Sinema Yazları ya da iklimi elverişli yerlerde sürekli çalışan, üstü açık sinema salonu. (

Sinema Öbür sanatların etkisinden sıyrılmış, yabancı öğelerden arınmış, salt sinemaya Ã

Sinema Aşırı hızlı çevirimle uğraşan sinema kolu.

Sinema Aşırı yavaş çevirimle uğraşan sinema kolu.

Sinema Sinemanın, bilimsel filmler gerçekleştirmekle uğraşan kolu.

Sinema Günümüze en yakın dönemde ortaya konulan, sinemanın en son gelişmelerini yansıtan ür

Sinema Canlandırma filmleri gerçekleştiren sinema kolu.

Sinema Genellikle 100-600 arası izleyici alabilecek boyda sinema.

Sinema Aynı yapıda bir arada bulunan, genellikle büyük sinema salonlarının küçük salonlara

Sinema Deniz altındaki görünçlükleri çevirmekle uğraşan sinema kolu.

Sinema 1. Çevirimden önce herhangi bir hazırlık, sınama yapılmaksızın, herhangi bir senaryoy

Sinema Sinema ile televizyon çalışma yöntemlerinin bağdaştırılmasıyla ortaya çıkan sinema

Sinema Düşünce filmleri üzerine kurulu sinema türü.

Eğitim filmlerinin yapımı ve sorunlarıyle uğraşan sinema kolu.

Sinema Eğitici filmler gerçekleştiren sinema kolu.

Sinema Belirli kurallara, kalıplara bağlı, bunların dışına çıkamayan, genellikle yenilikler

Sinema 1962'de "Oberhausen Bildirisi"yle ortaya çıkan, 1966'dan başlayarak ilgi çekici yapıtlar

Sinema Genellikle yalnız birinci oynatımlar gerçekleştiren sinema.

Sinema Çadırda, barakada, açık hava sinemalarında film göstermek üzere sürekli olarak yer de

Sinema Yalnız haber filmleri gösteren sinema salonu.

Sinema Gözle ayırt edilemeyecek kadar ağır gelişen ve çok uzun sürede oluşan devinimleri kı

Sinema Batı Almanya'da, film gösterilirken içki ve yiyecek servisi de yapılan sinema.

Sinema Genellikle her vakit ikinci oynatımı gerçekleştiren sinema sinema sınıflamasında en ge

Sinema Genellikle her vakit ilk oynatım yapan sinema sınıflamada ön sırada yer alan sinema.

Sinema Mikroskopla görülebilecek nesneler ile olağan odak uzunluğundaki merceklerin alabileceği

Sinema İşleyim filmi gerçekleştiren sinema kolu.

Sinema İzleyicinin ilgisini, oyalayıcı, avutucu, uyutucu ya da düşsel durumlarla çelerek onu g

Sinema Öncelik oynatımına ayrılmış sinema.

Sinema Öncü film gerçekleştirmekle uğraşan sinema kolu. .

Sinema Önoynatıma ayrılmış sinema.

Sinema Kazanç amacı gütmeyen, sinema sanatının tanıtılması, yayılması için çalışan sin

Sinema Özenci sinemasıyla uğraşan kimse.

Sinema Kazanç amacı gütmeyen, kişisel beğeni için film çevirmekle uğraşan ve dar filmlerle

Sinema Ä°ngiltere'de 1956'ya doÄŸru ortaya çıkan bir sinema akımı. Televizyonun ve Yeni GerçekÃ

Sinema Özellikle sinemanın ilk dönemlerinde, yerleşik sinemanın yaygınlaşmadığı sıralarda

Sinema Otomobil parkı biçiminde yapılmış açık hava sineması. (İzleyiciler filmi otomobiller

Sinema Renkli film çevirmekle uğraşan sinema dalı.

Sinema Taşıdığı değerler, getirdiği yeniliklerin anlaşılması güç olduğundan tecimsel si

1. Sesli filmlerle başlayan sinema dönemi. 2. Bu dönemin sineması. Sessiz sinema karşıtı.

Sinema 1. Sinemanın bulunuşundan sesli sinemanın ortaya çıkışına kadar uzanan dönemdeki sin

Sinema 1. İzleyicilerin filmleri topluca görebilmeleri için özel olarak yapılmış yapı. 2. He

Sinema Karayolunun geçtiği her yerde sinema gösterimini gerçekleştirebilecek biçimde donatıla

Sinema Sinema konusunda yayın yapan süreli yayınların tümü.

Sinema Doğrudan doğruya sinemayla ilgili olmayan bir kuruluşta (örneğin bir televizyon kurumund

Sinema Hiçbir sanat kaygısı beslemeksizin sinemaya yalnız yıldızlar açısından bağlı olan

Sinema Sinemayla ilgili konularda yayında bulunmak üzere çıkan dergi.

Sinema Üyelerine sinema sanatını tanıtmak, sevdirmek, sinema bilgi ve kültürünü vermek, sine

Sinema Sinema dilinin kullanılışında, uygulanışında göz önüne alınan kurallar.

Sinema 1. Sinemanın bir anlatım aracı olarak taşıdığı özellik ve olanakların, kendine özg

Sinema Sinemacıların ve sinema kuruluşlarının oluşturduğu çevre.

Sinema Filmlerin iyi ya da kötü oluşuna bakmaksızın, sürekli olarak sinemaya giden kimse, sine

Sinema Sinema araştırma, inceleme ve öğretimini amaçlayan yüksek öğretim kurumu.

Sinema Sinemayı güzel sanatların bir dalı olarak ele alıp, sinemadaki yaratı çabasının daya

Sinema Bir iletişim aracı olarak sinemaya uygulanan imbilim (=imlerin toplumsal yaşam içindeki y

Sinema Film yapımını, dağıtımını, oynatımını gerçekleÅŸtiren, buna ek olarak sinema araÃ

Sinema Sinemayla ilgili yayımların bir araya toplandığı kitaplık.

Sinemada kullanılan kukla türü.

Sinema Sinemayla ilgili konularda yeterli genel bilgilerin tümü.

Sinema Sinema kuramı alanında çalışan düşünür.

Sinema Sinemadaki yaratma çabalarına yön veren, sinema yapıtlarının dayandığı ilkeleri açÄ

Sinema Sinema alanındaki türel işlemlerin saptanmasıyla görevli resmi kuruluş.

Sinema Çeşitli ülkelerin iklim durumuna göre değişen ve genellikle sonbahar/kış aylarını k

Sinema Sinema tarihiyle ilgili belge ve gereçlerin korunup sunulduğu yer.

Sinema 1. Sinema diline yabancı olan kimselere bu dilin özelliklerini öğretmek, sinemayı bir an

Sinema Sinema ya da sinemacılık öğretimiyle uğraşan kimse.

Sinema Filmlerde oynayan oyuncu.

Sinema 1. Kaynağı bir film olan, herhangi bir filme dayanılarak yazılan roman. 2. Sinemaya uyarl

(Akademi) Sinema ABD'de sinemanın uygulayım ve sanat alanında gelişmesini sağlamak amacıyla 19

Sinema Sinema sanatının ürünlerini veren kimse.

Sinema Herhangi bir kavramı, bir düşünceyi, bir konuyu, -sesli sinemada sesle de desteklenen- de

Sinema Sinema tarihi üzerine araştırma, inceleme yapan kimse.

Sinema Sinemanın bulunuş, doğuş, gelişme evrelerini konu alan tarih dalı.

Sinema Sinemanın toplumdaki yerini ve etkisini, toplumbilimsel özelliklerini inceleyen bilim kolu.

Sinema Sinema çalışmalarını düzene bağlayan türe kurallarından oluşan türe dalı.

Sinema Filmlerin, belli bir konuyu işlerken kullandığı gereçlere, çeşitli öğelerin kullanı

Sinema Bir filmi gerçekleştirmek için başvurulan uygulayımsal araçların kullanılmasıyla ilg

Sinema Bir düşünce, yaratı ürünü olarak film. (Bu anlamda sinema ürünü, herhangi bir gereÃ

Sinemalarla benzeri yerlerde gösterilen her türlü filmler ve projeksiyon diapozitifleri.

Sinema Bir ülkedeki sinema çalışmalarını ya da bu çalışmaların bir bölümünü düzene ba

Sinema 1. Sinema konusunda yayımlanmış kitap ve süreli yayınların tümü. 2. (Dar anlamda) Oyu

İng. cinematographical year] [Alm. Verleihjahr] Sinema Sinema mevsiminin başlangıcı temel alına

Sinema Bir sinemanın çalışmalarını yöneten kimse.

Sinema 1. Sovyet yönetmeni Dziga Vertov'un 1922-1924'te "Pravda" ("Gerçek") gazetesine ek olarak Ã

Sinema Vertov'un Sinema-Gerçek'ten sonra geliÅŸtirdiÄŸi sinema akımı: Sinemaya, tiyatrodan ve baÅ

Sinema 1. Sinema alıcısı ile röntgen aygıtının birleÅŸmesinden oluÅŸan durum. 2. Röntgen ıÅ

Sinema Sinema olgusunu tüm yönleriyle (sanat, estetik, işleyim, uygulayım, toplumsal olgu, vb.)

Sinema 1. Sinemanın çeşitli kollarından birinde çalışan kimse. 2. Uğraşı sinemacılık ola

Sinema 1. Sinema filmlerinin gerçekleştirilmesi için gerekli araç ve gereçleri yapmak, film çe

Sinema Sinemanın herhangi bir uğraş dalında sinemacı yetiştirmeyi amaçlayan öğretim.

Sinema Sinemacılık öğretimi yapılan, sinema uygulamanları, oyuncuları, sanatçıları yetişt

Sinema Sinemanın çeşitli kollarından herhangi birinde yapılan iş, uğraş konusu.

Sinema Sinema sanatının gereklerine, niteliklerine, özelliklerine aykırı düşen sinemaya uymay

Baklagiller ailesinden Cassia angustifolia ve C. acutifolia bitkilerinin kurutulmuş yaprakları ola

Sinema Bir filmin sinema özellikleri yönünden yapılan, görüntü öğelerinin tek tek incelenme

Sinema 1. Sinema sanatını, kültürünü benimsemiş, sinemaya bundan dolayı bağlı olan izleyic

Sinema 1. Sinemaya özgü olan, sinema özelliği taşıyan, sinemaya gider özellikleri bulunan. 2.

Sinema Lumière Kardeşlerin, kendi buluşları olan sinema aygıtına verdikleri ad. (Bu aygıt hem

Sinema Sinemanın, toplumu siyasal yönden bilinçlendirme aracı, siyasal savaşımda bir silah ola

Sinema Sözlü filmleri gerçekleştirebilen sinema sesli sinemanın tam anlamıyla gerçekleştiril

Sinema Gösterimin aralıksız yapıldığı, izleyicilerin her an bilet alıp girebilecekleri sinem