Tümörün büyümesiyle ilişkili hormonların fizyolojik kaynaklarını ortadan kaldırmaya yönel

Peuropneumonia contagiosa equorum’lu atların hemen neosalvarsan enjeksiyonuyla tedavisinde olduğu

1. Acemilerin ve halkın, hastalığın tabiatını, ilaçların etkisini incelemeden eskiden beri s

Antivirüslerle yapılan bir tedavi biçimi.

Kronik, tedavisi etkili olmayan hastalıkların ateş oluşturulmasıyla reaktivasyonunun denenmesi.

Hastalıkların mahiyeti ve seyri bilinince bir kısım hastalıklara hiç dokunmadan doğal şifaya

Işınım kaynağının doğrudan bir vücut boşluğuna gönderilmesiyle elde edilen tedavi biçimi

Bir doku bozukluğunun, vücudun çeşitli odaklarından verilen ışınla tedavisi.

Demir ve demir bileşikleriyle yapılan tedavi, ferroterapi.

Derivasyonla yapılan tedavi.

Bizzat hastalık veya hastalık etkenlerine etkili olan tedavi yöntemi. Uyuzda insektisit kullanıl

Dişin pulpasına ulaşmış çürük dokuların kazınarak uzaklaştırılması.

Tanı amacıyla uygulanan tedavi. Tanının özel bir biçimi.

Vücudun yapılışı ve faaliyeti için gerekli gıda ve maddeleri vermekle birlikte bir gıdayı h

İlaçların döl yatağı boşluğuna verilmesiyle yapılan tedavi, intrauterin tedavi.

Dolgu, çürüyen bir dişteki tüm çürük ve artıklar temizlendikten sonra ortaya çıkan boşlu

Hastayı döndürerek ya da ışınım kaynağını hasta etrafında döndürmek suretiyle uygulanan

Elektrolit denge bozukluklarında yeniden fizyolojik konsantrasyonların sağlanması için parenter

Elektron kullanılarak yapılan radyoterapi.

Ödemde diüretik vermek, yerel yangıda yakıcı pomatlar sürmek veya dağlamakla kan oraya çekil

Kas, tendo, tendo kını ve ekleme ilişkin yangı, infiltrasyon, indurasyon, atrofi ve ankiloz vb.

Hasta ve sağlıksız genleri değiştirmek ya da yenilemek için genetik mühendisliğinin kullanı

Güneşin kızıl ötesi ve mor ötesi ışınlarıyla yapılan tedavi.

Solunum yoluyla tedavi. Çeşitli nitelikteki havanın zararlı etkilerinden korumak ve iyi etkileri

Güneşin ve mor ötesi ışınlarının mikrop öldürücü özelliğinden yararlanılarak gelişti

Kardiyolojik ve hematolojik hastalıklarda hirudinin pıhtı önleyici olarak kullanılması.

Tedavide hormonların kullanılması, endokrinoterapi.

Döl yatağından tedavi.

Kanser gibi hastalıklı dokulara beta, gamma ve X ışınları gibi radyoaktif ışınlarla tedavi

(radyoterapi) İyonlaştırıcı ışınımın tedavi amacıyla kullanımı.

Isının tedavide kullanılması.

İyotla yapılan tedavi.

öncelikle şu bilinmelidir ki, doğal dişin yerini hiç bir yapay diş tutmaz. Dolayısıyla doğa

1. Karaciğer hastalıklarının tedavisi. 2. Tedavi amacıyla karaciğer veya karaciğer özü kull

Güneşin kızıl ötesi ışınlarıyla yapılan tedavi, infraruj tedavisi.

Koruyucu olarak bir hastalığın cerrahi müdahale olmadan ilaç vb. ile tedavisi, özellikle bulaÅ

Kuruya çıkarılan ineklerin dört memesine tedavi veya kuru dönem süresince enfeksiyondan koruma

Vücudun çeşitli bölgelerindeki kasların mekanik olarak elle veya su hüzmesi, hava hüzmesi ve

Mor ötesi ışınlarıyla tedavi, iyontoforez.

İlaçlarla hastalığın nedenini ortadan kaldırmadan semptom ve belirtilerini ortadan kaldıran t

Kimi hastalıklarda, serum, süt, hastanın kendi kanı gibi çeşitli proteinlerin enjeksiyonuyla y

Mutad dozdaki glikokortikoit ilaçlara cevap vermeyen immün kaynaklı hastalıklarda, çok yüksek

Hastalığın yalnızca belirtilerini değil, aynı zamanda nedenini de ortadan kaldırarak yapılan

Hastalıklı dokulara beta, gamma ve X ışınları gibi radyoaktif ışınlarla sağaltılması.

Hastalıkların nedenleri ve oluşumları dikkate alınarak yürütülen ilaçla tedavi yolu.

Belirli hastalıklara karşı bağışıklık kazanmış olan hayvan serumlarının kullanılması,

Suyun ısı derecesine ve etkilemesi istenen bölgenin genişliğine göre, sakinleştirici, yangı

Hastalığı soğukla tedavi etme, soğuk hava tedavisi, psikroterapi.

Hastayı iyileştirme, sağaltım, terapi.

İyileşmek amacıyla sağlık uygulamalarından geçmek. Örn: Birkaç kez alkol tedavisi gördü

1. Bir ilacın zehirli veya öldürücü miktarıyla onun sağaltıcı miktarı arasındaki oran vey

Gırtlak ödeminde traketomi uygulanması gibi hayatı tehlikeye sokan durumları tedavi edip gerçe

Eksik olan ÅŸeyin doÄŸal veya sentetik benzerini yerine koyarak tedavi etme.