Genizden gelen seslere karşı olarak, ağızdan çıkan seslere denir.

Ağız boşluğunun art kısmında boğumlanan seslik : O gibi.

Birden artık ses temsil edebilen harf veya yazı işareti. Fran. loti'de t ve lotion'da s nesi vere

Dil coğrafyasında aynı sesi kullanan bölgelere denir.

Söyleniş ve yazılışları birbirinin aynı olup da anlamları (veya görevleri) ve gösterdikler

(Derleme.. eşs esli kelimeler, adaş, sesteş) Söylenişi aynı, anlamı ayrı olan sözcükler :

Ayrı anlam veya görevdeki kelime ve eklerin ses ve yazılış bakımından aynı olmaları durumu:

Bir sesten başka sese geçerken arada çıkan ve pek fark edilemiyen ses.

Bazı dillerde havayı içe çekmek suretiyle çıkarılan ses. Havayı dışa vererek çıkardığÄ

Bazı Afrika dillerinde görülen bir çeşit içe çekimli seslik.

İki türlü söylenebilen açınık: Yokarı veya yu-karı'daki o/u açınığı gibi. Eski Yunan a

Sinema/TV. Bir ya da daha çok mıknatıslı ses yolu taşıyan görüntü kuşağı.

Sinema Mıknatıslı okuma kafası bulunan gösterici.

Sinema/TV. Mıknatıslı ses kuşaklarının sıralanarak saklandığı, korunduğu yer.

Ağız boşluğunun ön kısmında boğumlanan seslik : i gibi.

Sinema Yanında optik ses yolu bulunan görüntü kuşağı. Optik sesli bileşik eşlem.

Sinema Optik okuma kafası bulunan gösterici.

Boğumlama yeri ağız boşluğunun ortasında olan seslik: İ ve O ya göre A gibi.

Açınıklara ve ötümlü olan abanıklara denir.

Sinema Görüntülerinin yanı sıra bu görüntülere ilişkin sesi de veren film. Sessiz (film) ka

Sinema Görüntülüğün ardında yer alan sesyayardan çıkan sesin salona ulaşabilmesi için ses

Sinema Sesli filmin çevriliş ve gösterimi sırasında, pencere önünden saniyede geçen resim sa

Sinema Resim ile sesi aynı anda aynı film üzerine saptayabilen alıcı.

Sinema Sesli filmin çıkışıyla birlikte 35 mm'lik filmde ses yoluna yer ayrıldıktan sonra ölÃ

Sinema Ses ya da müziğin, görüntülerin yanı sıra belli belirsiz yer alması durumu.

S. Özgün evirimi sessiz olan herhangi bir filmin, sonradan ses kuşağı eklenmiş evirimi.

Sinema Görüntüyle birlikte sesi de verebilen, ses bölümü bulunan gösterici.

Sinema Görüntüyle birlikte bununla ilgili sesin de verildiği gösterim.

Sinema Sesli film çevirebilecek biçimde donatılmış işlik.

Bir yazılı parçayı seslendirerek okuma yüksek sesle okuma.

Sinema Akademi örtüsünün çerçevelediği alan.

1. Sesli filmlerle başlayan sinema dönemi. 2. Bu dönemin sineması. Sessiz sinema karşıtı.

Birkaçı bir araya gederek hece veya kelime meydana getiren ses öğesi, daha doÄŸrusu, baÅŸlı baÅ

Ses dalgalarını titrek düz akıma dönüştüren çevirgi.

Sinema/TV. Çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere her türlü sesin sıralanmış olarak saklandı

Sözlü dilde anlam farkı meydana getiren yakın ses birimlerini dil yapısı bakımından inceliye

Bir kelimeye sonradan gelmiş olmayıp türeğinde bulunan seslik.

Sesleri hemen hemen birbirinin aynı veya birbirine çok yakın fakat anlamları farklı olan kelime