1) herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır 2) her şey ortadadır.

Bir birey tarafından üretilen ve aynı türün başka bir bireyinin antijenleriyle (izoantijen) re

(Heykel, Mimarlık) İlkçağdaki büyük uygarlıkların, özellikle eski Yunan ve Roma'nın klasik

İ Ö 486 yılında başlayan ve aşağı yukarı İ Ö 200 yılına kadar süren bir dönem içinde

M.Ö. 500 yılına doğru başlayan ve 200 yılına kadar süren en eski Yunan ve Roma komedyası. Y

Eski Yunan ve Latin tiyatroları için kullanılan terim.

Eski Yunan ve Roma tiyatrosuna verilen ad.

İÖ VI. yüzyılda Yunanlı Thespis ile başlıyan ve İS I. yüzyılda Latin Seneca ile son bulan

İÖ VI. yüzyıldan, İÖ II. yüzyıla dek uzanan bir süreç içindeki eski Yunan tiyatrosu.

Eskiden kalma eÅŸya. a. bk. antik.

Eski, sanat değeri olan eşyaları satan kimse.

Kanser oluşumunu engelleyen veya tümörün büyümesini önleyen madde.

Nezleye karşı kullanılan, nezleyi önleyen.

Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının gelişip yayıldığı çağ.

Pıhtılaşmayı önleyici.

Kanın pıhtılaşmasını engelleyen herhangi bir madde. Örnek: heparin, hirudin.

Pıhtılaşmanın önlenmesi, antikoagülan tedavi.

mRNA üzerindeki kodonun tRNA' daki tamamlayıcısı olan üçlü nükleotit grubu.

Transfer RNA’da mRNA’daki kodonun tamamlayıcısı olan ve aminoaside özgü olan üçlü nükleot

Safra boşalmasını önleyen.

Koliğe karşı, sancıyı dindiren.

Parasempatolitik ilaç.

Çırpınma giderici ilaç.

(Yun. anti: karşı corp: vücut) Özel bir antijene cevap olarak B lenfositleri ve plazma hücreler

Bağışık cevap sonucunda kendilerinin oluşumunda etkin olan antijenlerle özgül reaksiyonlar ve

(Yun. anti = karşı, Fran. corp = vücut): Özel bir antigenle yanıtım veren ve kanda meydana gel

Genellikle serumun mililitresinde bulunan ve ünite olarak ifade edilen mevcut antikor miktarı.

Antikor kaplı hedef hücrenin, Fc almacı taşıyan hücreler (NK hücresi, makrofaj ve nötrofil)

Vücudun kendi DNA’sı ve nükleer materyaline karşı oluşturduğu, doku hasarına neden olan, ot

Dişi veya erkeğin kan ve semen, döl yatağı ve yumurta kanalı salgıları ve servikal mukus gib

Bilgisayarın toplama, çıkarma, çarpma, bölme, karşılaştırma gibi temel aritmetik ve mantık

Bütün alkali kayaç topluluğunun, Atlantik'te ve çevresinde dağılışı.

Deyişlerin içeriğine değil, biçimine göre tutarlılık koşullarını koyan ve bunu matematik

1. Mantığın inceleme konusu olan tutarlılık ile geçerliliÄŸin mantıksal olmayan deyimlerin iÃ

Temel mantığa, bilgisel yöneticileri katmakla oluşturulan genleşmiş mantık dizgesi. || Krş..

Olağan yorumda hiç bir nesneyi göstermeyen adlara, başka bir deyişle boş adlara yer veren teme

Boole ve Frege'yle başlayıp, White-head-Russell i!e önemli bir aşama yapıp biçimsel dizgelerin

Birden çok sayıda değişken çeşidi olan mantık dizgesi.

İkiden çok doğruluk değerine yer veren mantık dizgesi. || Örn. (…)

Doğru ve "yanlışın" dışında başka doğruluk değerlerine de yer veren mantık.

Normal bireylerde herhangi bir enfeksiyon bulgusu oluşmaksızın bulunan, epitel engelini geçmeyi

Mantıksal ilksavları, dolayısıyla öncülsüz çıkarım kuralları olmayan mantık dizgesi. ||

İÖ 486 da ortaya çıkan eski komedya Diyonizos adına düzenlenen şenliklerde filizlenmiştir. E

Eylem (felsefesi) sorunlarıyla yakından ilgili oldukları için ödev mantığına, buyruklar, yeÄ

Bir floresan boyayla bağlanmış antikor.

Floresan mikroskopta renkli ışık veren boyalarla işaretlenmiş antikorların kullanıldığı bi

Her kanıtlanır çıkarımı geçerli olan mantıksal dizge.

Aristoteles ile gelişmeye başlayıp ortaçağda doruğuna erişen, ağırlığı tasımlar kuramı

Bir mantıksal dizgeye yeni mantıksal deÄŸiÅŸmezler katmakla elde edilen (ilkini de kapsayan) mantÄ

Balinalar (Cetacea) takımından, Atlas Okyanusu'nun kuzeyi, Güney Afrika, Hindistan, Avustralya ve

Klinik veya deneysel olarak helmint antijenlerine maruz kalan insan ve hayvan hücreleri tarafından

Doğru ile "yanlış"tan başka doğruluk değerine yer vermeyen mantık dizgesi.

Mantıksal ilksavı, dolayısıyla öncülsüz çıkarım kuralı olan mantık dizgesi.

