Omuriliğin akut yangısı, miyelitis spinalis akuta. Parapleji, spastik felçler ve kas titremeleri

Aynı veya farklı türlere ait merkezî sinir sistemi dokusunun enjeksiyonuyla miyelinli dokularda

Yaklaşık olarak % 35-40.6 uçucu madde çıkaran kömür.

Yaklaşık olarak % 40'tan çok uçucu madde çıkaran kömür.

Yararlanılan nesneleri eksiklikleriyle birlikte kabullenmek gerekir.

Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda tarafından üye devletler arasında kö

anat. Sayıları evcil memeli hayvanlarda 5-7 arasında değişen, omurganın bel bölgesini biçiml

Geçen yüzyılın sonlarında, kar ve buzullarla beslenen akarsuların devindirici güçlerini beli

Beyin ventrikülleri içinde, omuriliğin merkez kanalında ve hem beyin hem de omuriliğin etrafın

Hafif fakat sürekli bir basıncın etkisiyle, beyin ve omurilikte biçimlenen hacim ve ağırlık a

Beyin-omurilik mikroanjiyopatisi.

Domuzlarda ödem hastalığının bir sonucu olarak biçimlenen beyin ve omurilikteki arteryollerde

anat. Beyinde ventriculus lateralis'lerdeki plexus choroideus’lar tarafından salgılanan renksiz s

anat. Dıştan içe doğru sert, örümcek ve yumuşak zarlardan ibaret beyni ve omuriliği saran za

Bir biyolojik sistemde var olan bir madde miktarının biyolojik süreçler sonucu yarıya inmesi iÃ

Emilen ilaç dozuyla oluşan başlangıçtaki kan yoğunluğunun atılma veya metabolizma olaylarıy

Boyun omur hastalığı (cervical osteoarthritis), boyundaki omurların üstünde kemik çıkıntıl

anat. Evcil memeli hayvanlarda sayısı 7 olan ve boynun kemiksel kısmını biçimlendiren omurlar,

(Yun. diploos: çift sphondylos: omur) Balıklar (Pisces) sınıfının, keski solungaçlılar (Elas

(Diplospondyli), (Yun. Diploos = çift, Yun.spondylos = omur): Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pis

Sinema Cinsel konuları, iliÅŸkileri izleyicinin cinsel duygularını körüklemek, sömürmek amacÄ

Odun kömürüne benzeyen bir çürüntü.

Hidatit kistin germinal tabakasının kız kese oluşumuyla sonuçlanan dışa doğru gelişmesi.

Yaklaşık olarak % 12-19 uçucu maddeyi kapsayan kömür.

(Yun. oikos: ev logos: bilim) Belirli çevre şartları altında bir populasyonun ya da buna bağlı

(Yun. isos: eş sphondylos: omur) Bazı sınıflandırmalara göre, Balıklar (Pisces) sınıfının

(İsospondyli), (Yun. isos = eş, Yun. spondylos = omur): Bazı sınıflandırmalara göre, balıkla

Bitkisel olanı, odunun 900 C°’de yakılması ve güçlü asitlerle muamele edilmesiyle, hayvansal

Radyoaktif maddenin vücutta etkili olduğu süre.

Bir biyolojik sistemdeki radyoaktif maddenin, radyoaktif bozunma ve biyolojik yok olma birleÅŸimi so

Atların ruam hastalığında deride oluşan düğümcükler.

Bir türün ya da türe ait bireyin kalıtsal olarak tayin edilen ömrünü tamamlama gücü.

Yaklaşık olarak % 28-35 uçucu madde çıkaran kömür.

anat. Sırt omurları.

Sinema Göstericide ışık kaynağı olarak kullanılan ışık yayının kömürü.

Sinema Duyarkatın temel gereci olan, jelatin içinde düzenli olarak dağılıp duyarkatı oluştur

(Yun. kyklos: halka sphondylos: omur) Balıklar (Pisces) sınıfının, köpek balıklan (Selachii)

(Cyclospondyli), (Yun. kyklos = halka, Yun.spondylos=omur): Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces

Gerçek ya da uydurma hastalıklar yoluyla yarar ya da kazanç sağlama.

Skopalaminin kuvaterner türevi ve ondan daha kısa etki süreli olan, sindirim, idrar ve safra kana

Muray-grey ırkı sığırlarında klinik olarak eş güdüm bozukluğu, mikroskobik olarak da beyin

Sırt ipliğinden arta kalan zarın kalıntısı veya omurların uygun olmayan birleşmelerinden kay

Kemiğin kapalı kazanlarda yakılmasıyla elde edilen, en az % 14 fosfor içermesi koşul olan bir

Radyoaktifliği belirli bir denetim süreci sonunda kabul edilebilir bir düzeye inen, yaklaşık 30

Kuvarterner amin türevi olan parasempatolitik etkili bir ilaç.

Yaklaşık olarak % 19-28 uçucu madde çıkaran kömür.

Sinema/TV. Işık yayı oluşturmakta kullanılan, özel yapıda, çubuk biçiminde kömür.

Kökeni bitkisel, değişmiş ve başkalaşmış katı yakıt. (Örneği ve derecesi ilkel maddeleri

Kömürün iyi yanmamasından çıkan karbon oksidiyle zehirlenmekten baş ağrımak.

