Sinema/TV. Sinema ile televizyon alıcılarının birlikte kullanılarak görünçlüğün aynı and

Aşırı aldosteron salınımı sonucunda oluşan kan basıncının yükselmesi, idrarla aşırı po

Kronik apandisit, apandisin uzun süren ve tedavi edilmeden iyileşme olasılığı bulunmayan iltih

Aseptik kronik eklem yangılarının seyri sonucu, eklem yüzü kıkırdağının yer yer aşınmasÄ

Aynı zamanda olması gereken iki olay veya hareketin birbirinden farklı zamanlarda olması.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı.

Zona glomeruloza hücrelerinin adenomu, karsinomu veya iki yanlı hiperplazisi sonucu aşırı derec

İki ribozom bağlanma sitesi içeren haberci RNA.

Varyans çözümlemesiyle karşılaştırılan gruplar farklı bulunduğunda, farklılığı hangi g

Cinsel birleşmenin ağrılı oluşu.

Disparöni, aile planlaması kliniklerinde çok karşılaşı1an bir sorundur. Aksi kanıtlanıncaya

TV. ABD'de Dr. Peter Goldmark'ın CBS deneyliklerinde geliştirdiği bir elektronik film saptama iş

Sinema/TV. Sinema ile TV alıcılarının birlikte kullanılmasına dayanan bir yapım yöntemi.

Sinema/TV. 1. Elektrik olaylarını, elektronların devinimlerinden oluşmuş sayarak inceleyen, öz

Her türlü mal, hizmet ve taşınır değerin elektronik ağ üzerinden alınıp satılması.

TV. Alıcının çeşitli bölümlerinin alıcı denet odasında elektronik yolla düzenlenmesi.

Önemli bir kesimi elektronik aygıtlarca yürütülen bilgi işlem. Kısaca bilgi işlem deyimi kul

TV. Satır ya da alan ölçününü ya da her ikisini, başka bir ölçüne elektronik yoldan çevir

Işıkları toplu olarak tek yerden elektronik güç yoluyla denetleme işlemi.

Işıkları toplu olarak bir merkezden kablosuz elektronik enerji ile denetleme,

Sinema/TV. 1. Elektronik film saptamada kullanılan film. 2. Bu saptama sonunda elde edilen film.

Sinema/TV. Televizyon imine uygun değişimlere uğrayan bir elektron demetinin yardımıyla film ü

Sinema/TV. Optik ya da mıknatıslı, çeşitli kaynaklardan gelen görüntünün verdiği bilgiyle

Sinema/TV. Üzeri, birincil elektron çarptığında 5-10 foton yayan bir katla örtülü filmin gö

Sinema/TV. Film yayın aygıtının, elektronik film tarama ilkesine göre çalışan çeşidi.

Bir finansal kurumdaki hesaptan başka bir finansal kurumdaki hesaba elektronik ağ üzerinden anlı

TV. Alıcı merceğinden gelen optik görüntünün, ışıkeksiucu üzerine düşmesi sonucu yayıl

Sinema/TV. Elektronik film saptama işlemiyle görüntü saptama.

TV. Sinemadakine benzer optik hilelerin televizyonda elektronik araçlar ve işlemlerle gerçekleşt

Alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları sayımlarıyla akyuvar formülü, hemoglobin, hematokrit ve alyu

TV. Bir mıknatıslı görüntü kuÅŸağından baÅŸka bir mıknatıslı görüntü kuÅŸağına görÃ

Sinema/TV. 1. Elektronik ses aygıtlarından yararlanılarak elde edilen seslere, ses aygıtında be

TV. Electronic Video Recording işleminde, elektronik filmi tarayıp televizyon imine çevirerek alm

TV. Her biri bir oluğa ayarlanabilen düğmeler ve bunlara bağlı elektronik devreler yardımıyla

TV. Bir alıcıdan gelen görüntünün içine, başka bir alıcıdan gelen devinimli görüntünün

Spermadaki spermatozoanın sayısını tam olarak saymaya yarayan alet, EPC.

Çizgi im tarayıcıları, tüketici bilgi formları gibi çeşitli elektronik olanaklardan yararlan

Elektronik olanaklardan yararlanarak gerçekleştirilen perakende satış.

Her türlü elektronik ortamda yapılan etkileşimli reklam.

Elektronik reklam etkinliÄŸi.

Ağ üzerinde yapılan tüm ticaret işlemleri,

Kalp kapak hataları.

İkinci faz biyotransformasyon aşamasında zehirli bir bileşik veya metabolitinin glukuronik asitl

Glikozun birincil alkol grubunun oksitlenmesiyle meydana gelen ÅŸeker asidi. Glikoz-1-fosfattan asko

Hollanda’nın kuzeyinden köken alan, kendine özgü bir biçimde başı ve karın altı beyaz renk

A, B, C gurbu steptokoklarla Streptococus pneumonia ve Streptococcus suis tarafından üretilen, baÄ

D-glükuronik asit ile N-asetil D-glikozamin disakkarit birimlerinden oluÅŸan, molekül ağırlığÄ

Ä°dozdan elde edilen üronik asit. L- idüronik asit glukuronik asidin bir epimeridir ve dermatan sÃ

Böbrek üstü bezi dışından kaynaklanan uyarımlar sonucu aşırı aldosteron salınması.

