1) bir yere dayanmak, yaslanmak. Örn: Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarç

Para kazanmak için birini kullanmak. Örn: Benim bu marifetimi bilmeyenlerle bahse girip sırtımd

Geçimini o kimseden sağlamak. Örn: Öteki karınca türlerinin yuvalarını yağma edip kendi bo

1) güreşte hasmı sırtüstü yere yatırarak yenmek 2) üstün gelmek.

Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, ardıç kuşugiller (Tu

Kuşlar (Aves) sınıfının gökkuzgunumsular (Coraciiformes) takımının, ağaçkakangiller (Pici

Bir memurun görevi dolayısıyle kendisine devletçe verilmiş ve korumakla yükümlü olduğu para

Bir çevrim içinde akan bir akışkanın, çevrim üzerindeki bir öğeye uğramadan geçmesi işle

İnekleri sağım sırasında balık kılçığı şeklinde sıralandığı sağım tesisi, balık k

Etçiller (Carnivora) takımının, sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından, 140 cm kadar uzunlukt

(Hyaena crocuta): Etçiller (Carnivora) takımının sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından bir m

Harrod-Domar büyüme modelinde beklenen büyüme oranının arzu edilen büyüme oranına eşit old

Etçiller (Carnivora) takımının, sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından, Güney Afrika'da yaş

(Hyaena brunnea): Etçiller (Carnivora) takımının sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından bir m

Etçiller (Carnivora) takımının, sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukt

(Hyaena hyaena) Etçiller (Carnivora) takımının sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından bir mem

Dalganın iki yanındaki çukurlar arasındaki yüksek kesimi, bk. dalga, dalga çukuru.

Dilin üst ortasının abanmasıyla çıkan abanık.

Testerede dişucu ile bir sonraki dişönü arasındaki yüzey.

İneklerin dönerli sağım sisteminde balıksırtı biçiminde dizildiği sağım sistemi. İnekler

(Mimarlık) Üst ortası yukarı doğru sivrilen, iki yana açılarak karın yapan, Hint ve Arap mim

Fışırtılı bir ses veren sızıcı ünsüz: ş, j vb.

Åž ve J seslerine denir.

Çıkış yerleri diş eti ve diş eti-damak arası olan s, z, ş, j gibi sızıcı ünsüzlerden he

Hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez.

Geçimi iyi olmak, para sıkıntısı olmamak.

Geçim sıkıntısı olmayan insanlar için kullanılan bir söz.

(Lanius collurio) Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının örümcek-kuşugiller (Laniidae) fam

Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, örümcek kuşugiller (

1) bir şeye veya birine önem vermemek. Örn: Batı âlemi Türkiye'den vazgeçemez, bizi yalnız

Amfiyoksüslerde sırt bölgesinde uzanan iki ana atardamar olup birleşerek tek bir damar hâlinde

(aorta descendens), (Yun. aorte=ana atardamar, Lat. de=aşağıda, Lat. scandere = tırmanmak), Amfi

Çıtayı, sırt altına alarak aşma temeline dayanan yaygın bir yüksek atlama biçimi.

Böceklerde, yürek ve sırt damarı ile bunların bulunduğu boşluğu iç organlardan ayıran böl

Böceklerde, yürek ve aort ile bunların bulunduğu boşluğu iç organlardan ayıran bölme.

Kordalı hayvanlarda görülen ilk destek organı. Embriyoda ilk bağırsağın üzerinde meydana ge

Omurgalı hayvanlarda, embriyonel dönemde sırt bölgesinde, uzunlamasına yerleşen, omurgayı olu

(karşılık: korda, notokorda, chorda dorsalis), (Lat. chorda-iplik, Yun. noton =sırt, Lat. dorsum

Güreşe başlamadan, öne eğilip kalkmak suretiyle sırt kaslarını çalıştırma.

anat. Sayıları evcil memelilerde 13-18 arasında değişen, omurganın sırt kısmını biçimlend

Bir eksicik borusunun üst-üşeğini ötekinin alt-üşeğine bağlama ya da bunun tersini yapma.

İş birliği yapmak. Örn: Sırt sırta verip bitiririz bu işi. -İ. O. Anar.

Çocukların taklalarına benzeyen, yere sırt dayanarak atılan takla.

Balıklarda, vücudun sırt bölgesinde bulunan bir ya da daha fazla sayıdaki yüzgeçler. Dorsal y

Balıklarda, vücudun sırt bölgesinde bulunan bir ya da daha çok sayıdaki yüzgeçler.

Lüferin en büyük boyluklarına verilen özel bir ad.

Dayak yemeyi hak edecek davranışta bulunmak.

Yenilmek, alt olmak. Örn: Anladım ki hayat savaşının birinci büyük dönümünde AyÅŸe'nin sÄ

Sarsılmamak, yerinden düşürülememek, güçlü olmak.

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, hanigiller (Serranidae) familyasından lüferin en büyÃ

1) yüklenmek, çuvalı sırtına aldı 2) bir giyeceği giymek veya sırtına örtmek. Örn: Sırt

Bir şeyi giymek. Örn: Pardösüyü sırtıma geçirdim. -S. F. Abasıyanık.

Eski düşünce ve yönünü kolayca değiştirmek veya sözünden caymakta sakınca görmemek. Örn

Başından savmak veya birinin, bir şeyin sorumluluğunu, yükünü üzerine almamak.

İhanet etmek. Örn: Arkadaşların birbirini sırtından bıçaklaması doğru değil. Bunu ancak

Üç-altı aylık sığırlarda, epifiz plaklarındaki olgunlaşma yetersizliği nedeniyle gelişme

Memeliler (Mammalia) sınıfının, etçiller (Carnivora) takımının, kedimsiler (Herpestoidea) ü

(Hyaenidae), (Lat. hyaena = sırtlan), Omurgalı hayvanlardan memeliler (Mammalia) sınıfının etÃ

Sırtına demir geçirilerek lamasının eğilmesi önlenen el testeresi.

1) sırtı yere gelmek üzere yatmak. Örn: Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle baÄŸlayÄ

Güney Çin'de geniş bir yayılma alanı bulunan, 600 m. yüksekliğinde dağlardaki bambu ormanlar

Ana vatanı Java ve Güney Borneo olan, yarı tropikal ortamda yaşayan, kafes ortamına çok rahat

Testere lamasının diş açılmamış uzun kenarı.

Malezya'dan Tayland'a kadar yayılma alanı olan, yarı tropikal ormanlarda yaşayan sülün ırkı.

Etçiller (Carnivora) takımının, sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta

(Proteles cristatus) ,Etçiller (Carnivora) takımının sırtlangiller (Hyaenidae) familyasından b

Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır.