Bir kimseye başkasından bilgi almadan önce konu üzerinde bilgi verirken kendi düşüncesini aş

Kürelerin yan yana, birbirlerine en yakın olacak biçimde yığılmasıyla oluşan kırılca yapı

Yüksek güç almak amacıyla, motora doğal hava basıncından daha yüksek basınçlı hava gönde

Karşılaştığı elverişli durumlardan yararlanarak bol para kazanmak. Örn: Dünyayı bir tüke

Sıkıntılı bir işin veya bir durumun sona ermesini beklemek. Örn: Yirmi beş senedir Beykoz'da

Bir belleğe, kendisi özel bir bilgi taşımayan ama istenmeyen verileri kaldırmayı sağlayan bel

Özdeciklerin, boy ile biçimlerine göre bir oylumu kaplayıp dizilmeleri.

Akımsaklara elektrik akımı yükleme, biriktirme işlemi.

Bir soruşturuda bilgilerin gereğince ve amaca uygun olarak alınmasını sağlamak amacıyla sorul

Sinema/TV. 1. Ana ışıktan doğan keskin gölgeleri yumuşatmak üzere önden ve yandan verilen yu

Doldurmak amacıyla doğrultmaç iletecini akımsaklar uçlarına bağlamada kullanılan yaylı kıs

Sinema Alıcıda kullanılacak boş filmi alıcıya kolayca takılacak durumda bulunduran, ışığa

1) küçük veya büyük abdestini donuna etmek 2) mec. çok korkmak.

Görünüşü ile umulduğundan çok etkilemek. Örn: Bu futbolcu antrenmanda göz doldurdu.

Bir işin sona ermesi için gereken süreyi tamamlamak. Örn: Hele günümü doldurup çıkayım, b

Çok az veya çok önemsiz olmak. Örn: Ä°ncir çekirdeÄŸi doldurmayan konularda bir araba lakırtÄ

1) çok yemek yemek 2) argo gebe kalmak.

Fırsatlardan yararlanarak para kazanıp zengin olmak. Örn: Böylece Tecirlilerin yanına varan bi

Aldığı görevi tam olarak başarabilecek yetenekte bulunmak. Örn: Ercüment, memurluk hayatınd

Uluslararası karşılaşmalarda güreşçinin 6 kötü sayı alarak elenmesi.

Eline fırsat geçmişken çokça para biriktirmek. Örn: Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küpler

Konserve kutusunun doldurulan hacminin kutu su kapasitesine yüzde oranı.

Sinema/TV. Çok sayıda saydam resmin belirli bir sırayla görüntülüğe yansıtılmasını sağl

Bir belleğe,, sıfır sayısını belirten damganın gösterimini kullanarak damga doldurmak.

Özdeciklerin aralarında en az boşluk bırakarak, bir oylumu doldurmaları ile oluşan katı yapı

Kişi, fırsattan yararlanmalı geliri bol olduğu zaman ilerisi için para biriktirmeye, mal mülk

Doldururken çok bastırıp sıkıştırmak.

Yapışkan uçlu bir DNA'nın tek ipliğinin enzim aracılığı ile sentezlenerek küt uçlu bir DN

Sinema Doldurmalık ile kutucuk arasında yer alan kapalı, eksenli kutu.

Fırsat varken ondan yararlanıp para veya mal edinmek.

Öngörülen belli bir yaş sınırına ulaşmak. Örn: On sekiz yaşını doldurmayan talebelerin

1) görevini baÅŸarı ile yapar olmak 2) görevinden ayrılan birinin yerine gelen kiÅŸi, önceki gÃ