1. Dinsel şarkı. 2. Her hangi bir duyguyu anlatan şarkı.

1. GerçeÄŸi aramaya yönelen zihin iÅŸlemlerinden hangilerinin doÄŸru, hangilerinin yanlış yola Ã

Önermelerin tutarlılığı ile çıkarımların geçerliliğini belirleyen kuralları konu edinen

(Yun. logike (tekhne)) I. a. DoÄŸru düşünme sanatı ve bilimi, b. DoÄŸru düşünmenin yolu ve yÃ

Doğru düşünme yasa ve biçimlerini inceleyen bilim.

Dilsel deyişlerin ya da önermelerin tutarlılığı, çıkarımların geçerliğine ilişkin ilke

Geçerli mantıksal dizgelerin ortak yapısını belirleyen mantıksal değişmezler, düzgün deyim

Geleneksel mantıkta dile getirilen ve tüm mantıksal çıkarımlarda örtük olarak kullanıldığ

İçerme kuralı ya da eşdeğerlik kuralı.

İfade edilen şeyin düşünce tarafını belirten cümle vurgusu.

Amaç izlence yürütülürken, izlencenin kısır döngüye girmesine, dizgece saptanan bir olumsuz

Boş içerenli içerme kuralı ya da başka bir deyişle geçerliliği kanıtlanmış olan önerme k

Topluluk ismi olmadığı halde cinsinin topunu birden anlatmak üzere kullanılan tekil kelime. ''Ã

Tüm mantıksal sonuçlarını kapsayan önermeler kümesi. || Örn. Geçerli önermelerin tümünde

Bu mektup benim tarafımdan yazıldı söyleminde gramatikal özne ( GÖRÃœNÃœRDE ÖZNE veya ÖZNELÄ

Gelen budur veya "İyi olan budur" sözlerinde GRAMATİKAL HABER (Attribut grammatical) "bu" zamiri

Öğrenim konularını, mantıklı bir düzen içinde ve kendi aralarındaki ilişkileri ön planda

1. Mantıksal olanın kendine özgülüğü ve bağımsızlığı üzerine öğreti. 2. Salt mantık

DoÄŸruya ulaÅŸmanın bir aracı olarak mantıksal düşünme gerekliliÄŸinin yadsınması, mantığÄ

1. Mantıksal olana aşrı değer verme. 2. (Ruhbilimciliğin karşıtı olarak) Mantığı ruhbilim

Düşünceler, kavramlar ve simgeler arasında mantık ilkelerine göre bağlantılar kuran bellek t

Öğretim programında yer alan derslerin, bu derslerde üzerinde durulup çalışılması öngörü

1. Gözlenerek elde edilen verilere dayanıp genellemelerde bulunma (tümevarım) ya da doğruluğu

Bir önermenin gerek kendisinden gerek değillemesinden çelişme türetilmesi. || Örn. (…)

Dilin mantıksal kuruluşundan ya da çeşitli dil düzeyleri arasındaki uyuşma dışı bağlaşma

Mantıksal önerme kalıplarına ilişkin çıkarım kuralı. || Örn. (…)

Önermelerin tutarlı, çıkarımların da geçerli olup olmadığını belirleyen, bütün yorumlar

Hiç bir mantıksal olmayan im kapsamayan, baÅŸka bir deyiÅŸle salt mantıksal deÄŸiÅŸmezler ile deÄ

Bir biçimsel dil ile bu dile iliÅŸkin mantıksal ilkel çıkarım kurallarından oluÅŸan dizge. KrÅ

Eşdeğerlik kuralı.

Bir ölçme aracının, ölçmek istediğini ölçmesi durumunda geçerli olduğu anlayışıyla man

Geçerli bir mantıksal dizgede mantıksal, ilkel, öncülsüz bir çıkarım kuralının örneği o

Bir biçimsel dizgede, öncülsüz ilkel geçerli çıkarım kuralı. || Örn. Doğrusal eklemler ma

Bir biçimsel dilde mantıksal değişmez ya da değişken.

VE, YA gibi mantıksal işleçlerin kullanıldığı herhangi bir işlem.

Mantıksal olmayan sözedilen dil değişmezi kapsamayan kalıp.

Geçerli bir mantıksal dizgede, öncülsüz bir çıkarımın sonucu olarak ya da başka bir deyiş

K gibi bir önerme kümesinin mantıksal kapanışı, K kümesinin mantıksal sonucu olan bütün ö

Bir sözcükteki ikilleri, bir yandan taşanları öteki yandan girecek biçimde sola ya da sağa do

Evrensel almaşıklık bağıntısına dayanan kipsel yönetici. || Örn. Mantıksal zorunluluk yön

Bir biçimsel dilin ayrı yorumlarda ayrı anlam kazanabilen bir değişmezi. || Örn. Temel mantık

Nedensel sıra düzenini saptamak üzere zamandaş oluşum gösteren değişkenler arasında kurulan

p önermesinin K gibi bir önerme kümesinin mantıksal bir sonuç'u olması, K nın p yi içermesi

Bir dizgenin bölümleri arasındaki çalışma ilişkilerini, donanımla ilgili gerçekleştirmeye

İzlenceleme dili düzeyinde okunan / yazılan birim veri öbeği. bk. fiziksel tutanak, öbek.

Bir olgunun ya da sürecin anlıkta gelişkin bir örneğinin kurulması ve bunun türlü yanları a

Evrensel almaşıklık bağıntısına dayanan zorunluluk yöneticisi || (…) imi mantıksal zorunlu