelime olarak çağırmak, davet etmek, dilemek, istemek gibi anlamlara gelir. Allah’tan herhangi bir durumda talepte bulunma, O’nunla iletişim kurma demektir. Ancak şu gerçek unutulmamalıdır: Çalışmadan yapılan dua, tarlayı sürmeden ürün bekle­mek gibidir. 

b) İbadet
➢ İnsanın görevlerinden birisi de Yüce Allah’a  karşı ibadet ve şükür duygusu içinde bulunmasıdır. Allah’ın (c.c), insanın yapacağı ibadetlere ihtiyacı yoktur. Yapılan ibadetler, Allah’a (c.c) olan şükür borcunu yerine getirmekten ibarettir. 

c) Tövbe
➢ İnsanın günahını ve hatasını terk edip Allah’a  dönmesidir. Gaflet, ihmal gibi nedenlerden dolayı günaha giren kişi, suçluluk duygusuyla Yaratıcısına sığınır. Yaşayacağı ruhi huzursuzluktan kurtulmak adına tövbe ile Allah’a teslim olur. Tövbe; pişman olmaktır, arınmaktır, onarmaktır, Allah’la iletişim kurmaktır, rahatlamaktır. 

d) Kur’an Okuma
➢ Her Müslümanın Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okuması gerekir. Kur’an okumak önemli ibadetlerdendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda örneklik etmiş, Kur’an’ı hayatında uygulamıştır. Yüce Allah, "(Resulüm!) Sana bu mübarek kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsın diye indirdik." (Sa’d 29) buyurmaktadır. 


Temel İnanç Esasları

a) Allah’a İman
➢ Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak inanç  esaslarının temelidir. “Tevhid inancı” olarak da isimlendirebileceğimiz bu inancı Müslümanlar “Kelime-i Şahadet”i inanarak söyleyip hayata geçirmiş olur. 


Allah’ın Zati Sıfatları

Vücut Sıfatı: Allah vardır, varlığı başkasından değil, kendisindendir, varlığı kendisine hastır. 

Kıdem Sıfatı: Varlığının başlangıcı yoktur. Başlangıç itibariyle sonsuzdur, ezelidir. 

Beka Sıfatı: Varlığının sonu yoktur, ebedidir. 

Vahdaniyet Sıfatı: Allah birdir, eşi, benzeri ve ortağı yoktur. 

Muhalefettin lil havadis Sıfatı: Hiçbir varlığa benzemez. O, düşündüğümüz her şeyin ötesinde bir varlıktır. 

Kıyam binefsihi Sıfatı: Varlığı kendisindendir. Var olmak, varlığını sürdürmek için hiçbir şeye muhtaç değildir. 


Allah’ın Subuti Sıfatları

Hayat Sıfatı: Diri ve canlı olmaktır. Her türlü canlılığın kaynağı odur. 

İlim Sıfatı: Bilmek demektir. Allah her şeyi bilir. Allah’ın bilmesi yaratılanların bilmesine benzemez. Onun bilgisi sınırsızdır. 

Semi Sıfatı: İşitmek demektir. Allah, hiçbir şart, sebep ve vasıtaya ihtiyaç duymaksızın her şeyi işitir. 

Basar Sıfatı: Görmek demektir. Allah her şeyi görür; hiçbir şey Allah için gizli değildir. 

İrade Sıfatı: Dilemek demektir. Evrendeki her şeyin durumu, konumu ve özellikleri Allah’ın sonsuz dilemesiyle gerçekleşir. 

Kudret Sıfatı: Allah, sonsuz güç ve kuvvet sahibidir. Evrendeki her şey, Allah’ın güç ve kudretinin eseridir. 

Kelam Sıfatı: Konuşmak, söz söylemek demektir. Allah’ın peygamberlere kutsal kitaplar indirmesi bu sıfatının sonucudur. 

Tekvin Sıfatı: Yaratmak, yoktan var etmek demektir. Allah tek yaratıcıdır, dilediği bir şeyi yoktan var etmek için sadece "Ol!" demesi yeterlidir. 


b) Meleklere İman
➢ Meleklere iman, inanç esaslarından biridir. 
Melekler, nurdan yaratılmış, gözle görülmesi mümkün olmayan varlıklardır. ➢ Kur’an’da meleklere imanın farz olduğunu  bildiren ayetler vardır. Bunlardan birinde şöyle buyurulur: "O Peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. (Onlardan) her biri, Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı." (Bakara 285) ➢ Meleklerin yemek, içmek, erkeklik, dişilik,  evlenmek, uyumak, yorulmak, yaşlanmak gibi insani özellikleri yoktur. Melekler, hangi iş için yaratılmışlarsa o işi yaparlar. Sürekli ibadetle meşgul olurlar. 

