anat. Merkezî sinir sistemi dışında, merkezî sinir sisteminden uzak.

(Lat. ab: ..den, ..dan) Ağızdan uzakta, ağzın karşı tarafında.

anat. Ağızdan uzak.

(Lat. ab = uzaklaştırma gösteren ön ek, os = ağız) Ağızdan uzakta ağızın karşıt bölges

(Lat. ad: ..ye, ..ya) Ağza yakın.

Strongyloides stercoralis.

anat. Spatium femorale'nin karın boşluğu tarafındaki giriş deliği.

anat. Uyluk atardamarı.

Göğüs zarı boşluğunun dışında olan.

İspanya’da eskiden yetiştirilen, buradan Almanya’ya götürülen ve orada 18 ve 19. yüzyıllard

(Yun. epi: üzerinde neuron: sinir) Omurganın nöral yayından gelişen, sazangillerin (Cyprinidae)

1. Uyluk fıtkı. 2. Uyluk kanalı fıtkı.

anat. UyluÄŸa ait, uylukla ilgili olan

1. Belli bir vücut sıvısı veya sıvılarıyla ilgili, onlardan ileri gelen, onlara ait olan. 2.

Antijenin, kan serumunda bulunan çözünebilir antikorla bağlanması, vücudun antijene karşı an

B lenfositleri ve plazma hücreleri tarafından meydana getirilen antikorlarla sağlanan bağışık

B lenfositlerden oluÅŸan plazma hücreleri tarafından üretilen antikorlarla oluÅŸturulan bağışÄ

Hastalıkların oluşma sebebinin, canlı organizmanın sağlıklı durumunda denge hâlinde bulunan

Temporal kemiğin altında yer alan delik.

(Lat. inter: arasında femur: kalça kemiği) Yarasalarda bütün kuyruğu ya da bir kısmını kapl

Göğüs içi basınç.

Bulaşıcı kısrak metritisinin tedavisinde nüksleri önlemek için klitorisin dorsal bölümünü

Vücuda alındıktan sonra karaciğerde trikloretanole dönüştürülerek etkin duruma getirilen, h

Vücuda alındıktan sonra kloralaldehit veya klorala dönüşüp daha sonra ise trikloretanole dön

Nazo-lakrimal kanalın tıkandığı ve açılamadığı durumlarda ağız boşluğuna cerrahi işle

Çevresi yapılarla çevrili olan, İspanya'da XVI. ve XVII. yüzyıllarda bir hanın avlusunda ya d

İspanya'da on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda oyunların oynandığı çevresi yapılarla kap

anat. Atgillerde m. obliquus abdominis externus’un leğen kirişi üzerinden ayrılan ve fascia fem

anat. Böğür kemiğiyle uyluk kemiği arasında uzanan kuvvetli bağ.

anat. Uyluk kemiğinde, trochanter major ile linea intertrochanterica arasındaki bağ.

anat. Edep kemiğinden, zona orbicularis'e ve trochanter minor’un üstünden uyluk kemiğine giden

anat. Lymphocentrum iliofemorale’yi içeren, pelvis boşluğu duvarı lenf yumrusu merkezi.

anat. Lymphocentrum inguinale superficialeÂ’yi kapsayan lenf merkezi.

anat. Kafanın üst kısmındaki crista sagittalis externa’nın devamı olarak seyreden çift çizg

Suların en yüksek olduğu düzeyle en alçak olduğu düzey arasında kalan, sürekli olarak suyla

Yürek gücünü, maneviyatını güçlendirmek. Örn: Savaşçı gruplarını moral bulmaları iç

Bir kimsenin ruhsal direnme gücünü artırmak, cesaretlendirmek, yüreklendirmek.

Ruhsal yönden direnme gücünü yitirmek, içine korku düşmek.

Bir kimsenin ruhsal yönden direnme gücünü azaltmak, sarsmak. Örn: Bu olay, on beÅŸ gündür sÄ

Ahlak doğruluğu, ahlakilik açısından.

Kişileri özel bir yere oturtmadan kurulan, ahlakı yükseltmek ereğiyle yazılan, kaynağı dinse

anat. Yalnızca kedide bulunan ve m. gluteus superficialis ile m. biceps femoris arasında uzanan ka

anat. Kaburga kemiklerlinin kıkırdaklarından başlayıp ön kol kemiğinde sona eren göğüs kas

anat. Manubrium sterni’den başlayıp ön kol kemiğinde sona eren kas.

anat. Muskulus pektoralis assendens.

anat. Cartilago costalis’lerden başlayıp ön kol kemiğinde sona eren enine seyirli yüzeysel gö

anat. Fossa temporalis'i dolduran çiğneme kası.

anat. Plexus brachialis'in arka kısmından çikan sinirler.

anat. Plexus brachialis’in ön kısmından çikan sinirler.

anat. N. masticatorius'tan m. temporalisÂ’e giden motor kollar.

anat. N. mandibularis'in üst kenarından çıkan ve alt çene kemiÄŸinin proc. articularis'i etrafÄ

anat. Plexus lumbalis'in, m, quadriceps femoris'i uyaran en kuvvetli siniri.

anat. Plexus lumbalis'ten çıkan erkeklerde testisin zarlarını, scrotum'u ve sünnet derisini, di

Vazovagal baygınlık.

