Wilson hastalığı.

Bir tiyatronun çalışması ya da oynanacak oyun için para koyan kişi.

Bir şeyi anlatmada kullanılan simge niteliğinde bir nesne.

Bir şeyi anlatmada kullanılan gereç ya da eşya.

Ruhötesi deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini ileri süren kişi.

Yurtiçi ya da uluslararası ticari işlemlere komisyon karşılığında üçüncü taraf olarak ka

Ä°ki deÄŸiÅŸken arasında bir iliÅŸkinin kurulmasında ya da bağımsız deÄŸiÅŸkenin bağımlı deÄ

Bir kelimenin bir dilden başka bir dile geçisinde aracılık görevi yapan dil: Lat. cultura kelim

Dahilde İşleme Rejimi kapsamında üstlendiği dış satımı gerçekleştiren ancak dahilde işle

Genellikle son erekten önceki ara ereklere verilen ad.

Çoğu zaman aracı olan bir nesne ya da imin ortaya çıkmasını sağlayan ve ereğe yaklaşılmak

Bir kimseyi, uzlaşma sağlamak için görevlendirmek.

Kendi ya da müşterileri adına sermaye piyasası araçları alıp satan ve Sermaye Piyasası Kurul

Canlının ereğe doğru ilerlemekte olduğunu belirten herhangi bir nesne ya da ipucu.

(Tolman) Kişinin aracı nesneyle erek nesnesi arasındaki ilişkilere tepki yapabilmesini sağlayan

Belirli uyaranların doğrudan doğruya araçlı davranışları harekete geçirmediği, ancak birç

Aracı kurumun halka sunulacak sermaye piyasası araçlarının tümünü satmaya, satamadığını

Bankaların riskin tamamını üstlenmek istemedikleri ya da verilecek olan kredinin kendi kaynaklar

Koşullandırma sırasında kullanılmayan ve koşullu uyarana da benzemeyen bir uyaran karşısınd

Ay ve gezegenlerin görünen, aydınlık parçası ile karanlık parçasını ayıran çizgi.

Taşınır değer borsaları, bankerler, kalkınma ve yatırım bankaları, kredi kooperatifleri, si

Koyunlarda ve özellikle bir yaşından küçük kuzularda geliÅŸme geriliÄŸi, anemi, karaciÄŸer yaÄ

Hisse senedi, tahvil gibi taşınır değerlerin ilk defa halka sunumunda aracılık eden kurumlar.

Fibrinli akciğer yangılarının ilerleyen dönemlerinde arta kalan fibrinli eksudat nedeniyle, akc

Koyun, keçi ve sığırların, çok seyrek olarak başka memelilerin, bu arada insanların karaciğ

Doğu Asya'da insanlarla çeşitli etçil memelinin safra yollarına yerleşen, küçük, yaprağım

Para, döviz, altın gibi zaman içinde kendi değerini koruyan ve bu nedenle değer biriktirme amac

Mal ve hizmetlerin iktisadi karar birimleri arasında el değiştirmesinde kullanılan ve genel kabu

Verileri niceleme çizelgesinden veri kartına aktarmak üzere kulanılan ve her yanıtı kart üzer

Boyu 10, eni 3 cm. olabilen ve sığır, koyun, keçi, geyik, karaca gibi geviş getiren hayvanları

İneklerde doğumdan kısa bir süre sonra görülen akut ve ateşli seyreden, iyileşmez karaciğer

Embriyonel safra kanallarından köken alan, değişen sayı ve büyüklükte, berrak ve seröz içe

Irakgörürlerin bulunmasına değin kullanılan bir gökbilim aracı. Çevresi üzerinde bölmeleri

KaraciÄŸerde fokal nekroz.

Yıldızların öğlenden geçişini gözlemeye yarayan araç.

Yakın çiftlerin açısal uzaklığını, yıldızların çapını girişim yoluyla ölçen optik a

Boz karaciÄŸerleÅŸme.

Kesilen memeli hayvanların karaciğerlerinin kurutulup öğütülmesiyle elde edilen bir ürün.

Hücresel bağışıklık.

Hücrelerde etkin biçimde depo edilen ve yangı sırasında salıverilen aminler, lenfokinler, asid

Yığın iletişiminde bilgi ya da iletilerin alımcıya aktarılma yolu ve yordamı, bk. yığın i

Birincil hipoadrenokortisizm.

Lenfositik tiroit bezi yangısı.

Clonorchis sinensis.

Erişkin etçi damızlıklarda ve yumurtacı tavuklarda, yumurta veriminde azalma ve düşük ölüm

Yüksek sıcaklıklardaki yenime dirençli alaşımlardan yapılmış ve fırınları ısıtmada kul

İşkembede bakterilerin kullanabileceğinden fazla miktarda oluşan amonyağın işkembeden emilere

1. Omurgalı hayvanlarda öd salgılayan ve glikojen depo eden bir organ. 2. Bazı omurgasız hayvan

Karı boşluğunun sağında ve ön tarafında yerleşmiş vücudun en büyük bezi. Ortalama atgill

1. Bazı omurgasız hayvanlarda bir sindirim bezi, 2. Omurgalı hayvanlarda öd salgılayan ve gliko

Amebiyozisli hastalarda Entamoeba histolytica’nın portal dolaşıma girmesi sonucunda karaciğerde

KaraciÄŸerde amiloid maddesinin birikimiyle belirgin patolojik deÄŸiÅŸim.

