Erteme (edebe) aykırı biçimde yazı, gazete, dergi, resim, fotoğraf, sinema ve benzeri araçlarl

TV. Verici dalgalıkla her yöne yayınlanan, uygun alıcı dalgalığı ve almaçla herkesçe izlen

TV. Başka bir ülkeden, başka bir televizyon ağından alınarak gerçekleştirilen yayın.

İyonlaşma odasına yerleştirilen ve alfa ışını yayarak vakum değerini belirleyen ölçüm ay

Parçalanmaya uğrayarak alfa ışını yayınlayan radyonüklid.

Parçalanmaya uğrayarak alfa, beta, gama ışınları yayınlayan radyonüklid.

TV. Güney ve Kuzey Amerika'nın radyo-televizyon örgütlerini bir araya getiren kuruluş.

Sinema/TV. Asya ile Büyük Okyanus ülkelerinin radyo-televizyon kuruluşlarını bir araya getiren

TV. Aralarında Türkiye'nin de bulunduÄŸu yirmi bir Avrupa ülkesinin radyo-televizyon kuruluÅŸlarÄ

TV. Asıl yayına başlamadan önce, işlikte çeşitli araç ve gereçlerin, donanımın düzgün o

TV. Daha önceden herhangi bir gereç üzerine saptanmamış, işlikte ya da işlik dışında gerç

TV. 1. Yeni kurulan bir televizyon vericisinin yayın niteliğini araştırmak ve düzeltmek için g

TV. Yerleşik işliklerin dışında, doğal bezemler arasından yapılan canlı yayın çeşidi.

TV. Dışarıda canlı yayını gerçekleştiren takım.

TV. Herhangi bir yöntemle film, mıknatıslı görüntü kuÅŸağı gibi bir araç üzerine saptandÄ

TV. Çiftucayın düşey olarak yerleştirilmesi sonucu bir televizyon vericisinin, elektromıknatı

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, yayın balığıgiller (Siluridae) familyasından, 50-10

(Malopterurus electricus) Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının yayınbalığıgiller (Silurida

Sinema/TV. Sinema filmi üzerindeki optik görüntüleri, elektriksel televizyon imlerine çevirerek

Sinema/TV. Film yayın aygıtını çalıştıran, film yayınını gerçekleştiren kimse.

Sinema/TV. Sinema filmlerinin televizyonda yayınlanması işi.

Değişik kütlede özdeciklerden oluşmuş bir uçun içinde bir sıcaklık bayırlığı varsa öz

TV. Canlı yayının işlikte gerçekleştirileni işlikteki izlencenin herhangi bir gereç üzerine

TV. İzlence işliği ile sunucu işliğinden oluşan bölüm.

TV. Alıcıdan, doğrudan doğruya eşeksenli kablolar yardımıyla belirli almaçlara televizyon im

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, yayıngiller (Siluridae) familyasından, 50 cm kadar uzu

(Amiurus nebulosus) Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının yayıngiller (Siluridae) familyasınd

TV. Mıknatıslı görüntü kuşağına alınmış bir izlencenin yayını.

Geri dönülemeyecek bir iş yapmak. Örn: Amcam, beni bir kahraman gibi müdafaaya çalıştı, ç

TV. Okul çağına varmamış çocukların eğitimini gözeten yayın.

TV. Olimpiyat oyunlarının televizyon aracılığıyla değişik ülkelere ve kıtalara aktarılmas

Bir özdeciğin, eş tür özdeciklerden oluşmuş bir ortam içinde yaptığı zikzak devinimler so

TV. Renkli televizyon için renkli filmlerin gösterilmesini sağlayan film yayın aygıtı çeşidi

TV. Renkli televizyon işlemlerinden biriyle yapılan yayın.

TV. Siyah-beyaz televizyon işlemiyle gerçekleştirilen yayın. Renkli yayın karşıtı.

Yeterli elektrik alan şiddetiyle ısıtılmamış olan bir yüzeyden elektron yayınlanması.

TV. Spor olaylarının canlı yayını.

Belirli aralıklarla çıkan, tamamlanma sorunu bulunmayan ve her sayısı birden çok yazarın yazÄ

Süreli yayınların hizmete sunulduğu okuma salonu.

Belirli zamanlarda yayımlanan basın araçları.

TV. Herhangi bir izlencenin, yapıtın televizyon aracılığıyla almaçlara ulaştırılması.

TV. Televizyonlu yayınlama işi.

TV. Uzay yayacı olarak kullanılan ırakiletişim uydusu ile yeryüzündeki ara yayaçlarının yer

Dar karton şeritler üzerine yazılan süreli yayın adlarının mukavva, tahta ya da metal çerçe

Sinema/TV. Önünde yarı saydam cam bulunan, ışığı hem yansıtarak hem de yayındırarak veren

TV. Bir televizyon vericisinin, elektromıknatıs dalgaları yatay biçimde yayması durumu.