İki veya daha fazla dişi hayvanın kızgınlıklarını aynı zamana getirme veya belli bir zamand

Çitişme işareti ('),

Ayakta, tırnağın deriyle birleştiği alanlarda oluşan deri yangısı.

Tırnakta korneal sekresyonun bozulmasıyla sonuçlanan koryum limitansın kronik ve proliferatif ya

Uzun süredir devam eden müzmin, süreğen. Bir hastalığın süresinin 4 haftadan daha fazla olma

Akciğer bağ dokusunda belirgin elastikiyet kaybı ve akciğerlerde kalıcı vakum artışıyla bel

Yangıların etkisiyle oluşan hafif yangı belirtileri gösteren çeperi çok kalın veya çok ince

Ateşin 3 haftadan daha uzun sürmesi.

Uzun süre devam eden kronik endometritisler sonucunda döl yatağının işlevini kaybederek atrofi

Bronşçukların kronik yangısı.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı.

Bronşların kronik yangısı.

Enfeksiyöz etkenin konağı veya hücreyi öldürmeksizin veya fazla zarar vermeksizin konakta uzun

Hayvanların yüksek düzeyde flor iyonu içeren su ve yemlerle en az 6 ay veya daha uzun süreyle b

Orta ve ileri yaşlı, küçük ırk köpeklerde, mukozanın ve/veya dairesel düz kasların hipertr

Aşım yapan boğalarda eklem yüzeyleri, kemik ve kıkırdaklarda tekrarlayan irritasyonlar sonucu

Geviş getirenlerde uçucu yağ asitlerinin özellikle propiyonik asit üretiminin ve emiliminin art

Fibroblastların üremesi ve plazma hücrelerinin infiltrasyonuyla belirgin uzun süre devam eden en

Meme sarnıcı ve süt kanallarının genellikle subklinik seyreden proliferatif yangısı.

Köpeklerde uzun süre devam eden döl yatağı yangısı sonucu üreyen bağ dokuyla bez kanalları

Morfolojik olarak olgun, ancak biyolojik olarak olgunlaşmamış B lenfositlerin klonal bir popülas

Uzun bir kuluçka süresinden sonra lösemi meydana getiren bir retrovirüs.

Uzun bir süre devam edegelen, süt veriminde azalma ve memede ilerleyici bağ doku gelişmesiyle di

Kronik mide geniÅŸlemesi.

Akut genişlemeye neden olan faktörlerin mideyi sık sık etkisi altına alması, yaşlılık, diş

Köpeklerin anizokromi, anizositozis, poikilositozis ve tedaviye cevap vermeyen anemiyle belirgin, Ã

Domuzlarda görülen, mukozayı kalınlaÅŸtıran StaphylococcusÂ’ların neden olduÄŸu bir döl yataÄ

Geviş getirenlerde kısa zaman içinde tekrarlanarak ortaya çıkan üst gaz keseli veya fermantasy

1. Ä°nsanlarda amfizem, kronik bronÅŸit ve bronÅŸiolitle belirgin sendrom, KOAH. 2. SoluÄŸan hastalÄ

Kataral endometritis sonucunda bez kanallarının parmak gibi kalınlaşması biçiminde görülen e

Romatizmal artritis.

Kronik iÅŸkembe asidozu.

Yapısında 5-40 ppm düzeyinde selenyum içeren yem bitkilerini tüketen koyun ve diğer gelir hayv

Tavuklarda ve hindilerde, Mycoplasma gallisepticum enfeksiyonu sonucu oluşan, normal dışı solunu

Kronik nüksedici işkembe şişkinliği.

Yangıya neden olan etkenin şiddetinin azalarak devam etmesi hâlinde ve de akut yangı belirtileri

Köpeklerde korneanın ilerleyici nitelikte, hücre infiltrasyonu, damarlaşma ve pigmentleşmeyle b

Akut kulak iltihaplarından herhangi biri -sulu kulak iltihabı, dökülebilen (akıcı) maddeli kul

Kanal çevrelerinin tamamen bağ doku üremesiyle kaplandığı, deri altında ve parenkimde çok sa

DNA’nın RNA’dan ayrımında kullanılan, metil yeşili ve pironinden oluşan boya çözeltisi. DN

Başlangıçta Trichomonas vajinitis tedavisi için üretilen, günümüzde amibiyazis ve giardiyazi

Tane yemlerin kızılötesi ışınlarla çalışan pişiricilerde, 140 0C’de kuru ısıya tabi tut

Bireysel tek proteinin üretimi için bilgi taşıyan mRNA.

Birden fazla bireysel veya farklı proteinin üretimi için bilgi taşıyan mRNA.

Sinir hücresi yangısı.

Kızgınlık senkronizasyonu.

Hayvanlarda daha yüksek oranda gebelik elde etmeyi amaçlayan, çeşitli hormonlar kullanılarak yu

Batı ülkelerinde pizzalarda yaygın olarak kullanılan, sığır ve domuz eti karışımından ür

Ekzostoz, periostoz, hiperostoz ve osteofit adı altında tanımlanan periostun kronik ossifiye yang

özellikle 40-60 yaş hasta grubunda oluşur. Bu hastalığın oluşum mekanizması tam olarak aydı

Çok sistronlu mRNA.