Dengeyi yeniden kazanmak ya da bir sakatlığı ortadan kaldırmaktan da öteye götüren ödünleme

Az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.

Her işin kendine özgü aracı vardır.

Beyin sofrasında ağırlanan kimsenin karşılık olarak beye ziyafet vermesi kolay olmadığından

Gümrük bildirmeliklerinde, gümrük vergileri üzerinden verilen ve alınan ödün.

Çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.

N. E. Browne tarafından bulunan ve okuyucu kartlarıyle yapılan ödünç verme yöntemi.

Browne sisteminin geliştirilmesiyle oluşan ve çek defterine benzer bir karneden koparılan yaprak

İşlem kartlı ödünç verme temeline dayanan ve kaydı delikli kartlar üzerine alan yöntem.

Newark yöntemine dayanan ve işlemin bir bölüğünü okuyucunun yapmasını öngören ödünç ve

Newark yönteminin basitleştirilmiş ve yalınlaştırılmış biçimi.

Kabuk ile olgunağaç bölümleri arasında bulunan, tam olgunlaşmadığı için bazı hallerde kul

Tarafların gelişmiş ve azgelişmiş ülke olması durumunda ilk karşılıklı ödünden sonra da

Bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.

Bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.

Çıkarcı, başkasına yardım ederken ileride onun da kendisine yardım edeceğini düşünür.

Ödünç vermeyi 35 mm.lik film üzerine fotoğrafla saptama yöntemi.

Her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.

Her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.

Vasküler kambiyumun stelenin içine doğru oluşturduğu ikincil doku. Sekonder odun boruları, sek

Kitaplar ödünç verilirken ceplerine numaralı iÅŸlem kartları yerleÅŸtirme temeline dayanan ödÃ

Browne yönteminin geliştirilmiş ve mekanize edilmiş biçimi.

Gelişmiş ülkelerin azgelişmiş ülkelerden tarifeleri veya diğer dış ticaret engellerini azal

Kişi, savunma silahını başkasına verip kendisini savunamayacak ve yenilgiye uğrayacak duruma d

Çam türü ağaçlarda, gövdenin eğri büyümesi yüzünden oluşan sertleşme ve renk koyulaşma

Bir kitaplık dermesinden, başka kitaplıkların okuyucularının da yararlanmasını sağlamak ama

Kitaplıklarda, kitaplıklararası ödünç verme işleminin yürütüldüğü yer.

İnsan onuruna düşkün olup ilişkisini kestiği bir yerden veya kimseden herhangi bir yarar elde

Kitaplıktan kitap alma işleminin marka ile yürütüldüğü düzen.

Aracı kurum ile müşteri arasında düzenlenen sözleşmede belirlenen esaslar çerçevesinde, öd

Ödünç vermeyi kitap kartı ile yapmayı öngören bir yöntem.

Ağaçların odun katında gelişerek büyük zararlara yol açan zarkanatlılar familyası.

Yerdeki odun parçalarının biçim ve durumlarına bakarak geleceği çözümleme işi. bk. bakı.

Bitkilerde trakea ve trakeit başta olmak üzere çeşitli hücre tiplerinden oluşan, su iletimi ve

Uluslararası antlaşmalarla, başka ülkelere verilmiş bildirmelik ödünlerini bir arada göstere

Geyik, antilop, boz ayı, porsuk, kır kurdu ve çeşitli tavşan türlerinde parazitlenen, Rocky da

Yaşlanan ağaçta sertleşen ve besin iletimi yapamayan gözeler topluluğu.

İşletme dışındaki kişi veya kurumlardan işletmenin borçlandığı sermaye.

İktisadi karar birimlerinin belli bir dönemde, farklı faiz oranlarından ödünç almak istedikle

Bir ekonomide, belli bir dönemde, farklı faiz oranlarından verilmek istenen ödünç fon miktarı

Para piyasasına sunulan diğer bir deyişle ödünç verilmeye hazır durumdaki parasal kaynaklar.

Ödünç verilebilir fonların sunum ve istemlerinin karşılaştığı her türlü ortam.

Belli bir süre sonra geri ödemek koşuluyla bir başkasına para ya da mal verme.

Kitaplıktan dışarı çıkarılmasında sakınca görülmeyen gereçleri, belirli bir süre için,

Kitabın belirli süre için bir okuyucuya ödünç verilmesi ile ilgili olan ve kitabın, kim taraf

Kitaplıktan belirli süre için ödünç verilen gerecin izlenmesini sağlayacak kayıt yöntemi.

Okuyucuya ödünç verilecek kitaplık gereçleriyle ilgili kaydın tutulma biçimini saptayan yönt

Yalnız sınır boylarında oluşan iki ayrı kültür arasında halkbilim ürünü alışverişi, k

Uçlarına doğru daralan, geniş ve uzun lamalı bıçkı. İki tarafındaki saplarından tutularak

Herkes işine yarayan şeyi elde etmeye çalışır.

Herkes işine yarayan şeyi elde etmeye çalışır.

Yüzeyleri temizlenmiş ve parlatılmış metal parçaları, kızıl sıcaklıktaki odun kömürü a

Kızıl odunkömürü üzerinden hava geçirerek elde edilen ve bileşiminde % 63-64 azot, % 34-35 k

Bireyin, belli bir çalışma alanında başarı göstererek ya da özel bir davranış yolu seçere

Engellenen ve doyurulamayan dilek, istek, davranışların yarattığı tedirginliği, onların yeri

Bireylerin, toplumsal kümelerin toplum içindeki yerlerine yönelmiş bir çekince saydıkları etk

1. Özellikle dönüşümce ve kaygı durumlarında olduğu gibi örgensel ya da ruhsal bir sarsınt

Eksik ya da zayıf olan bir özelliÄŸi dengelendirmek için belirgin ve güçlü olarak geliÅŸen baÅ

Bedenin tümü ya da önemli bir parçasının dengesi bozulduğunda yapılan hızlı ve düzeltici

İki veya daha çok sayıda ülke arasında bir ticaret anlaşmasıyla bu ülkelerin birbirlerinden

Bir ülkenin başka bir ülkeyle yaptığı iki yanlı bir antlaşma ile belli edilen gümrük vergi

Ağaç gövdesinin özodun ile dışodun arasında oluşan ve ağaçişleri gereci olarak en üstün

Olgunlaşan ağaç gövdesinin öze yakın bölümü.

Ödünç verme kaydının sesle bir şerit ya da diske saptanması temeline dayanan yöntem.

Fon açıklarının piyasadan karşılanamaması durumunda, son başvuru mercii olarak fon ihtiyacı

Dünya ticaretini serbestleştirme çabaları çerçevesinde gümrük tarifelerinin karşılıklı g

Gümrük vergisinin, uluslararası antlaşmalar ve görüşmeler sırasındaki düzeyinin üstünde