Yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak.

Derdini hatırlatıp yeniden üzülmesine yol açmak.

İnsanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.

Başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak.

Bilirubinin oksidasyonu ile meydana gelen yeÅŸil bir safra pigmenti.

1. Memelilerde alyuvarların tahribiyle hemoglobindeki “hem” in yıkılması sonucu meydana gelen,

(Lat. bilis = öd, Fran. Vert = yeşil): Yeşil bir öd pigmenti olup bilirübinin oksidasyonu ile m

Başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün.

Borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten k

Zor bir durumdan kurtulmaya çalışmak. Örn: Herkes can derdinde, ben de Şahin'in ardına düşm

Canından başka bir şey düşünemeyecek kadar sıkıntıda olmak.

Soruna çözüm bulmak, sıkıntıyı geçirmeye çare göstermek. Örn: Hurşit Bey seni ağırlar

Derdi olmayan kimse önemsiz şeyleri kendisine dert edinerek söylenir, borcu olmayan kimse de evle

Sıkıntıyı çözümlemek, atlatmak, çaresizliği yenmek. Örn: Ağlamak, dertleşmek, dertlerin

Derdini, sıkıntılarını ayrıntılı olarak anlatmak, dile getirmek. Örn: Efendinin ona ihtiya

yakınmanı dinleyecek kimse yok anlamında kullanılan bir söz. Örn: Herif öylesine müzevir ki

İnsan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir.

Çocuklarının sıkıntıları, hastalıkları ana baba için sürekli derttir.

Bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne

Kendi sorunu sebebiyle baÅŸka ÅŸeyle ilgilenememek. Örn: SavaÅŸ yüzünden herkes kendi derdine dÃ

Bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne

1) cömertin de cimrinin de sarıldığı kefen aynıdır 2) cimri, ucuz diye her ÅŸeyin kötüsünÃ

İğne ucunda yer alan bir deliğe sahip, sapla iğne gövdesinin birleştiği yerde bulunan bir dü

Köpeklerde loşyanın yeşil renkte görülmesine neden olan, hemoglobinden sentezlenen bir bilirub

Safra stazından doğan ve derinin yeşil renk aldığı sarılık.