Ä°rin bakterilerinin karaciÄŸerde oluÅŸturduÄŸu apse.

anat. A. coeliaca'nın bir kolu olarak karaciğer, mide, pankreasla onikiparmak bağırsağının ba

Yeni kesilen bir hayvanın karaciğerine bakarak geleceği okuma işi. bk. bakı. krş. dölüt ört

Karaciğerden muayene edilmek üzere ufak bir parça çıkarılması. Özellikle siroz, fibroz ve ne

Karaciğer hücrelerinin kendilerini saran damar şebekesinden geçen ilacı içine çekme yeteneği

Karaciğer hastalıklarının erken tanısında belirlenen sorbitol dehidrogenaz (SDH), gamma glutam

Karaciğer, diyaframın hemen altında, sağ tarafta, yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığında

Echinococcus granulosus ve E. multilocularisÂ’in neden olduÄŸu karaciÄŸer enfeksiyonu.

anat. Karaciğer lopçukları içerisinde sinuzoidler arasında kordonlar oluşturan, yüksek metabo

Kanı, sindirim kanalı, dalak ve pankreastan karaciğere taşıyan damar ya da damar sistemi.

Kanı, sindirim kanalı, dalak ve pankreasdan karaciğere taşıyan damar ya da damar sistemi.

anat. Karaciğerin iç organlara bakan yüzünde, lobus cuadatus ile lobus quadratus arasında bulun

Karaciğerde intrahepatik safra kanallarında, safra kesesinde ve ekstrahepatik safra kanallarında

Karaciğerde yaşayan kelebek türlerinin genel adı. a. bk. büyük karaciğer kelebeği, küçük

İlkel solucanlardan, yassı solucanlar (Platyhelminthes) sınıfının, trematodlar (Trematodes) ta

(Distomum) İlkel-kurtlardan yassıkurtlar (Plathelminthes) sınıfının trematodlar (Trematodes) t

Karaciğere düşkün emici kurtların bu organda ortaya çıkardığı bozukluk.

İnsan ve hayvanların karaciğer ve safra kanallarında parazitlenen Fasciolidae (Fasciola hepatica

Sıçan, köpek, tavşan, maymun ve insanların karaciğerinde yaşayan incecik solucan. (Türkiye'd

Bir ilacın karaciğer tarafından metabolize edilmesi ve safrayla atılması sonucu birim zaman zar

Karaciğerde Fusobacterium necrophorum etkenlerine bağlı olarak oluşan, birkaç santimetre çapı

Vena sentralis çevresiyle kordonlar arası boşluklarda yer alan, duvar yapılarında tipik bir baz

Herhangi bir karaciÄŸer hastalığı sırasında, karaciÄŸer hücrelerinin ÅŸiÅŸip, safra yollarınÄ

Schistosoma mansoni ve S. japonica’nın neden olduğu kronik karaciğer enfeksiyonu.

1. Karaciğer hastalıklarının tedavisi. 2. Tedavi amacıyla karaciğer veya karaciğer özü kull

anat. Portal bölge.

Mezbahalarda kesilen hayvanların karaciğerleri alındıktan sonra kurutulup öğütülmesiyle elde

Karaciğer hücrelerinde normalin üstünde lipit depolanması ve buna bağlı olarak karaciğer iş

Karaciğerde oluşan ve hastalık nedeni dikkate alınmaksızın oluşan her türlü yangısal deği

Karaciğerin görevini yeterince yapmaması sonucu görülen bir hastalıktır. Belirtileri bağırs

Mikroskobik olarak asinuslarda belirli bir yerleşim göstermeyen, küçük çapta odaklar hâlindek

Toplardamara ait kanın karaciğerde uzun süre göllenmesi durumu. Konjestif kalp yetersizliğinde,

DoÄŸuÅŸtan karaciÄŸer kisti.

Dokuların kıvam ve görünüş olarak karaciğere benzer bir görünüm kazanması, hepatizasyon.

hlk. Bradzo hastalığı.

Üzerine düşen bütün dlgaboylarındaki ışığı hiç yansıtmadan olduğu gibi soğuran ve son

Bir karacisim tarafından yayılan ışınımın dalgaboyuna göre sürekli tayfı.

Başta kedi olmak üzere birçok memelinin, bu arada insanların safra yollarında yaşayan, 8-10 mm

Karaciğerde yağ birikimi, aşırı kilo alma ve şeker hastalığı gibi iç salgı hastalıkları

Fibrinli akciğer yangılarının erken döneminde kılcal damar hiperemisi nedeniyle akciğerin kı

Köpek balığının karaciğerinden elde edilen ve insan besinlerine katılması uygun olmayan vita

Köpekgillerde kusma, kanlı dışkı, yüksek ateş ve abdominal sancı belirtileriyle seyreden tip

En çok 12 mm. uzunlukta olup, geviş getirenlerin, raslansal olarak insanların karaciğer safra yo

Kurtarma işlerinde kullanılan araç.

El, göz ve el ayak düzenleşimini ölçmeye yarayan bir araç.

Morina ailesi balıkları karaciğerinden elde edilen, her bir gramında en az 300 ICU vitamin içer

Vazovagal baygınlık.

Yıldızların öğlenden geçişlerinde gözerimi yüksekliklerini ölçen, öğlen boyunca devineb