Aranan: Abar

  1. Parmaklarımız Niçin Çıtlar?

    Eğer parmaklarınızı çıtlattığınız anda röntgenini de çekerseniz, eklem içinde oluşan gaz kabarcıklarını görebilirsiniz. Bu olay eklem yerindeki hacmi yaklaşık yüzde 15-20 artırır. Aynı parmağınızı arka arkaya çıtlatamazsını

  2. DoÄŸa - Nature

    Doğa - Nature / İngilizce Kelimeler; bay-koy, beach-sahil, bubble-kabarcık, cave-mağara, farm-çiftlik, fire-yangın


  1. Çivril » Cabar İlkokulu

    Cabar Mah. Cabar Sk. No: 69 İç Kapı No: 1 Çivril / Denizli

  2. Merkez » Çarıklı Mehmet Babar İlkokulu

    Çarıklı Köyü No: 109 Merkez / Niğde

  3. Merkez » Çarıklı Mehmet Babar Ortaokulu

    Çarıklı Köyü No: 109a İç Kapı No: A Merkez / Niğde

  4. BORNOVA » FINAL ECZANESI-FIDAN CABAR

    259 SOKAK NO:35 OZKANLAR

  5. Şahinbey » Nesrin Mehmet Abar İlkokulu

    Onur Mah. 74018 Nolu Cad. No: 1 İç Kapı No: 1 Şahinbey / Gaziantep

  6. Şişli » Özel Kabartma Düşler Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezi

    Mecidiyeköy Mah. Büyükdere Cad. Ben-tek ıs Mrkz Blok No: 47 İç Kapı No: B Şişli / İstanbul


  1. (birinin) İştahı Kabarmak

    Ä°steÄŸi çoÄŸalmak, heveslenmek. Örn: Derken, yavaÅŸ yavaÅŸ benim de iÅŸtahım kabarmaya baÅŸladÄ

  2. Abartılı Oynamak

    Bir rolü, gerektiğinden aşırı ses ve hareketle oynamak.

  3. Abartılı Oynamak

    Bir rolü aşırı biçimde oynamak. Rolün getirdiği ölçüyü aşmak.

  4. Abartma

    Söz biliminde bir duyguyu, bir düşünceyi veya bir olayı aşırı derecede büyüterek veya küÃ

  5. Alçak Kabartma

    (Heykel) Heykel sanatında, yüzeyden dışarı çıkıntısı az olan kabartma. a. bk. kabartma, yÃ

  6. Ayranı Kabarmak

    1) öfkelenmek, coşmak 2) aşırı bir cinsel arzu duymak. Örn: Sadrazamın ayranı kabarsın diy

  7. Bırakıntı Kabarması

    Kaplanmış yüzeylerin, özellikle kaplamadan sonra ısınmaları sonucu kabarması.

  8. Büyük Çaplı Kabarma

    Yerkabuğunun geniş ölçülü, çok ağır olan ve çok uzun süren bükülme devimi.

  9. Damarı (damarları) Kabarmak

    Bir huy veya duygu güçlü bir biçimde ortaya çıkmak. Örn: Birden nasihat damarlarının kabar

  10. Fiske Fiske Kabarmak (olmak)

    Kabarcıklar oluşmak. Örn: Yumurta yiyince çocuğun derisi fiske fiske kabardı.

  11. Göğsü Kabarmak

    Övünç duymak, kıvanmak, iftihar etmek. Örn: Onu sapasağlam görünce göğsüm kabardı oğul

  12. Göğsünü Kabartmak

    Bir olay dolayısıyla kıvanç duygusunu ortaya koymak, övünmek. Örn: Duvarda, güneşe karşı

  13. Gözyaşı Kemiği Kabarcığı

    anat. Gözyaşı kemiğinin göz çukuru içindeki kısmının, yalnızca geviş getirenlerde yapmı

  14. Hindi Gibi Kabarmak

    Gururlanmak, kurumlanmak, büyüklük taslamak.

  15. İçi Kalkmak (kabarmak)

    1) iğrenmek 2) taşkın bir ağlama duygusu içinde bulunmak 3) duygulanmak, heyecanlanmak.

  16. Kabara

    İri başı değişik gereçlerle kaplı olan madensel çivi. Deri döşemelerde çivi başlarını

  17. Kabara

    (Süsleme) Yan yana iki kemerin eğrileri arasına süs olarak konulan taştan ya da madenden yuvarl

  18. Kabarcık Bacaklı Kış At Kenesi

    Güney Afrika’da genellikle ve diğer büyük memelilerde parazitlenen boncuk bacaklı kış at ken

  19. Kabarcık Böceği

    Meloidae ailesinde bulunan, kuru gövdeleri insan derisiyle temas ettiğinde kabarcık oluşumuna ne

  20. Kabarcık Odası

    Yüklü temel parçacıkların iz bıraktığı, sıvı helyum sıcaklığında çalışan, sis odas

  21. Kabarcık Odası

    Temel taneciklerin geçmesiyle gaz kabarcıklarından oluşmuş çizgiler gösteren, öylece gözlen

  22. Kabarcıklı Bıcılgan

    Çoğunlukla saf kan, kültür ırkı atların bacakların alt kısımlarını örten deride, özell

  23. Kabarcıklı Deri Gevşekliği

    Epidermolizis bulloza.

