Bir şeye veya birine çok düşkün olmak. Örn: Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk. -Y. Z. O

İnsanın kendi yararı her şeyden önemlidir.

Söylemesi ayıp kaçmak, uygun düşmemek, yakışık almamak.

Isıl işlem fırınlarında ya da ocaklarında yakıt olarak kullanılan sıvı özdek.

89/14264 sayılı kararın altıncı maddesi hükmü çerçevesinde, petrol ürünleri fiyatlarını

Kaynağı Akaryakıt Tüketim Vergisi gelirlerinin belirli bir oranından oluşan, Maliye Bakanlığ

Petrol ürünlerinin satışı üzerinden alınan bir dolaylı vergi.

İşlenmemiş yeryağı ürünlerinden mazot, benzin, gazyağı vb. sıvı durumunda kullanılan yan

1) herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır 2) her şey ortadadır.

Akışkan özellikli yakıt kullanan reaktör.

Arık ilingeye göre yakınsaklık.

Ayakların birbirine yakın duruşu.

Deneğin, şema üzerinde söz konusu edilen kimi kişilere ya da kümelere ne denli yakınlık duyd

Bir çekirdek ailenin üyeleri olan bireyler.

Çekirdeksel bölünüm ya da çekirdeksel kaynaşım süreçlerinde harcanan özdek.

E ile F iki yerel dışbükey uzay,(…)takımı E nin dengeli altkümelerinin bütünü olmak üzere

E ile F iki yerel dışbükey uzay, g takımı Enin dışbükey altkümelerinin bütünü olmak üze

(Yun. dia: içinden kinesis: hareket) Mayoz bölünmenin profazında, çekirdek zarının parçaland

anat. Mayoz bölünmede diplonema evresini izleyen dönem. Homolog kromozomların birer kromatidi u�

Elektrik motoruyla çalışan yakıt besleme aygıtı.

Sinema/TV. Bir konunun, tam odakta olmak koşuluyla, merceğe en yakın yerleştirilebileceği uzakl

Miskin erkek, yaşamaya layık değildir.

Gaz durumunda olan yakıt.

Söz dinlemeyen hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür.

gençken, güzelken anlamında kullanılan bir söz.

Güçlü ilingeye göre yakınsaklık.

Alazlı sertleştirme işleminde, yakıcı içinde karıştırılarak yakılan ve hava ile asetilen,

Hava-gazyakıt karışımını yakan yakıcı.

Havayla yakıtın karıştırılmasından elde edilen yanıcı ortam.

Mineral maddeleri kalıncaya kadar atmosferde yakılarak hacmi ve ağırlığı küçültülmüş ol

İki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur.

Bir kişinin içinde yetiştiği çekirdek aile üyeleri dışındaki hısım ve dünürleri.

Işınım ile yüzeyleri ısıtma işini gören, tuğlamsı gereçlerden yapılmış bir tür hava-g

İşleyimsel işlemlerde kullanılan ve katı, sıvı ya da gaz olarak bulunan yakıt.

Akrabalı yetiştirme.

Karacın yakıt girişinde bulunan ve gelen yakıtı arıtan tel süzgeç.

İnsanın kendi yararı her şeyden önemlidir.

Bir kadınla bir erkek, birbirlerine bağlandıklarını bildiren bir sözle karı koca olurlar, bö

İnsanın kendi yararı her şeyden önemlidir.

Kronik yangıların neden olduğu topallıkların tedavisi için ilgili eklem bölgesinin deri altı

1) kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek. Örn: Bazı

Değerli kimselerin önemli mevkilerde bulunması gerekir.

Salt yakınsamamasına karşın yakınsak olan derneylerin belirlediği yakınsaklık türü.

İnsanın kendi yararı her şeyden önemlidir.

Konuşma sırasında yerinde söz söylemek, gerekeni ifade etmek.

Çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur bakımı, ürünün güvenli�

1. E ile F yerel dışbükey uzaylar ve (...)takımı E nin sonlu altkümelerinin bütünü olmak ü

Nükleer reaktörde enerji üretmek için kullanılan fisil nüklid içerikli madde.

Oksijen gazyakıt karışımı yakan ve alaz sıcaklığı 2500° Cin üstüne ulaşan alazlaç.

Alazlı sertleştirme işleminde, alazlaç içinde karıştırılarak yakılan ve oksijen ile asetil

Sağır, yanında konuşulan şeyleri işitmez ama konuşanların durumuna bakarak ve anladığını

(Söz sanatı terimi) Bir şeyin meydana gelmesine hayalden bir sebep gösterme.