Başlıca melekler şunlardır:
Cebrail: Vahiy meleğidir. Allah’tan aldığı vahyi peygamberlere ulaştırır. 

Azrail: Ölüm meleğidir. Allah’ın izni ite ecel anı gelmiş olanların ruhlarını cesetlerinden ayırır. 

Mikail: Doğa olayların ve insanların rızıklarını sağlayan melektir. 

İsrafil: Kıyamet kopacağı zaman, Allah’ın emriyle sur denilen şeye üflemek suretiyle, kıyamet gününün başladığını bildirecek olan melektir. 

Kiramen katibi: İyilik ve kötülüklerimizi yazan meleklerdir. 

Münker - Nekir: Kabirde insanları sorgulayacak olan sorgu melekleridir. 


c) Kitaplara iman 
➢ Allah, peygamberler vasıtasıyla insanlara  doğru yolu göstermek amacıyla değişik zamanlarda vahiy indirmiştir. Allah’ın buyruklarını içeren bu kitaplara "ilahi kitap" denir. ➢ Fakat Allah (c.c) tarafından gönderilen ilahi 
kitaplardan bir kısmı tamamıyla ortadan kaybolmuş, günümüze o kitaplardan herhangi bir şey ulaşmamıştır. Bir kısmı ise zamanla insanların müdahaleleri sonucunda değişikliğe uğramıştır. Günümüze bozulmadan gelebilen tek ilahi kitap, Kur’an-ı Kerim’dir. ➢ İslam, yalnız Kur’an-ı Kerim’e değil, daha önce  gönderilen ilahi kitapların hepsine iman etmeyi emretmektedir. ➢ Allah (c.c) Kur’an’da: "(Ey Muhammed!) Onlar (Müslümanlar) sana indirilen kitaba da, senden önce indirilenlere de inanırlar ... " (Bakara 4) buyurmaktadır. 

d) Peygamberlere İman
➢ Kur’an-ı Kerim’de peygamber sözcüğünün  yerine "nebi" ve "resul" kelimeleri kullanılmıştır. Arapçada nebi "haber veren", resul ise "elçi, mesaj taşıyan kimse" anlamındadır. 
Nebi: Allah’tan vahiy almış, ancak kendisine ayrıca ilahi bir kitap verilmemiş olan peygamberlerdir. Nebiler kendilerinden önce gelen peygamberlerin kitaplarını açıklamışlardır. 

Resul: Allah tarafından kendisine bir kitap gönderilen peygamberdir.

Peygamberlerin Nitelikleri:
Fetanet: Akıllı ve zeki olmak 

İsmet: Günah işlemekten kaçınmak 

Sıdk: Doğru olmak 

Emanet: Güvenilir olmak 

Tebliğ: Allah’tan aldıkları emirleri topluma iletmek 


Kur’an-ı Kerim’de Adı Geçen Peygamberler

Hz. Adem (a.s), Hz. İdris (a.s,) Hz. Nuh (a.s.), Hz. Hud (a.s), Hz. Salih (a.s), Hz. İbrahim (a.s), Hz. İsmail (a.s), Hz. Lut (a.s), Hz. İshak (a.s), Hz. Yakub (a.s), Hz. Yusuf (a.s), Ht. EyyOb (a.s), Hz. Şuayb (a.s), Hz. Musa (a.s), Hz. 
Harun (a.s), Hz. Davud (a.s), Hz. Süleyman (a.s), Hz. Zülkifl (a.s), Hz. İlyas (a.s), Hz. EIyesa (a.s), Hz. Yunus (a.s), Hz. Zekeriya (a.s), Hz. Yahya (a.s), Hz. İsa (a.s), Hz. Muhammed (s.a.v) 