Sahnede kullanılan, çok ışık veren bir çeşit tiyatro lambası.

İnce kömür katmanı.

Elektrik ya da motor üreteçlerinde dönen göbekle elektrik bağlantısı sağlayan kömür çubuk

Ağaç kömürünü toz haline getirip, sıcak glüten tutkalı ile karıştırarak hazırlanan onar

Bitkilerin kömürleşme derecesi.

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, kaya ballığıgiller (Gobiidae) familyasından, 10-16 c

(Gobius niger) Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının kayabalığıgiller (Gobiidae) familyasın

Yüzü, üstü başı siyah lekeler içinde kalmak, eli yüzü kapkara olmak.

Karagöz ile Hacivat arasında geçen bir söyleşme. Karagöz'ün nasıl kömürcü develerinin alt

(Resim) Söğüt ağacının ince dallarının yakılmasından elde edilen ve kara renkli çizgisi o

Yanma odalarında ya da ateşliklerin üstünde yakıtın yanması sonucu biriken kurum.

Bitki kalıntılarının kömüre dönüşümünü sonuçlayan doğal bir olay.

Sinema/TV. Sinema iÅŸliklerinde ve göstericilerde ışık kaynağı olarak geniÅŸ ölçüde kullanÄ

Sinema/TV. Gerilim uygulanan bir kömürün direnci değiştirilerek ses imi sağlayan sestoplar çe

Kemik kömürünün ÅŸeker çözeltisinin aÄŸartılmasında kullanıldıktan sonra tekrar kömürleÅ

anat. Sayıları evcil memeli hayvanlarda 16-22 arasında değişen kuyruğun kemiksel kısmını ol

anat. Sayıları evcil memeli hayvanlarda 3-5 arasında değişen omurganın kuyruk sokumunu biçiml

anat. Esas böbreklerin geliÅŸmesini ve mezonefroz kanalın kaudal ucunun evaginasyonuyla nefronlarÄ

Yüzeyleri temizlenmiş ve parlatılmış metal parçaları, kızıl sıcaklıktaki odun kömürü a

Sevinmesine, mutlu olmasına sebep olmak.

anat. Omurlarda, arcus vertebrae'nin corpus vertebrae ile birleştiği yerde arkada bulunan çentikl

anat. Omur gövdelerinin başa dönük konveks ucu, kaput vertebra.

Uzun zaman emek vermiş olmak veya boşuna vakit geçirmiş olmak.

Omurların ortasında bulunan ve içinden omuriliğin geçtiği omurilik merkez kanalını oluştura

anat. Omurun korpusuyla arkusu arasında oluşan delik, foramen vertebrale.

Omurların ortasından bulunan bir delik olup birleşerek omurilik merkez kanalını meydana getirir

Bir omur ekleminin hareket yeteneğinin kaybolması, spondilozis.

Yaşamak. Örn: ... ihtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu. -F. R. Atay.

anat. Omur gövdesinin yanlarından çıkarak dorsalde birleşen ve foramen vertebrale’yi oluştura

anat. Omurlarda, arcus vertebrae'nin corpus vertebrae ile birleştiği yerde önde bulunan çentikle

Omurların kimi irin yapıcı mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyona bağlı yangısı.

anat. GgI. cervicale caudale'den çıkan ve canalis transversarius içinde başa doğru seyreden sem

1) iyi ve rahat yaşamak 2) yaşamı belli şartlar içinde sürüp gitmek.

anat. Sayıları hayvan türlerine göre değişen omurların, birbiri ardına dizilmesinden oluşmu

Yaşam süresinin uzunluğu.

anat. Özellikle sığırların sırt omurlarında, incisura vertebralis caudalis'in bir kemik köpr

Hayvanların sırt bölgesinde bulunan ve eğe kemikleri ile etraf iskeletini taşıyan omurlardan o

anat. Omur sütunu, spondilos.

Omurga, artrozun en çok yerleştiği organdır. özellikle hareketli eklemlerin bulunduğu bel ve b

Omurga, artrozun en çok yerleştiği organdır. özellikle hareketli eklemlerin bulunduğu bel ve b

Omurganın yana doğru olan eğriliği, skoliyozis.

anat. Tüm omur deliklerinin arka arkaya gelmesiyle oluÅŸan, omurga sütunu boyunca devam eden ve iÃ

anat. Birtakım kök lifleriyle hem beyin hem de omurilikten çıkan on birinci çift beyin siniri,

İkincil ağızlılardan (Deuterostomia), kordalılar (Chordata) alt filumunun bir dalı. Omurgası

(Vertebrata), (Lat. vertebra = omur): İkincil-ağızlı hayvanlardan kordalılar (Chordata) alt-fil

(Lat. Invertebrata, in: sız vertebra: omur) Bugün artık hayvanların sınıflandırılmasında ku

Omurgalılar dışında kalan tüm hayvanlar alemi, avertebrata, invertebrata.

(İnvertebrata), (Lat. in = sız, Lat. vertebra = omur): Bugün artık hayvanların sınıflandırı

anat. Beşinci boyun – ikinci göğüs segmentler arasında bulunan ve ön ekstremitelerle göğüs

anat. Dördüncü ile beşinci segmentler arasında bulunan ve arka ekstremiteleri uyaran sinirlerin

Omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan sinir dokusu.