Gerektiğinde kullanılmak için bir yere koymak.

İleride hatırlamak üzere belleğine almak.

Hiçbir zaman düşünmemek. Örn: Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez. -H. Taner.

Saygın kişilere ve büyüklere ayrılan yere oturmak. Örn: Adamakıllı bol entarisinin etekleri

Alanda konut birimleri ya da konut kümeleri arasında yapılan bir rastlantılı örneklemede, örn

Yakında gerçekleşeceği beklenmeyen umutlar için söylenen bir söz.

Terk edilmek, ilgilenilmemek, kendi kaderine terk edilmek. Örn: Böyle bir köşeye atılmak, ikti

Hiçbir işe karışmayarak yaşamak. Örn: Bir köşeye çekilip ölümü beklemek. -Ö. Seyfettin

Saklamak, biriktirmek. Örn: Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğ

Bilindiği gibi, 'ring' kelimesi, İngilizce'de daire, halka anlamındadır. Parmağa takılan yüz�

Alt alta sıralanmış sayılabilir sonsuz çokluktaki diziler dizgesinin n-inci dizerinden n-inci �

1) çok sevdiğim. Örn: Oturmuş kumar oynar / Ah ciğerimin köşesi -Halk türküsü. 2) çok se

Bir köşegenel dizeye dikey benzeşen dördül dizey.

(Yun. dolikhos: uzun kephale: baş) Kafa indeksi 75'in altında olan. Uzun başlı.

(Yun. dolikhos = uzun,Yun. kephale = baş) Kafa indeksi 75'in altında olan uzun başlı. bk. brakis

anat. Başın önden arkaya en uzun çapı.

Dünyada ne gibi güçlükler olduğunu bildirmek (anlamak), insanın başına neler gelebileceğini

Schistosoma’ların son konak için enfektif olan larvası. Bu larvanın çatal biçiminde bir kuyru

Gaucher hastalığı.

Glikoz şekeri içeren serebrosit. Gaucher hastalığında beyinde birikir.

Gözyaşı akıntısı veya tükürüğün göz boşluğuna sızmasıyla oluşan genişleme. Eksofta

Herkes biraz fedakârlık etse bir yoksul perişanlıktan kurtulur.

Kişi, kendisinin yardıma muhtaç olduğu konuda başkasına yardım edemez.

Yalnız başına yaşamak. Örn: Bu şiirlerin okuyucuya tanıttığı kişi, kitapları, üç beş

Tkz. bir şeyden çok kıvanç duymak. Örn: Derhâl terennüme başlardım, adamcağız keyfinden

Göze çarpmayan bir yerde unutulmuş olmak.

Anadolu'da, halk tiyatrosunda, oyunları düzenleyene verilen ad.

Bir köşe oluşturacak biçimde yapılmış kaynak bağlantısı.

(Mimarlık) Kare biçimli yan duvarlar üzerine yuvarlak kubbe oturtmak için, kubbenin oturduğu ka

Diş, kiniş, çıta vb. eklentiler yardımı ile geniş parçaları başlarından birleştirme yön

1) her tarafa yayılmak. Örn: Köşe bucağa dağılmış ürkek hizmetçilerini çağırır. -A.

Kimseye görünmek istememek. Örn: Anası köşe bucak kaçıyor, tenha bir yer buldukça hıçkı

Panoları tutturmak için çerçeve köşelerine konulan destek.

Köşelere yapılan özel kaynaklara verilen ad.

(Mimarlık) Ağaç yapılarda köşelere dikilen direklerin herbiri. a. bk. dikme.

Sıkma yüzeyleri dişli olan ve 90° alıştırılan iki parçayı birbirine çekerek iş gören s�

Biri başkasına gidip bulamadığı sırada, o da kendisine gelip bulamamak, birbirini arayıp durm

Bir eğri üzerinde bulunan, söz konusu noktadan eğrinin iki yayı geçen ve bu noktadaki teğetle

Bir dekorda ya da dekor arkasında köşeye konulan pano.

(Mimarlık) Dik olarak birleşen iki duvarda köşeleri birbirine bağlayan dikdörtgen biçimindeki

Değerli kimselerin önemli mevkilerde bulunması gerekir.

Karışmak, kendini belli etmek, görünmek. Örn: Kemanın ince gıy gıylarına boş mağaralarda

anat. Kuşlarda kanadın parmak bölgesinden çıkan tüyler, alula.

Koğuşta baş köşeye oturmaya yetkili olan ağalardan beşine verilen san.

