Beklenmedik bir bela ile karşılaşmak. Örn: Çattık belaya, ne ister bu adam benden canım, şa

(Resim, Heykel) 1. Heykel çamurunu ayakta tutacak demir çubuk ve tel iskelet. 2. Kurşun çubuklar

Tabanı bir çokgen, yanal yüzleri birer üçgen olan ve ortak bir köşe noktasında birleşen ço

Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi.

Bir durgan noktadan geçen ve söz konusu noktayı içermeyen bir düzlemdeki, bir kırık çizgi bo

Vakti gelmek, kaçınılmaz olmak. Örn: Ayrılık günleri geldi dayandı. -Âşık Veysel. Konser

Kızmak, öfkelenmek. Örn: Dönüp ardına baktı, bakmasıyla kaÅŸlarını çatması bir oldu, yÃ

Taban ile tabana koşut olan bir düzlemle sınırlanan çatma parçası.

Keyfetmek. Örn: Türkü söylüyorsun, keyif çatıyorsun. -P. Safa.

Ask. silahları uç uca çapraz bir biçimde dayayarak durdurmak.

Olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek.

Ask. askerlerin dinlenme sırasında tüfeklerini, dipçikleri üzerinde üçerli olarak birbirine d