Åžirdenin yer deÄŸiÅŸtirmesi.

Desidual olmayan plasenta.

Karunküller ve kotilodonlar dışında kalan alanlarda da yavru zarlarının gelişmesi. Geviş get

Genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalarda akciğer yangısı, ateş, öksür

Kısa kafalı cücelik.

(Yun. axon: eksen plastos: teşekkül etmiş) Bazı tripanozomlarda kinetoplâsttan vücudun ucuna u

Metal, plastik veya diğer maddelerden yapılmış protezlerin kullanılması.

(Yun. amylum: nişasta plastos: teşekkül etmiş) Bitkilerde renksiz nişasta granülü.

Son konakları geviş getirenler olan, eklem bacaklı vektörlerle taşınan bir Gram negatif bakter

Sığırlarda parazitlenen Anaplasma türü.

Sığırlarda parazitlenen Anaplasma türü.

Koyun ve keçilerde parazitlenen Anaplasma türü.

Riketsiya takımında bulunan, çeşitli omurgalıların alyuvarları içerisinde ve plazmasında pa

Köken aldığı hücreye az veya hiç benzemeyen hücre veya doku.

Kan damarlarındaki daralan yerlerin genişletilmesi için yapılan anjiyografik bir yöntem.

Tümör hücrelerinin gelişimini önleyen.

Sporozoonların hareketli ve enfektif evrelerinde merozoitler ve sporozoitler gibi çekirdeÄŸin önÃ

1. Aplaziyle ilgili, aplaziye bağlı olan. 2. Yetersiz gelişme gösteren, gelişme göstermeyışl

DoÄŸuÅŸtan veya sonradan oluÅŸan, tedaviye cevap vermeyen, kronik seyirli, genellikle trombositopeni

Eklemlerin hareketini kolaylaştırmak için yapılan plastik ameliyatlar.

İkiz gebelik durumunda görülen hilal biçimindeki plasenta.

(Yun. blepharis = kirpik, Yun.plastos = meydana gelmiş): Bazı birgözeli, kamçılı hayvanlarda k

Göz kapağı üzerinde herhangi bir biçim bozukluğunu düzeltmek amacıyla yapılan estetik ameli

Üçten fazla sayıda lop içeren plasenta.

Yer değiştirme, yerinden oynama, yerinden çıkarılma.

Derideki geniş yaraları kapatmak amacına yönelik olarak yapılan ve yama olarak kullanılacak de

Desidua hücresi bulunmayan, doğum sırasında plasentanın anaya ait kısmında yıkımlanmanın b

Fetal plasentanın (trofoblastik kısım) atılması sırasında desidua hücrelerinin veya anneye a

Dikkatin sürekli olarak bir nesne ya da konunun belirli bir yönü üzerinde toplanması.

Kimi tripanosomatidlerin belirli gelişim evrelerinde kinetoplastlarındaki DNA içeriğini kaybetti

anat. İnsan ve maymunlarda görülen, villusların koryon kesesinin belirli yerlerinde yaptığı d

1. Displaziyle ilgili olan. 2. Normal vücut tipleri dışında vücut tipi gösteren.

Doğumdan sonra Toxoplasma gondii’nin çeşitli gelişim evrelerinden birinin ookist, bradzoit veya

Toxoplasma gondii’nin neden olduğu, gelişen fetüsün sinir siteminde tahribata neden olan prenat

Eklemi oluşturan kemik uçlarını (kalça ekleminde kollum ossis femoris) uzaklaştırmak suretiyl

Deri ve derinin eklerinin (saç, tırnaklar, dişler ve ter bezleri) gelişim bozukluğu ile kendini

anat. Fetüste koryon villuslarının döl yatağı kan damarlarının endoteline kadar uzanan plase

Vulvanın yırtıkları ve biçim bozukluklarının düzeltilmesi ameliyatı.

Döl yatağı mukozasının epitel katının koryon epiteliyle karşı karşıya geldiği plasenta b

Trofoblast hücrelerinden köken alan ve fetüsü saran amniyon, allantois koryon, koryon villuslarÄ

Ana ve yavrunun plasenta aracılığıyla oluşturdukları sistemdeki kan dolaşımı.

(Yun. phykos: su yosunu plastos: şekil) Chlorophyceae sınıfına giren yeşil alglerde, hücre bö

(Yun. phragmos: bölme plastos: oluşmuş) Bitki hücrelerinde mitoz bölünmenin telofaz safhasınd

Normalde döl yatağının fundus kısmına tutunmuş plasenta.

Gebelik döneminde ilk kez enfekte olan annelerde Toxoplasma gondii’nin yavruya geçmesi sonucunda

Glikojenik amino asitler.

Ratlarda ve diğer laboratuvar kemiricilerinde enfeksiyona neden olan nematod türü.

Hemoendotelyokoryal plasenta.

Tarla faresinde görülen, anne kanının koryonik damar endoteliyle temas hâlinde olduğu plasenta

anat. İnsan ve maymunlarda görülen, yavruya ait koryon kesesi villuslarının döl yatağının e

Hiperplazi durumuyla belirgin.

Kondrodistrofiya fetalis.

Az gelişmiş, gelişmesi geri kalmış döl yatağı.

