Sesini çıkaramayacak, kötülük edemeyecek bir duruma getirmek, susturmak. Örn: İsterseniz ça

Birine acı vermek. Örn: Korku, canını acıtacak, elle tutulur gözle görülür bir madde oldu.

Köpek kancalı kurdu.

1) iki yakayı bir araya getirememek 2) dengeyi sağlayamamak.

İnsan tek başına yaşayamaz, konuşup görüşmek için arkadaş arar.

Yaşama gücünü artırmak. Örn: Pınarların dibindeki çimenlik, sofada kuşların çığlıkla

Sabırsızlık göstermek, tahammül etmemek.

Birinin en gönül okşayıcı sözleri bile kendisine dokunmak, batmak.

Kendini düşünmeden, kendine bakmadan yaşamak.

1) çok hoşlanmak. Örn: Bu limonata canıma değdi. 2) ruhu şad olmak. Örn: Babanın canına d

Bir kimsenin hakkından gelmek, öldürmek.

Çok etkilemek. Örn: Yalnızlık canıma kâr etti, bilmem neylesem. -Ruhi.

1) intihara kalkışmak 2) birini öldürmeye hazırlanmak.

1) acımadan öldürmek 2) kendini öldürmek. Örn: Başyardımcının canına kıymasından birka

Beklenilmeyen iyi bir durumla karşılaşıldığında duyulan memnunluğu anlatmak için söylenen

Tkz. berbat ve perişan etmek. Örn: Sabaha kadar canına okur, gün ağardı mı zavallıyı ter i

Ölmek istemek. Örn: Canına susamış kim varsa bir adım yaklaşsın. -N. F. Kısakürek.

Dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak. Örn: Kimsesizlik bu sefer tak dedi artık canıma. -M. A

Argo kızgınlık ve öfke belirten bir söz.

Argo sevgi, hayranlık, öfke vb. duygular anlatan bir söz. Örn: Hep böyle canına yandığımı

Katlanamayacak duruma gelmek, bezmek, bıkmak. Örn: Vatan hasreti artık canına yetmiş. -A. Kaba

Ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak. Örn: Artık doğrusu bendeniz canımdan bık

Ölmek için hazır olmak. Örn: Millet her ne zaman isterse uğrunda canımdan geçmeye hazırım.

Bir tehlikeden güçlükle kurtularak bir yere sığınmak.

1) öldürmek. Örn: Ya hemen canını almaz da sana işkence edersem? -N. F. Kısakürek. 2) canı

Çok yormak, fazla çalıştırmak. Örn: Bize soluk aldırmaz, canımızı burnumuzdan getirir. -Y

Argo öldürmek. Örn: Elim değmişken, elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. -T. Ofl

1) her tehlikeyi göze alarak işe girişmek. Örn: Öyleyse niye uğraşıyoruz, canımızı dişi

Sözlerle veya davranışlarla kişinin neşesini kaçırmak, huzurunu bozmak. Örn: Serbestçe bir

Sağlığı korumak gerektiğini anlatan bir söz. Örn: Canımı sokakta mı buldum? Elbette biraz

1) kendini feda etmek. Örn: En küçük sevgi sözüne canımızı verecek hâle geliriz. -S. F. A

1) acı verecek bir biçimde cezalandırmak. Örn: Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hoca

Canından başka bir şey düşünemeyecek kadar sıkıntıda olmak.

Çift delikli köpek şeridi.

Öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.

İnsanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir.

Tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış.

İnsan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.

Son konakları köpekler olan, doku kistleri oluşturan, ookistleri Hammondia heydorni ile aynı ola

Hlk. Allah rahmet eylesin anlamında ölüler anılırken kullanılan bir iyi dilek sözü.

Öldürmek. Örn: Canımı dişime takmayayım bir kere, adama hiç acımam tatlı canından ederim

Gereksiz şeylere üzülmek ve bunları dert edinmek.

Tkz. çok şaşılacak şey anlamında kullanılan bir söz. Örn: Vay anasını, amma dolaştık b

Verilen dinlenme fırsatı, yorgun kişiyi çok sevindirir.