e) Kadere İman
➢ Kader, Allah’ın geçmişi ve geleceği kuşatan  bilgisiyle olacak her şeyi önceden bilmesidir. ➢ Evrende her şey, belirli bir ölçüyle, yaratılış kanunuyla var edilmiştir. Kur’an-ı Kerim bu gerçeği şu ayetlerde dile getirir: " ... Onun (Allah’ın) katında her şey bir ölçü (planlama) iledir." (Ra’d 8), "De ki: Allah’ın bizim için takdir ettiğinden başkası gerçekleşmez. Mevlamız, sahibimiz odur. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler." (Tevbe 51) ➢ Allah (c.c), kuşatıcı bilgisi ile insanın ne zaman  ne yapacağını bilir. Ancak eylemlerini özgür iradesi ile seçen, insanın kendisidir. İnsan bir şeyi Allah takdir ettiği için yapmaz. Hatalarının sorumluluğunu kadere yükleyemez. ➢ Yüce Allah insana doğru yolu bildirmiş ve  gösterdiği yolu seçmesini istemiştir. "Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik, isler şükredici olsun, ister nankör." (İnsan 3) "Kim iyi bir iş yaparsa lehine, kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabb’in kullarına asla zulmetmez." (Fussilet 46) ayetleri bu gerçeği açıklar. 


Kaderle İlgili Kavramlar

Kaza: Kaderde olanın zamanı geldiğinde gerçekleşmesi. 

Külli İrade: Allah’ın dilemesinin mutlak ve sınırsız olması. 

Cüz’i İrade: İnsanın sınırlı iradesi 

Şer: Allah’ın hoşnut olmadığı, yanlış ve kötü şeyler 

Hayır: Allah’ın razı olduğu doğru ve iyi şeyler 

Rızık: Allah’ın, yararlanmaları için canlıların hizmetine verdiği her şey 

Ecel: Varlıklar için belirlenmiş varoluş süresi 

Tevekkül: İnsanın üstüne düşeni yapıp sonuç için Allah’ın yardımına sığınması 


f) Ahirete İman
➢ Ahiret kelimesi Kur’an-ı Kerim’de "yeniden  diriliş, kıyamet, hesap ve kavuşma günü" gibi kavramlarla karşılanmaktadır. ➢ Her canlının bir sonu olduğu gibi içinde  yaşadığımız evrenin de bir sonu olacaktır. Kur’an-ı Kerim’de kıyametin kopması, "Gök yarıldığı, yıldızlar dağılıp döküldüğü, denizler fışkırtıldığı ve kabirler altüst edildiği zaman herkes yapıp gönderdiklerini ve yapamayıp geride bıraktıklarını bir bir anlar." (İnfitar 1-5) şeklinde anlatılmaktadır. ➢ Sura ikinci kez üflenmesiyle dünya hayatında  yaşamış tüm canlılar tekrar diriltileceklerdir. İslam inancına göre bu diriliş ruh ve beden ile olacaktır. İnsan, "Mahşer" adı verilen yerde herkesin toplanmasından sonra dünyada iken yaptıklarından hesaba çekilecektir. ➢ Kur’an-ı Kerim’de bu durum, "Biz kıyamet gününde adalet terazileri koyacağız. Orada hiçbir kimse herhangi bir haksızlığa uğratılmayacaktır. Bir hardal tanesi kadar bile olsa getirir, mizana koyarız. Hesap görücüler olarak biz yeteriz." (Enbiya 47) şeklinde anlatılır.

Admin

Taglar: Allahİnancı

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Notları - İlginizi çekebilecek başlıklar
Dünya Hayatı ve Ahiret

Hayat Amaçsız Değildir. Ahirete İmanın Dünya Hayatını Anlamlandırmaya Katkısı. Ölüm Bir Hayat Gerçeğidir. Ahirete Uğurlama

İnsan ve Kaderi

Kaza ve Kader Kavramları. İnsan İradesi ve Kader. Kaderle İlişkilendirilen Bazı Kavramlar; Ecel ve ömür, hayır ve şer, afet, sağlık ve hastalık

İnsan ve Din

İnsanın evrendeki konumu. İnsanın doğası ve din. Dinin insan hayatındaki yeri ve önemi. İnanmanın çeşitli biçimleri. Tek tanrıcılık, çok tanrıcılık, tanrı tanımazlık



Sayfa Yorumları

Yorum Ekle





Mesaj / Bildirim Gönderin