Sinema/TV. Koşut ışınların pozitif mercekten geçtikten sonra kesiştikleri, negatif mercekten

Parmak yapışması.

anat. Çatal tırnaklılar.

Bir merceğin ya da küresel bir aynanın bakış ekseni ile bu eksene koşut gelen ışınların ke

Sinema/TV. Bir görüntüde yalnız önemli bölümün seçiklikle görülüp geri kalanının odak

Genel olarak farklı boyut ve güçte iki eletronik odak içeren X ışını tüpü.

Sinema/TV. Çevirim sırasında odak uzunluğu (dolayısıyla büyültme gücü) belirli sınırlar

Sinema/TV. Değişmeyen tek odağa dayanan mercek düzeni.

Sinema/TV. 1. Duyarkata belirli uzaklıkta bulunan ve odak uzunluğu hiç değişmeyen mercek. 2. De

Stanislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun bütün dikkatini dış eyleme vermesi ve imgelemi ile

Ön bacaklarda bir veya birden fazla parmağın yokluğu. Baskın bir gen sorumludur, kedilerde çif

Sinema/TV. Bir konunun, tam odakta olmak koşuluyla, merceğe en yakın yerleştirilebileceği uzakl

Tüketicilere evlerinde ürün pazarlama yöntemi.

Sinema/TV. Yakınsak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra birleştiği nokta.

Sinema/TV. Merceğin arka yüzü ile odak düzlemi arasındaki uzaklık.

Sinema/TV. Önde ıraksak, arkada yakınsak mercekler, bu ikisi arasında oldukça uzaklık bulunan,

Sinema/TV. Iraksak mercekte, ışığın kırıldıktan sonra ıraksadığı nokta. Gerçek odak kar

Işık deneyi ile bulunan odak.

Amfoterik molekülleri, özellikle proteinleri elektriksel bir alanda çeşitli pH derecelerinde ele

Amfoterik molekülleri, özellikle proteinleri bir elektrik alanında, çeşitli pH derecelerinde el

Sinema/TV. Odak uzunluÄŸu olaÄŸandan az olan mercek.

Bir veya daha fazla parmağın, içe veya dışa doğru kıvrılması veya yön değiştirmesi, parm

Sinema Büyük 8 mm'lik filmin piyasaya ilk kez çıkarılan çeşidi (1965).

TV. Bir mıknatıslı alanın uygun biçimde düzenlenmesi yoluyla bir elektron demetinin odak nokta

Parmakların normale oranla çok küçük oluşu.

Ayakta sadece bir parmak bulunması.

Bir X-ışını borusunun dövümlüğünde alt-üşek ışınlarının yoÄŸunlaÅŸtığı ve X-ışÄ

Sinema/TV. Alıcıdan oldukça uzakta bulunan iki konu arasında, aşağı yukarı eşit uzaklıkta

Sinema/TV. Devinen bir konu, alıcıyla izlenirken, bu konu üzerine sürekli odaklama yapmak.

Sinema/TV. Alıcı merceğinin bir konuya odaklandığında, görüntünün en seçik olduğu noktad

Sinema/TV. Bir görüntüde asıl konunun ya da başka cisimlerin seçik olmaması durumu.

Sinema/TV. Koşut ışınların, bir mercekten geçerken kırıldıktan sonra oluşturdukları, merc

Küçük tüketici gruplarını bir araya getirerek, mal veya malın tanıtımı gibi konularda ayrÄ

Sinema/TV. Alıcının merceğine göre, birbirinden derinlik yönünden uzakta bulunan iki konudan

X ışını tüpündeki hedefin, elektron demetiyle bombardıman edilen bölümü.

Bir merceğin ya da bir küresel aynanın asal odağı ile orta noktası arasındaki uzaklık.

Merceğin merkezinden odak noktasına değin olan uzaklık.

Bir elipsin ya da hiperbolün iki odağı arasındaki uzaklık.

Bir optik düzenekte ayna veya mercekle görüntünün oluştuğu odak noktası arasındaki uzaklık

Sinema/TV. Merceğin optik özeği ile odak noktası arasındaki uzunluk. (Bir alıcı merceğinin o

Sinema Özellikle çevirim sırasında devinimli bir konuyu izlemek ya da alıcı yerinde durduğu h

Sinema Optik kaydırmanın düzgün, sıçramasız yapılmasını sağlamak amacıyla odak uzunluğu

Odaksamaz bir dizgenin birincil ve ikincil odakları aralığı.

TV. Alıcı yönetmenine, odaklanmamış olarak yayın dışı bulunan alıcıyı odaklaması için

1. Bir mercek ya da bir ayna ile. ışığı bir noktada toplama işlemi. 2. Bir alt-üşek ışı

Seçikleştirmek amacıyla görüntüyü odak noktasına düşürmek için alıcı merceğinde yapı

Sinema/TV. Seçik bir görüntü elde etmek amacıyla, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek

Sinema Mercek çerçevesinde bulunan ve sağa sola çevrilince odaklamayı sağlayan çember.

Sinema Odaklamanın tam olarak yapılıp yapılmadığını daha rahat biçimde izlemek üzere bazı

Bir eksicik demetini odaklamak için gerekli mıknatıssal alanı oluşturan kangal.

Sinema Odaklamayı daha kolay gerçekleÅŸtirmek için odaklama bileziÄŸine eklenen uzunca çıkıntÄ

Sinema/TV. Alıcı merceğinin yöneltildiği konu ile odak düzlemi arasındaki uzaklık.

Sinema/TV. Odaklama eylemi.

Firmanın tüm kaynak ve çabalarını belirli bir piyasaya yönelik olarak örgütlediği pazarlama

Görüşmelerde yol gösterici olmak üzere karşılıklı konuşmaların çerçevesini çizecek bir

Sinema Alıcının devindirilmesi sırasında odaklamayı gerçekleştiren alıcı yönetmeni yardı

Aynaların ve merceklerin odak uzaklıklarını doğrudan, okumaya yarayan aygıt.

Aynaların ve merceklerin odak uzaklıklarını ölçüm işi.

Sinema/TV. Merceklerin sonsuza odaklandıklarında, bütün konuların seçik olarak görünmeğe ba

Bin vatlık koşut ışınlar gönderen, merceksiz, ışıtacın ileri geri hareket ettirilmesiyle a

Sinema/TV. 1. Odaklamanın tam yapılmış olması durumu. 2. Bu durumdan dolayı görüntüde oluş

Odakları çakışan konikler.

Sinema/TV. Odak uzunluğu kısa ile uzun arasında yer alan ve konunun, insanın görüşüne yakın

Duy içinde odaklamayı sağlamak için doksan derece dönebilen, silindir biçiminde ışıtaç dib

Sinema 1. Bazı alıcılarda, mercek konuya yöneltildiÄŸinde odaklamanın kendiliÄŸinden gerçekleÅ

(Yun. perissos: tek daktylos: parmak) Tek parmaklı.

Kimi parmak ve parmak oynaklarının yokluğu.

Yarık parmaklılık.

Kimi akarlarda, erkek tarafından üretilen spermanın dişinin üçüncü ve dördüncü koksaları

Sinema/TV. Uzaktaki konuların yakın görüntülerini elde etmekte kullanılan, odak uzunluÄŸu olaÄ

Sinema/TV. Merceği belli belirsiz odak dışına kaydırarak görüntüde tatlı bir bulanıklık s

Sinema/TV. Yumuşak odağı sağlayabilen özel mercek.