Yanına çok sık gitmek. Örn: Sabahtan akÅŸama kadar belki kapısını aşındıranlar elli altmÄ

Akarsuların yataklarını, su gücü ve taşıdığı katı öğeler yardımıyla kıyıdan ve dipt

Sel suları, dere ve nehirlerin yaptığı aşındırma.

Akarsuyun ve akarsuyla taşınan katı maddelerin, devimsel enerjileri arasındaki orantı.(Akarsuyu

Bir özdeğin, kendinden daha yumuşak bir yüzeyi yıpratması olayı.

Çeliklerin aşındırmaya karşı dirençlerini ölçmek ereğiyle yapılan deneme.

Alaşımların, özellikle takım çeliklerinin, aşındırmaya karşı olan özellikleri.

Uygun kimyasal tepkilerle, kristal yüzeylerinin aşındırılması sonucunda oluşan görünümler.

Kalın, çok ağır ve sert, yavaş da olsa, devinim durumunda bulunan buzulların, sürtünme, tör

Buzulun yaptığı aşındırma.

Dışgüçlerden biri olarak dalgaların, özellikle yüksek kıyılarda, taşıdıkları irili ufak

Dalganın, taşıdığı taş, parça ve kırıntıların, kıyılara çarpmasıyle yaptığı aşı

Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli

Bir yatak içinde akan suların bu yatağı derine doğru oyması, bk. yana aşındırma.

İşini yaptırmak için bir yere çok gidip gelmek.

Akarsuların yataklarını ağızdan kaynağa doğru aşındırıp derinleştirmesi olayı.

Suyun ya da çözeltilerin, kimyasal etkisiyle aşınma.

Sürekli bitki örtüsünden yoksun kurak ve yarı kurak bölgelerde, rüzgârların yerden kaldırÄ

Enflasyonun yol açtığı aşınmayı gidermek amacıyla parasını kısa vadeli yatırım araçlar

Akarsuların içinde yer aldığı koyağı, yamaçlardaki selinti sularının da yardımıyla aşı

Yelin ve yellerle devindirilen taş parçacıklarının yaptığı mekanik aşındırma.