(Yun. homos: aynı plastos: kalıp) Organizmalarda analog organların dış görünüşleri bakımı

Ä°nsan koryonik somatomammotropini.

Ä°nsan koryonik somatomammotropini.

Eklemi oluşturan kemiklerin arasına metal, plastik, ak zar vb. organik veya inorganik bir madde ye

Birbirine dik iki düzlemde titreşerek birlikte yayılan ışığın ayrılarak iki doğrultuda yay

Örnek hazırlama ve kalıplamada kullanılan, ısı ve basınç altında, toz durumundan katı küt

Gözde, vitreusta atrofi, üreme ve arterya hyolida ile tunica vaskülozada atrofi oluşmamasıyla i

Lensin ön kısmında paralel çizgiler durumunda görülen dogmasal anomali, persiste hiperplastik

Gözün fibromusküler tabakasının ve kısmen de hiyaloit atardamarların kalıntılarından oluş

Sözcükler veya ekler arasında, belirli bir anlam için, ayrılmaz bir biçimde birleşme: Göze g

Herhangi bir kelimeye eklenen çekim veya yapım ekinin bilinen belirli görevi ile değil de eklend

Görünürde, belirli bir sözcükle baÄŸlantısı kurulamayan ve bazı sözcüklerde kalıplaÅŸmıÅ

Entropiumu sağaltmak için gözün lateral açısından ok biçiminde bir deri parçasının çıka

1. İki ayrı özekteki, iki öğeciksel yörüngecin çarpımı üzerinden alınan tümlev. 2. İki

İki yük dağılımının ortak bölgesi.

İki yörüngeç çarpımının eksicik konsayıları üzerinden tümlevi.

Yığılım çözümlemesinde, ayrı çekinler üzerindeki öğeciksel yörüngeç ile katsayıları

Ketojenik amino asitler.

(Yun. kinein: hareket etmek plastos: şekillenmiş) Trypanosoma denilen bir cins kamçılının kaid

Kinetoplastida takımındaki protozoonlarda uzunlamasına yapılı mitokondri içerisinde bulunan, D

Kinetoplastida takımındaki protozoonlara ait.

Mastigophora alt şubesinde, Zoomastigophorea sınıfında bulunan, Bodonina ve Trypanosomatina alt

Endometriyumun kistik hiperplazisine yangının eşlik etmesiyle oluşan patolojik değişim. Genell

(Yun. khloros: yeşil plastos: meydana gelmiş) Bütün yeşil bitki hücrelerinde bulunan ve klorof

Bazı ökaryotik hücrelerde klorofil içeren fotosentetik organeller.

(Yun. khloros = yeşil, Yun.plastos = meydana gelmiş) Işığa maruz kalan bitki gözelerinde bulun

(Yun. chondros: kıkırdak plastos: meydana gelmiş) Kıkırdak dokusunun hücreler arası maddesind

(Yun. khondros = kıkırdak, Yun.plastos = meydana gelmiş): Kıkırdak dokusunun göze-arası madde

Kornea yaralarıyla ulkus kornea olgularında, lezyonlu kısmın konjunktiva parçasıyla geçici bi

Bazı köpek ırklarının kulak kepçelerinde, doğuştan anomali veya sonradan oluşan biçim bozu

Geviş getirenlerde görülen villi koryalislerin karunkül üzerinde kriptlerin de kotiledon üzeri

Koyun plasentası tarafından üretilen büyüme hormonu benzeri etkiye sahip glikoprotein yapısın

(Yun. chroma: renk plastos: kalıplaşmış) Bitki hücrelerinde ve bazı bir hücreli kamçılılar

(Yun. khroma = renk, Yun.plastos=meydana gelmiş) Bitki gözelerinde ve bazı birgözeli kamçılı

Gelişmiş ülke ile azgelişmiş ülke arasında serbest ticarete dayanan bir iktisadi birlik oluş

Gırtlak felcinde solunum yolunu rahatlatmak için dikiş uygulanması.

Bağırsak duvarında endofagositik parçalanmaya karşı oldukça dirençli, oksitlenmiş polimeriz

(Yun. leukos: ak plastos: oluşmuş) Bitki hücrelerinde ya da bazı kamçılı bir hücrelilerde bu

(Yun. leukos = ak, Yun.plastos = meydana gelmiş) Bitki gözelerinde ve bazı kamçılılarda buluna

Lop oluşumu ve lop hâlinde olma durumu.

(Heykel) Bir çeşit kalıp alma tekniği. Kabartma üzerine hafif yağ sürülür. Üstüne kolalan

(Lat. margo: uç placenta: yassı kek) Tohum taslaklarının karpellerin kenarına bağlı olması.

Plasentanın anaya ait, endometriyumdan ibaret olan kısmı.

1. Metaplaziyle ilgili olan. 2. Metaplazi gösteren, metaplazi sonucu oluşan.

(Yun. monos: tek plastos: teşekkül etmiş) 1. Tek bir formu olma. 2. Bir kloroplâstı olan hücre

Tümör özelliğinde, yapısında veya ona ilişkin olan.

(Yun. neos: yeni plastos: oluşmuş) Hücrenin kanserli hücreye dönüşmesi ile meydana gelen değ