Kordalı embriyosunda sırt tarafta oluşan nöral safihanın iki kenarının boydan boya kıvrılı

Omurun dorsal dikeni.

Nöral boruyu (sinirsel kanal) teşkil etmek üzere nöral safihanın iki taraftan kıvrılıp birle

Hipotalamustan uzanan ve nörosekresyon hücrelerini içeren, oksitosin ve vazopressin hormonlarınÄ

Nöral safihanın iki taraftan katlanması ile oluşan ve daha sonra katlanmaların birleşmesiyle n

Retinanın fotoreseptör hücreleri ile sinir hücreleri tabakası.

Erken kordalı embriyosunda sırt taraftaki kalınlaşmış ektoderm bandı. Bandın iki kenarının

Hipofizin art lobunun (nörohipofiz) bir parçası.

Sinir ucunda açığa çıkan maddeyle ilgili olan.

(Yun. neuron: sinir) Beyinden genel kan dolaşımına çıkarılan hormonlar.

Karaciğerde yapılan pıhtılaşma faktörlerinin üretimini bozarak dolaylı yoldan pıhtılaşma

Eozinofilik ağız granülomu.

Ağızdan verilecek ilaçların katı ve sıvı farmasötik biçimlerde hazırlanması.

Gebe kalmayı önlemek için ağızdan alınarak kullanılan ilaç.

Ağız nekrobasillozisi.

Ağız papillomatozisi.

Dehidrasyonda gerekli elektrolit ve karbonhidratın bir sıvı içinde çözelti hâlinde ağızdan

Antozoon poliplerde (Mercanlar) ortasında ağız bulunan ve tentaküllerle çevrili yassı halkasal

1. Bazı keski solungaçlılar (Elasmobranchii) ve kemikli balıklarda (Teleostei) çenelerin hemen

İlacın ağza konularak verilmesi.

İşi sezmemiş gibi davranmak, anlamazlıktan gelmek. Örn: Fakat o hiç oralarda değildi. -R. N.

Önemsememek, umursamamak, aldırmamak, ilgilenmemek. Örn: Hiç oralı olmaz ve hâlinden yakını

anat. Ağza ait, ağızla ilgili olan

anat. Åžakak kemiÄŸi.

anat. Kavum faringisin, ağız boşluğunun arkasında bulunan kısmı.

Rönesans'ta saraylıların ve aristokratların sevdiÄŸi bir oyun türü. Konusunu efsanelerden ve Ã

Rokoko çağında, saray üyelerinin ve yüksek sınıf halkın sevdiği bu oyun türü, konusunu mi

Kuşlarda humerus ile göğüs kemiğini bağlayan göğüs kası esas uçma kası.

anat. Göğse ait olan.

(Yun. peri: etrafında neuron: sinir) Sinir şeridini çeviren.

Pilorusun ağrılı spazmı.

anat. Koyunda, keçide ve domuzda os parietale’nin planum parietale’sinin altında ve yanındaki b

anat. Plexus mesentericus caudalis'ten ayrılan ve a. femoralis’e eşlik eden sinir ağı.

Göğüs boşluğunda sıvı toplanması.

Bilhassa plöritis sikada görülen, yangılanmış, pürüzlü göğüs zarı yapraklarının bir b

anat. Göğüs zarına ait olan

Göğüs zarı ağrısı, plörodini.

Şakak (temporal) kemiğinin ardında.

Ağzın hemen önünde yer alan.

anat. Elmacık kemiğinin şakak kemiğine doğru uzanan çıkıntısı.

Bitkilere bağlı temas dermatitisin oluşumunda rol oynayan, deriden emilebilen, ışığa duyarlı

anat. V. profunda facieiÂ’nin, v. temporalis superficialis ile olan birleÅŸen kolu.

anat. N. zygomaticus'un, öne dış bükey bir kemerle arkaya yönelen ve fossa temporalis’te plexu

anat. Şakak bölgesi.

anat. Pleura parietalis tarafından oluşturulan girintiler.

Sensorik organın, sekizinci sinirin veya beyindeki duyma yolunun kötü gelişimi veya dejenerasyon