1) bundan daha ucuza olmaz anlamında kullanılan bir söz 2) alay daha aşağı bir durumu kendine

1) canını korumak 2) geçimini sağlayacak bir duruma gelmek.

Bir işi gereği gibi değil, yapılıyor dedirtmek için üstünkörü yapmak, zevahiri kurtarmak.

Günün ağır koÅŸullarını ve engellerini bir biçimde atlatmak. Örn: Gelecek insanın mutluluÄ

Görünüşünü kurtarmaya yönelen birtakım yetersiz çarelere başvurarak kötü bilinen bir yer

Enfeksiyöz virüse ait genomik parçayla etkisiz virüsün genomu arasındaki rekombinasyon sonucun

Kurtarma işlerinde kullanılan araç.

Belirli bir yıkım yolundaki ara ürünlerden yeniden bir biyomolekülün üretimi.

Kendini bir dertten, tehlikeden veya zor durumdan kurtarmak. Örn: Varımızı yoğumuzu teknenin o

Hoş olmayan bir durumdan kurtulmak. Örn: Aman, bir karı ki görme... Maymun mu maymun, biçimsiz

Öldürülmek tehlikesini atlatmak. Örn: Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabild

Herhangi bir güç durumdan sıyrılmak. Örn: Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, gali

Bir işten kurtulmak. Örn: Pek sıkboğaz ederlerse bakalım bir sırasını düşürebilirsek yol

Görünüşü kurtarmak. Örn: Öyle yapmakla beraber zevahiri kurtarıyor, konuşuyor, gülüşüy