Sinema/TV. Gözün ağkatındaki görme noktasına düşen görüntülerin, bunları oluşturan nede

Annenin gebelik dönemindeki yaşantı, duygu ve düşüncelerinin gelişen dölütü doğrudan doğ

(Resim) İzlenimcilerden sonra doğayı yapısal bir kururuluş içine oturtmayı deneyen ve izlenim

Uyaranların, duyu örgenlerimiz ve ilişkili sinirler üzerindeki etkileri ya da belirli bir durumu

Dolaysız olarak alınan bilinç içeriği duyu organlarının bir uyarımı sonucu ortaya çıkan d

Olgusal durumlara ilişkin işlenmemiş ipuçları ya da henüz çözümlenerek bilgiye dönüştür

Etki bırakmak. Örn: Görevlilerin edalı ve dıbır dıbır yürüyüşleri bir geçit töreni iz

Kuralcı eleştirmeye karşıt olarak sırf edinilen duygulara göre yapılan eleştirme.

1896 bildirisi ile doğalcılığa karşı çıkmış bir akım. Çoğu kez simgeci tiyatro ile çak

Tabiatı gerçekte olduğu gibi bütün ayrıntılarına bağlı kalarak değil, ancak ondan edinile

Sinema Fransa'da İlk Dünya Savaşı sonunda aydınların, sinema eleştirmen ve kuramcılarının

1. (Felsefede) Yalnızca duyu izlenimlerini ve duyumları gerçek olarak kabul eden bilgi öğretisi

(Resim, Heykel) 1865'de Fransa'da ortaya çıkan bir sanat akımı. Avrupa resminde ilk kez geleneks

İzlenimciliğin konu olarak dış âlemi almasına karşı bir tepki olarak iç âlemin ifadesini e

İzlenimciliğin NOKTACILIK (Pointillisme) ve BÖLÜMCÜLÜK (Divisionnisme) gibi yöntemlerle kural

(Resim) İzlenimcilerin içgüdüsel olarak yaptıkları güneş ışığının parçalanmasını bi