E ile F yerel dışbükey iki uzay, g takımı E nin sınırlı altkümelerinin bütünü olmak üze

Ölçülebilir, noktasal yakınsak ve düzgün sınırlı olan bir işlevler dizisinin terimlerinin

Çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur bakımı, ürünün güvenli�

1. F bir yerel dışbükey uzay, T bir Hausdorff uzayı ve n bunun tüm tıkız altkümeleri takım�

Gölge oyununun acı -gülünç tipi. Afyonludur, sözlerinin ortasında uyur. Gürültüden patırt

(Kar.): Mahallenin yaşlısı, afyona yakalanmış bir tiryaki. Bu tip yarı uyur, yarı uyanık bir

Bir ağacın dal budak salarak gürleşmesi gibi bir ailenin mutluluğu da yetiştirdiği çocuklarl

Taşyağın (petrolün) damıtılmasında çıkan, kaynama ve parlama noktaları yüksek hidrokarbon

Yakıt olarak kullanılabilecek özellikteki yağ.

Isıtma aracı olarak yağyakıt kullanan fırın.

İyileştirmek için bir yarayı açıp işletmek.

Papatyagiller (Compositae) familyasından, yaklaşık 60 cm kadar boylanabilen, tüylü ve sarı çi

1. Fırın ve ocakları ısıtmak için akaryakıt yakan araç. 2. Alazlı işlemlerde hava ile yak�

Kuvvetli mineral asitler, bazı organik asitler ve alkalilerin dokularla doğrudan temasa gelmeleriy

(karşılık: knidoblast), (Yun. knide knide = ısırgan, Yun.blastos = tomurcuk) Knidlilerde buluna

(Yun. knide: ısırgan blastos: tomurcuk) Knidlilerin (Cnidaria) içinde yakıcı kamçılar taşıy

(Yun. knide: ısırgan kystis: kese) Knidlilerde yakıcı gözeler içinde bulunan ve korunmaya, avl

(karşılık: knidosist), (Yun. knide = ısırgan, Yun.kystis = kese) Knidlilerde yakıcı gözeler

İlgi ve iyiliklerini görmekte olduğumuz komşu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz

Yineleme artifaktı.

Gösterdikleri kavram ve taşıdıkları anlam bakımından birbirine yakın olan kelimeler: anlaşm

İki veya daha çok kelimenin birbirine yakın anlam taşıması, aralarında çok küçük bir anla

Çok kısa bir zaman önce öğrenilmiş olanı anımsamak.

(Derleme.. bitişik benzeşme, bitişik asimilasyon, bitişik özümleme) Sözcükte yan yana düşe

Kelimede iç seste yanyana duran iki ünsüzden birinin kendisine yakın boğumlanma niteliği taş�

Bir sözcükte yan yana bulunan aynı ya da benzer iki. sesten birinin değişikliğe uğraması: K�

Bir kelimede yanyana bulunan ve birbirinin aynı veya yakın boğumlanma niteliği taşıyan iki ün

Dördüncü zamanın iki bölümünden en eskisi. (Buzulların bıraktığı tortulları kapsadığ�

Çevrenin belirli bir tür varlık için anlamlı ve etkili olan parçası.

1. (Goldstein) Yersel yakın etki: Uyaranın uygulandığı noktaya olan uzaklığına göre ilişki

Hemen şimdi geleceğim anlamına kullanılan "Geliyorum" gibi şimdiki zaman şekline denir.

Kelimede yanyana bulunan seslerin yer değiştirmesi olayı: bayram > baryam, derya > deyra, köprü

(karşılık: hipermetrop),(Yun. hyper = üzerinde, Yun.metros = fazla, Yun.ops = göz): Bir cisimde

Aracın önünde yolun yakın bir bölümünü aydınlatan aşağıya eğik ışıtaç.

(karşılık: proksimal), (Lat. proximus = en yakınında bulunan) Bir organizmanın orta eksenine y

Sesleri hemen hemen birbirinin aynı veya birbirine çok yakın fakat anlamları farklı olan kelime

Önleç ( Préposition ) gibi bir araç olmaksızın fiile doğrudan doğruya bağlı bulanan yönet

(Yun. holos: tüm kainos: yakın) Pleistosen'den sonra gelen, 10000 yıl önce başlamış olan yak�

Fransız devriminden (1789) günümüze dek süregelen zaman kesimi.

Fransız devriminden günümüze değin uzanan tarih.

Bir kimseyi, bir şeyi bütün özellikleriyle bilmek veya tanımak.

Doğu Akdeniz çevresindeki ülkelerin topluca adı.

(Yun. hyper: üzerinde metros: fazla ops: göz) Bir cisimden göze gelen ışınların ağ tabakası

X kümesi verildiğinde G(X)in aşağıdaki koşulları gerçekleyen ß ikili bağıntısı ile birl

(X, ß) bir yakınımsı uzay olmak üzere G(X) güç kümesi üzerindeki ß ikili bağıntısı.

Dar anlamda aile üyeleri, geniş anlamda yakın kandaş ya da hısım akrabalar arasındaki doğru

Dar anlamda bacı kardeş, geniş anlamda kandaş ya da hısım akraba arasındaki cinsel ilişki ve

İki ayrı halk kültürü, olay ya da ürününün zamanla birbirine benzemesi, bk. koşut gelişim