Şerit arakonakçılarından, başı büyük, ağzı geniş, derisi pulsuz, eti yenir bir balık tü

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, yayın balığıgiller (Siluridae) familyasından, 3 m k

TV. 1. Radyoyla yapılan ses yayını radyo yayını. 2. Bir televizyon yayınında, izlenceyle ilgi

Basılıp ortalığa sürülen kitap, gazete ve dergi gibi okunan şeylerle radyo ya da televizyon i

(Silurus glanis), Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının yayınbalığıgiller (siluridae) famil

TV. Bir televizyon vericisinin ya da birçok vericiden oluşan bir televizyon ağının eriştiği a

TV. Ufak bir televizyon işliğini andıran ve işlik dışındaki olayları, izlenceleri doğrudan

Balıklar (Pisces) sınıfının, kemikli balıklar (Teleostei) takımının, kemik destekli keselil

Gösterinin radyo ile yayınını yapmada kullanılan özel bölme.

Sinema/TV. Televizyonda film yayınında iyi bir sonuç elde edebilmek için, bu yayının özellikl

TV. Yayının herhangi bir aksaklıktan dolayı kısa ya da uzun süre verilememesi durumu.

TV. Bir ya da daha çok verici yayacı, bunlardan oluşan ağı besleyen merkez. (Yayın merkezi, te

TV. Televizyon yayınları ve çeşitli televizyon dizgeleri için ulusal ve uluslararası kuruluşl

TV. Herhangi bir izlencenin, herhangi bir gerecin (film, fotoğraf, saydam resim, vb.) yayına hazı

TV. Herhangi bir televizyon izlencesinin başlaması ile sona ermesi arasındaki süre.

TV. Bir izlencenin yayınlanacağı gün ve saat.

TV. Yalnız yansıtıcılıkla yetinmeyerek, yeryüzünden aldığı elektromıknatıs dalgaları yÃ

Herhangi bir kitabın yayınlandığı yer.

Arakonakçı olarak önemli türleri de bulunan balıklar familyası.

(Siluridae), (Lat. silurus = yayın balığı), Omurgalı hayvanlardan balıklar(Pisces) sınıfınÄ

TV. Herhangi bir izlencenin yayınlanmakta olduğunu ya da herhangi bir televizyon yayın aracının

Sinema/TV. Işığın yayınımını sağlamak amacıyla ışık kaynağının önüne konan, ışı

Sinema/TV. Işığı hem belirli bir noktaya yönelten hem de yayındıran ışıldak çeşidi.

Sinema/TV. Işık kaynağının yanlarında bulunan, açılıp kapanarak ışığın biçimini düze

Sinema/TV. Yarı saydam özdekten yapılan, böylelikle ışığın bir bölümünü kesip bir bölÃ

Kitap, dergi gibi okunacak şeyleri basıp dağıtan yer.

Yayınevlerinin, belirli konular ya da türler için aynı biçimi taşıyan ve sırasıyle numarala

Yayınevlerinin çıkarttıkları kitabı tanıtmak amacıyla düzenledikleri katalog.

Işık yayı özgesinde gözlenen belirtken çizgiler.

Bir uçunun, bir sıvının ya da bir çözeltinin özdeciklerinin devinimleri yüzünden tektürell

Özdeciklerin, derişikliğin daha az olduğu yerlere zamanla yayılmaları olayı.

Sinema/TV. Bir ışık demetinin hava moleküllerine, toz parçacıklarına, pürüzlü yüzeylere Ã

Işınsal doğrultuda bir sıcaklık bayırlığının sürekli tutulduğu düşey borulu aygıt. Bo

Yayınım olayı temeline dayanarak oluşturulmuş örtü.

Yayınan bir parçacığın oluşma anı ile soğurulma anı arasında geçen ortalama süre.

Bir oylumun uçununu boşaltmaya yarayan, uçunların yayınımla seyrelme özelliğine dayanan emme

TV. 1. Resim ve ses imlerini televizyon almaçlarının izleyebileceği biçimde, elektromıknatıs

Alfa, beta, gama ışınımı, dönüşüm elektronu, X ışını ya da nötron yayınlayan radyonü

Sinema/TV. Yayınıma uğramış ışık.

TV. Daha önce yayınlanmış bir izlenceyi, aradan bir süre geçtikten sonra yeniden yayına sokma

Yöneltilmiş uyargalar kullanarak bir yenden ötekine telsiz yayımı.

Radyo vericisiyle zaman vuruşlarının gönderilrilmesi.

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, yayın balığıgiller (Siluridae) familyasından, 10 cm

(Callichtis asper): Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının yayın-balığıgiller (Siluridae) fa