  24. Kabarcıklı Deri Hastalığı

    Poxviridae ailesinde kapripoksvirüs cinsinde bir virüsün sığırlarda neden olduğu, deride yayg

  25. Kabarcıklı Deri Yangısı

    Derinin ikinci derece yanıklarında kabarcıklar ve şişmelerin oluşması biçiminde görülen de

  26. Kabarcıklı İguana

    Pullu sürüngenler (Squamata) takımının, iguanagiller (Iguanidae) familyasından, 150-160 cm kad

  27. Kabarcıklı İguana

    (İguana tuberculata) Pullu-sürüngenler (Squamata) takımının iguanagiller (İguanidae) familyas

  28. Kabarcıklı Kurt

    (karşılık: sistiserkus), (Yun. kystis = kese, Yun.kerkos = kuyruk) Şeritlere ait bir larva tipi.

  29. Kabare Kuklası

    Kabare türü tiyatroda oynatılan kukla.

  30. Kabare Tiyatrosu

    İğneleyici, yerici, taşlayıcı (daha çok aktüel olan) konuları kapsayan skeçlerin oynandığ

  31. Kabarende

    Tığının kesici ağzı dışbükey eğmeçli olan ve kalın talaş çıkaran rende.

  32. Kabaret Tiyatrosu

    İspanyolca caba reita, yani «renkli çanak» anlamına gelen bu tür tiyatro, her türlü güncel

  33. Kabarık Su

    Bir akarsuda akımın yıl içinde yüksek değerde olması durumu ve dönemi, bk. çekik su.

  34. Kabarit Farkı

    Eksik, yırtık, yıpranmış paraların değiştirilmesi sırasında nominal değeri ile değiştir

  35. Kabarma

    Ay ve Güneş'in çekim etkisiyle büyük denizlerde suların yükselmesi, olayı.

  36. Kabarma

    Metal yüzeylerin boyanma, paklanma ve benzeri işlemlerinden sonra, alt katlarda kalmış olan gazl

  37. Kabarma

    Sinema Bir filmin üzerinde fazla sıcak ya da gerilme yüzünden oluşan çıkıntı ve çukurlar.

  38. Kabarma

    Daha çok anadeniz kıyılarında, Ayın o kıyının öğlen çemberi üzerinden geçtiği sırada,

  39. Kabarma-alça!ma

    Büyük denizlerde suların yükselmesi ve altı saat sonra olağan düzeyden aşağı inmesi olayı

  40. Kabartı

    Kabarcığın, katı yüzey üzerinde oluşturduğu kusur.

  41. Kabartılı Kaynak

    Kabartılı kaynak yapma işlemiyle oluşan kaynak.

  42. Kabartılı Kaynak Yapma

    Özel bir tür dirençli kaynak yapma işlemi.

  43. Kabartma

    (Mimarlık) Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri alçaklı yüksekli yüzeyler halinde biç

  44. Kabartma ızgarası

    (Heykel) Birbirine paralel olarak duvara çakılmış çıtalardan kurulan çerçeve kabartma için

  45. Kalabar ÅžiÅŸliÄŸi

    Loa loa adlı paraziter nematodun neden olduğu enfeksiyonlarda geçici deri altı şişlikle belirg

  46. Kalıcı Diş Kabarcığı

    Dişlerin gelişiminde birincil diş kabarcığının derinlemesine dallanmasıyla ortaya çıkan ka

  47. Kiri Kabarmak

    Nem, ısı vb. sebeplerle kir, üzerinde bulunduğu yüzeyden ayrılabilir duruma gelmek.

  48. Koltukları Kabarmak

    Kendine veya yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak. Örn: Memnun oldu, koltukları kabar

  49. Kulak Kabartmak

    Belli etmemeye çalışarak dinlemek. Örn: Karanlıkta, uyuyup uyumadığını anlayabilmek için

  50. Kuyruksu Kabarcık

    Su torbası körelerek uzamış ve daralmış olan iri başlı şerit kurtçuğu.

  51. Labarak Çözeltisi

    Sodyum hipokloritin dezenfektan olarak kullanılmak üzere suda hazırlanmış % 2’lik çözeltisi.

  52. Öfkesi Kabarmak

    Çok kızmak, sakinleşmişken yeniden öfkelenmek, tekrar sinirlenmek.

  53. Renkli Kabartma

    Sert taşlar üzerine oyularak yapılan ve ışık-gölge değerleri iyi düzenlendikten sonra boyan

  54. Replikasyon Kabartısı

    Ökaryotik hücrelerin replike olan DNA’sında, kopyalanmanın iki taraflı olduğunu gösteren kab

  55. Sinir Kabartısı Hücreleri

    Kanalis nöralisin gelişmesi sırasında iki yan kısımdaki kabartılardan gelişen hücreler. Kim

  56. Süt Dişi Kabarcığı

    anat. DiÅŸlerin geliÅŸiminde birincil diÅŸ tomurcuÄŸunun dallanarak derinlemesine oluÅŸturduÄŸu kaba

  57. Vater Kabarcığı

    Ortak safra kanalının duodenuma açılmadan hemen önce pankreastan gelen kanalla birleşmesiyle t

  58. Vater Kabarcığı

    (papilla vateri, (Lat. papilla = memecik): (Alm. Vater: Alman Anatomi bilgini) Pankreastan gelen kan

  59. Yüksek Kabartma

    (Heykel) Betinin yüzeyden çokça yükseltilmiş olduğu kabartma çeşidi. a. bk. alçak kabartma,

  60. Yüreği Kabarmak

    1) içi sıkıntı ile dolup derin soluk alma gereğini duymak 2) midesi bulanmak. Örn: Ne dersini



Mesaj / Bildirim Gönderin