Köşebaşlarında, yalın, kaim çizgili oyunlar oynayan birkaç kişilik topluluk. bk. sokak oyunc

Köşebaşlarında yalın, kaba çizgili oyunlar oynayan birkaç kişilik topluluk (bk. sokak oyuncu

İkinci derecede gölge oyunu ustaları. Bunlar kapalı yerlerde ve kenar kahvelerde Karagöz oynat�

(Kar.) İkinci derecede Karagöz ustaları. Bunlar kahvehanelerde, kapalı yerlerde Karagöz oynatı

Etkili olabilecek en önemli makamda bulunmak veya o yeri ele geçirmek. Örn: Amatör diplomatlar,

Dekorda, pano çerçevelerini sağlamlaştırmada kullanılan üçgen demir.

Dekorda bulunan, çevreleri sağlamlaştırmakta kullanılan üçgen demir.

İlgisizlikten gözden uzakta bulunmak. Örn: Koca Sinan'ın en önemli yapısı bu durumda olursa

Bir çokgende ardışık olmayan iki köşeyi birleştiren çizgi.

TV. Almaçların görüntülük boyunu belirtmekte temel alınan öğe.

1. Bir çokgende bitişik olmayan iki köşeyi birleştiren doğru parçası. 2. Bir çok yüzlüde

Sinema/TV. Alıcı merceğinin, görüntü çerçevesinin köşegenleriyle çakışacak biçimde, ya

Sinema/TV. Alıcının, öne ve yanlamasına kaydırma arasındaki ortalama devinimi.

Sinema Filmin, kenara dikey olmayacak biçimde yapıştırılması.

Köşegeni üzerinde olmayan bütün öğeleri sıfır olan dördül dizey.

Bir (…)dördül dizeyinde (…)terimlerinden her biri.

Bir dördül dizeyi sonlu sayıda yalın işlem sonucunda bir köşegenel dizey durumuna getirme.

Bir köşegenel dizeye benzer olan dizey.

Uygun bir dönüşümle, bir dizeyin ana köşegeni dışındaki öğelerini sıfır yapma

Çok sert, çiğnenmesi güç, koparılamaz. Örn: Kösele gibi et.

Korindon ile demir oksitlerini karıştırıp sıkıştırarak elde edilen bileme gereci.

Dışı köşeli ve keskin kenarlı çelikten, içi delgili olan, delik kenarı köşeleme aracı.

Tomruğun eğmeçli kenarları kesilerek köşeli hale getirilmiş kereste.

Köşeleri yuvarlaklaşmamış iri parçalardan bileşik bir tortul kayaç.

(Mimarlık) Yan yana iki kemer ve kemerler üzerindeki silme arasında kalan, üçgen biçiminde duv

Her zaman olduğu gibi kalan, değişikliğe uğramayan.

Musevi kurallarına göre hazırlanmış yiyecekler.

Kasaplık hayvanların Musevi dininin kurallarına göre kesilmesi.

Toplumdan kaçıp hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek başına yaşamak.

Bizans, Roman ve öngotik yapılarında sütun altlıklarının köşelerinde görülen yaprak biçi

1) hiçbir çaba göstermeden kısa sürede zengin olmak 2) kısa yoldan ve büyük bir emek harcama

Başkasının eksikleriyle eğlenen kimsenin kendisi kusursuz olmalıdır.

Bir kristal üstündeki en az üç kenarın kesişmesiyle oluşan köşeler.

1. Zedelenen bezlerin boşaltıcı kanallarından sızan mukus niteliğindeki salgıların bağ doku

Serviks uteride mukus birikmesi.

İnsandan insana kara sineklerle taşınan Onchocerca volvulus’un neden olduğu göz enfeksiyonu.

Kırıklarda, kanatlardan birinin diğerine sürtünmesi sonucu çeperlerden koparılan parçalarla

Çok sayıda Onchocerca volvulus içeren deri altı nodülü.

Onchocerca cinsi nematodların neden olduğu deri altında erişkin parazitlerle dolu sert nodüller

Göz çukuru mukoseli.

anat. Göğüs duvarını delerek sıvı boşaltma.

İnce dikenli bir çember içine alınan bir kuyruğa sahip serker tipi.

Tükürük kanallarının mekanik zedelenmesinin ve tıkanmasının bir sonucu olarak kistik boşluk

Yassı solungaçlılar (Lamellibranchiata) sınıfından, kabuk bağlantısı dişsiz olan, Hazar De

(Dreissensia): Yassı solungaçlılar (Lamellibranciata) sınıfından bir yumuşakça türü. Kabuk

1. Spermatik kordon toplardamarlarının skrotumu şişirecek ve ağrıya neden olacak biçimde geni

Varikosel testislerdeki kanı boşaltan venlerin (toplardamar) genişleyip varisleşmesidir.Toplarda

Çok sevinip keyiflenmek, aşırı zevk duymak.